Geçtiğimiz günlerde, Milli Savunma Komisyonu Başkanı, Genelkurmay eski başkanı ve Milli Savunma eski bakanı Hulusi Akar, “savaş başladı” konulu açıklamalar yaptı. (16 Temmuz)
Akar, ne kadar farkındadır bilinmez, ama ortada bir gerçek var: içinde olduğu AKP-MHP iktidarı, üstelik yıllardır, savaşıyor!
AKP-MHP iktidarının “bütüncül” savaşının ana başlıklarına bakalım.
İktidar, öncelikle, toplumsal yaşamın ana dokusu olan, adalet dağıtan hukuk ile daha doğrusu yargı bağımsızlığı ve kesinleşmiş olan yargı kararı ile savaşıyor.
İktidar, başta düşünce ve ifade olmak üzere, kişi hak ve özgürlüklerine, basın-yayın, örgütlenme, gösteri ve yürüyüş özgürlüklerine karşı savaşıyor. Basın-yayını baskılayarak, TÜİK’in doğru istatistik üretmesini engelleyerek toplumun “bilgi edinmesi” ile de savaşıyor.
Savaş, ‘iki cephede’ yoğunlaşıyor: “Diyanet ve Milli Eğitim”
Ayasofya’nın açılışında ‘kılıç kuşanarak’ hutbe okuyan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, geçen hafta cuma hutbesinde bakın ne diyor:
“Kadınlar için yabancı erkeklerin yanında ve evlerinin dışına çıkarken örtülmesi gereken yerlerinin örtülmesi lazım. Kadınlarda yüz, eller ve ayaklar hariç vücudun kapatılması demektir. Kızlarımızı, oğlanlarımızı bir an önce evlenmeye teşvik edelim. Evlilik yaşı 25’lere 30’lara çıkıyor. … gençlerimizi uyaralım.”
Türkçesinin bozukluğu bir tarafa, bu sözler en temel kişi hak ve özgürlüğüne, kadının yaşam özgürlüğüne çok açık bir saldırıdır.
Acımasızlığa bakar mısınız? Diyanet’i halkın vergileriyle lüks içinde yöneten Erbaş, bu sözleri, “günde ortalama birden çok kadının öldürüldüğü” ve bilindiği kadarıyla bu sayının birkaçı katı kadının “işkence gördüğü” bir ortamda söylüyor.
İkinci cephe daha az yıkıcı değil. Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin de bilimsel eğitime karşı çok büyük bir savaş veriyor.
AKP’nin kendisinden önce görev yapan sekiz milli eğitim bakanının yapamadığını yaparak, “eğitimi tümüyle dinselleştirme” anlayışını, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adıyla dayatmacı bir tutumla, tarikat ve cemaatlerin öncülüğünde uygulamaya koyuyor.
AKP-MHP iktidarı, “karşı çıkan haindir” diyerek vermekte olduğu ve kendince ‘kutsal’ saydığı bu yoğun savaşın sonunda kesinlikle yenilecektir.