AKP iktidara gelir gelmez yaptığı ilk işlerden biri, THY uçaklarının tamamının girişinde bulunan “İstikbal Göklerdedir, Atatürk” yazısını kaldırmak oldu ve Meclis’te sorulmasına karşın bunun nedenini açıklama gereği duymadı.
Ülkenin bilimden uzaklaştırılmasının kimi somut örnekleri, şöyle özetlenebilir.
AKP, “Üniversite öncesi eğitimi” 4+4+4 gibi eğitbilim ilkelerinden uzak bir uygulamaya sokarak ve programların içeriğini dinselleştirerek bilimsellikten tümüyle uzaklaştırdı. İmam hatip sayısı katlandı. İktidar bununla da yetinmedi, Van Yüzüncü Yıl, Samsun 19 Mayıs, Malatya İnönü ve Başkent üniversitelerinden başlayarak üniversiteleri baskı altına aldı. Sonrasında KHK ile binlerce bilim insanının üniversite ile ilişkileri kesildi; rektör atamaları Cumhurbaşkanı’nın tekeline verildi. Böylece AKP iktidarında sayıları üçe katlanan üniversiteler niteliksel bir yıkım yaşadı; ne üniversite özerkliği ne de bilimsel araştırma özgürlüğü ortamı kaldı. Bu yıkım sürecini yurtdışına beyin göçü tamamlıyor, Unutmadan yazmalıyım, Atatürk’ün “İstikbal Göklerdedir” dediği günlerde Almanya’daki faşizmden kaçan bilim insanları ülkemize göç ediyordu! Şimdi ise tam bir tersine beyin göçü yaşanıyor. Ülkenin nitelikli işgücü gelişmiş Batı ülkelerine göç ediyor. Olanak bulan öğrenciler okumak için gidiyor. Ve “giden gelmiyor”!
Eklemek gerekiyor. Bilimsel üretim “dil” ile olur. Bundan tam dokuz yıl önce 24 Aralık 2014’te Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkçe ile bilim ve felsefe yapılamaz” dedi. Sonrasında, bunun uygulamasına geçildi, ders programlarında Türkçenin yerini Osmanlıca adı altında Arapça ve Farsça aldı. Bütçeden ayrılan büyük tutarlarla tarikat ve cemaatlerden sağlanan destek ve Diyanet’in de büyük çabalarıyla bu ülkenin çocukları ve gençleri yerinde bir deyimle “dilsiz” bırakılıyor. Bunu tamamlayan şimdilerde anaokuluna inen ve her gün genişleyen ve yaygınlaşan uygulamalarla eğitim bilimsel bilgiden de tümüyle uzaklaştırılıyor.