Gollerle geçmesini beklediğim maç, beni yanıltmadı. Macaristan’ın yenilgisiz bir şekilde turnuvaya gelmesi maçı kazanma ya da maçta daha iyi oynayacaklarına dair bir öngörüye sahip olmamı sağlamıştı. Turnuva takımı olma özelliği daha ağır bastı mücadelede. Avrupa Şampiyonası’nda ilk defa forma giyenlerin İsviçre adına damga vurduğu mücadelede Aebischer gerçekten etkileyici işler yaptı. Futbol dünyasına merhaba dediği dönemde Lukaku, Drogba gibi bir etki bırakması tahayyül edilen Embolo hamle oyuncusu olarak skoru tayin eden oyuncu oldu.
Günün ikinci maçı için hızlıca tramvaya binerek turnuvada ev sahibi olma avantajını kullanarak kendime ait özel dinlenme tesislerime geçtim. Ev yemeği, kaliteli yemek ve temiz hijyen alanlarının bulunduğu çatı katında yer alan özel suitimde İspanya ve Hırvatistan arasındaki maçı izlemeye koyuldum. Orta saha üçlüsü otuzlarının ortasında olan Hırvatistan orta sahası sadece yarım saat dur diyebildi İspanyollara. Morata’nın ustaca kale arkasına sarkarak attığı gol, ardından da Fabian Ruiz’in kişisel şov sosu katarak ağlara gönderdiği top skoru bir anda boğalar için avantajlı duruma getirdi. Hırvatlar cevap vermek istese de turnuvanın en yaşlı orta sahasıyla bu pek mümkün olacak gibi değildi. Devre biterken turnuvaya damgasını şimdiden vuran Lamine Yamal, Real Madrid’in gizli golcüsü Dani Carvajal’e asist yapıp skorun 3-0’a gelmesini sağladı. İspanya için jenerasyon geçişini simgeler nitelikteydi bu gol. Aynı jenerasyon geçişini yapmakta zorlanan Hırvatistan, boş pozisyonda gol atabilecekken penaltı kazanmak için uğraşan Bruno Petkovic’in gazabına uğradı. Hem kazandığı penaltıyı atamadı, hem de dönen topu kurallar dahilinde değerlendirmeyi beceremeyen Hırvat takımı sahadan 3-0 mağlup ayrılmaya mahkumdu. İspanya çok rahat bir galibiyetle turnuvaya başladı.