Yapay Zeka ve Kapitalizmin Geleceği adlı yeni bir kitap Marksist teoriyle yapay zekayı bir arada düşünmeye davet ediyor.

Son yıllarda yapay zeka alanında çok büyük gelişmeler kaydedilirken, bir anlamda kapitalizme yapay zeka hükmetmeye başladı.
İletişim Yayınları’nın bu ay yayımladığı kitap, ekonomik sistemlerin alabildiğine karmaşıklaştığı günümüzde, yapay zeka ve kapitalizm arasındaki ilişkiyi anlamak ve olası geleceği öngörmek isteyenler için bir başvuru niteliği taşıyor.
Üretim araçlarının mülkiyeti ve denetimi meselesini yeniden gündeme getirerek okuru bir ‘komünist yapay zekâ perspektifini’ bütün zorlukları ve riskleri içinde düşünmeye davet ediyor.
Marx öngöremezdi
Kitap, modern yapay zekanın Alman iktisatçı ve sosyolog Karl Marx’ın öngöremeyeceği bir makine olduğu, dolayısıyla Marksist analizin bu gelişmeyi de hesaba katması gerektiği tespitinden hareket ediyor.

Marksist teoriyle yapay zeka arasındaki ilişkinin artı-değer, emek gücü, genel üretim koşulları, artı nüfus gibi Marksist kavramlardan hareketle incelendiği kitapta, genelleşmiş bir yapay zekanın olası sonuçları ele alınıyor.
Kitabın üç Kanadalı akademisyen yazarı, bu gelişmeyi olumlu karşılayanların tersine, yapay zekanın bugün izlediği patikada gelişmeye devam etmesi durumunda, kapitalizmin elindeki nihai silah olacağının altını çiziyor.
İnsanlığın değersizleşmesi demek olan böylesi bir ihtimale karşı, yapay zekâ olgusunu komünist bir yaklaşımla ele alarak mücadele edilebileceğini öne sürüyorlar.