‘Toplumun seçkinleri hâlâ neden sessiz’ diye soranlar var.
Gidişatın en vahim yönü şudur:
Bu iktidarın yargıdan kaçırılan yolsuzluk fotoğrafının içinde bürokrasinin büyük bölümü, yargının önemli bir kısmı, iş alemi, devletçi sözde STK’lar, meslek örgütleri, sarı sendikalar, mahalli eşrafın ağırlıklı kısmı, belediye asalakları, devlete doldurulmuş beşinci sınıf vasıfta insan kaynağı; ayrıca havuz medyası ve havuç medyası yer almakta.
Yani, AKP yamağı bir ‘yeni oligarşi’ yapısı bu gidişe avanta uğruna sinsice, umursamazca bakıyor; destek de veriyor.
MGK’da da kabul gören ‘legal görünümlü illegal örgütler’ tanımının, nasıl toplumun yarısından fazlasını potansiyel ‘iç düşman’a dönüştürdüğünü canlı bir TV dizisi gibi yaşıyoruz.
Felaket tellalı olmak istemem ama net: TÜRKSAT kararı yakında ne kadar ‘hoşa gitmeyen’ kanal varsa hepsine uygulanacaktır. (Buna Doğan Medya ve Fox gibi gruplar da dahildir.)
Demokrasi ve hukuk adına karşı çıkılmazsa meydan baştan aşağı dürüst gazetecilik düşmanı havuz ve havuç medyasına kalacak; toplum gerçeklerden iyice koparılıp koyun sürüsü misali yalancı kaval ve sopayla güdülecektir.