Uzmanlar ve piyasa aktörleri cumhurbaşkanlığı seçim sonucunu değerlendirdi. Sonuçlar genel olarak ekonominin kötüye gideceği şeklinde yorumlanırken, değerlendirme için açıklanacak yeni kabineyi bekleyenler de var.

Dün düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunun geçici sonuçlarına göre Tayyip Erdoğan yeniden cumhurbaşkanı seçildi.
Bloomberg’e konuşan 10 farklı uzman ve piyasa aktörü seçim sonucunun ekonomiye ve piyasaya etkisini şöyle değerlendirdi:
‘Bankalar devlet tahvili almaya zorlanabilir’
New York merkezli Medley Global Advisors’ın ürün başkanı Nick Stadtmiller:
*Erdoğan, alışılmışın dışında politikaların mümkün olduğunca yürürlükte kalması için devletin tüm organlarını kontrol ediyor. Bu, faiz oranlarının muhtemelen düşük, enflasyonun yüksek kalacağı ve para biriminin müdahaleler sayesinde muhtemelen yavaş yavaş düşeceği anlamına geliyor.
*Hükümet, bankaları devlet tahvili almaya zorlayabilir. Ancak bu, para birimini istikrarlı tutmak için başka yerlerde ihtiyaç duyulan kıt dövizi tüketecektir. Bu nedenle tüm piyasaları olabildiğince istikrarlı tutmak, ekonomi üzerindeki baskıyı artırabilecek, başarması zor bir görev olacak.
‘Bu çeyreğin sonunda dolar/TL 23’e ulaşacak’
New York merkezli Wells Fargo’da çalışan döviz stratejisti Brendan McKenna:
*Liranın önümüzdeki haftalarda keskin ve büyük bir düşüş yaşamasını, bu çeyreğin sonunda dolar/TL’nin 23’e ulaşmasını ve alışılmışın dışındaki ekonomi politikasının yürürlükte kalmasını öngörüyoruz.
‘Erdoğan’ın zaferi şimdiden fiyatlandı’
Oanda Asia Pacific’te çalışan kıdemli pazar analisti olan Kelvin Wong:
*Geçen hafta TL’de görülen düşüş, şimdiden Erdoğan’ın zaferini fiyatlamış görünüyor. Orta ve uzun vadede, Erdoğan’ın daha düşük faiz tercihi nedeniyle para biriminin zayıflığını sürdürmesi muhtemel.
‘Yabancı yatırımcılar için iyi değil’
Tellimer’de çalışan stratejist olan Hasnain Malik:
*Erdoğan’ın kazanması hiçbir yabancı yatırımcı için rahatlık sunmuyor. Çok yüksek enflasyon, çok düşük faiz oranları ve döviz rezervlerinin ekside olmasıyla sancılı bir kriz yolda olabilir.
‘Faiz politikasında geri dönüş beklemiyoruz’
Morgan Stanley analistleri:
*Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüksek faiz oranlarının daha yüksek enflasyona yol açtığına dair uzun süredir devam eden görüşü göz önüne alındığında, seçimlerden sonra faiz politikasında bir geri dönüş beklemiyoruz. Bununla birlikte, son zamanlarda büyük dış finansman ihtiyaçları ve yüksek enflasyon nedeniyle resmi rezervler üzerindeki baskı, riskleri kontrol altına almak için politika yönünde bir değişiklik gerektirecek gibi görünüyor.
*Kısa vadede eski yaklaşım daha muhtemel. İlgili bakanlıklara yapılacak atamalar ve Merkez Bankası yönetimindeki potansiyel değişiklikler, seçimlerden sonra uygulanacak ekonomi politikaları hakkında daha fazla sinyal verecek.
‘Gözler yeni politika duyurularında’
Londra merkezli Abrdn’in yatırım direktörü Viktor Szabo:
*Mevcut heterodoks politikalar sürdürülemez olduğu için yeni politika duyuruları beklenecek. Döviz rezervlerinin tükenmemesi için en azından bazı düzeltmelerin yapılması gerekiyor.
‘Yabancı yatırımcılar Türk hisselerine ilgi göstermeyebilir’
East Capital International’ın Dubai merkezli kıdemli danışmanı Emre Akçamak:
*Seçim kampanyası söylemi ne olursa olsun, Türkiye yüksek enflasyon, yüksek cari açık, artan kısa vadeli borç ve azalan döviz rezervleri gibi önemli ekonomik zorluklarla mücadele etmelidir.
*Döviz piyasasının yeni bir denge bulması gerekecek. Politika belirsizlikleri nedeniyle yabancı yatırımcılar Türk hisse senetlerine ilgi göstermeyebilir.
‘Erdoğan’ın sicili piyasa dostu değil’
MarketVector CEO’su Steven Schoenfeld:
*Erdoğan alışılmışın dışında ekonomi politikalarını yumuşatsa bile, geçen hafta TL’de görülen rekor düşüşlerin işaret ettiği gibi, Erdoğan’ın sicili piyasa dostu değil. Düşük faiz politikası nedeniyle TL düşmeye devam ederse ve enflasyon yeniden yükselirse, yerel yatırımcıların Türk hisse senetlerine yaptığı ve 2022’de piyasayı keskin bir şekilde yükselten ‘güvenliğe uçuş’ tahsisinin tekrarını görebiliriz.
‘Yeni kabine gidişatı belirleyecek’
Strateji Portföy İstanbul Para Yöneticisi Burak Çetinceker:
*Piyasalarda olumsuz bir tepki beklenebilirken, ilk tur oylamanın ardından sonuç sürpriz olmadı ve bu, çoğunlukla geçen hafta fiyatlandı. Şimdi gözler yeni kabine ve ekonomi ekibinde olacak ve bu da muhtemelen piyasa hareketlerinin gidişatını belirleyecek.
*Mevcut ekonomi modelinin çalışmadığı açık. Erdoğan da muhtemelen bunun farkındadır ve yakın gelecekte ortodoks bir politikaya mütevazı bir geçiş olması muhtemeldir çünkü aksi takdirde ekonomi, sürdürülebilir olmayacaktır. Buna yönelik herhangi bir sinyal piyasa tarafından memnuniyetle karşılanacaktır.
‘Liranın değer kaybı hızlanabilir’
Londra’daki In Touch Capital Markets’ta kıdemli bir döviz analisti olan Piotr Matys:
*Faiz oranlarıyla enflasyon arasında pozitif bir ilişki olduğu tezinden yola çıkarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden seçilmesini Türk ekonomisine ilişkin vizyonunda bir güvenoyu olarak yorumlayacağını varsaymak son derece makul. Sonuç olarak, reel faiz oranları negatif bölgede kalmaya devam edecek ve lirayı daha fazla değer kaybetme yolunda tutacak.
*Erdoğan yönetiminin müdahale etmek için büyük miktarda döviz harcayarak ulusal para birimini her ne pahasına olursa olsun desteklemek için daha az teşviki olacağı göz önüne alındığında TL’nin değer kaybetme hızı artabilir.
*Faiz oranlarını belirgin bir şekilde, yani yüzde 8,50’den en az yüzde 20’ye ve hatta yüzde 30’a yükseltmek potansiyel lira satış ölçeğini azaltacak olsa da, para politikasından etkin bir şekilde sorumlu olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yorumlarına dayanarak böyle bir senaryo pek olası görünmüyor.