Vodafone Türkiye, 2021 Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ÇSY) Raporu yayınlandı.
CEO Engin Aksoy, “Amaç Odaklı Vodafone yaklaşımı ile Dijital Toplum, Kapsayıcılık ve Çevre alanlarında değer yaratmaya odaklanıyoruz. Değişen ekonomik düzende şirketlerden çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) alanlarındaki risk ve fırsatları proaktif şekilde yönetmeleri ve ÇSY performanslarını bütüncül şekilde ortaya koymaları bekleniyor. Bu değişim doğrultusunda biz de sürdürülebilirlik konularımızı ÇSY çerçevesinde ele alarak şekillendirdik. Daha önce Sürdürülebilirlik Raporu adıyla çıkardığımız performans raporumuzu, Vodafone Grubu’nun da yaklaşımına paralel şekilde, bu yıl ÇSY Raporu olarak çıkarmaya başladık” dedi.
Pandemi döneminde dijitalleşme yatırımlarını hız kesmeden sürdürdüklerini vurgulayan Aksoy, şöyle devam etti: “Vodafone ekosistemi, 2020-21 mali yılında Türkiye GSYH’sine 28 milyar TL’lik katkı yaparken, Vodafone’un 15 yılda Türkiye ekonomisine sağladığı doğrudan, dolaylı ve tetiklenen GSYH katkısı ise yaklaşık 334,4 milyar TL oldu. Türkiye’nin 81 ilinde 23 bini aşkın 4.5G iletişim noktası ile hizmet vererek, Türkiye’deki 4.5G’de en geniş kapsamaya sahip operatör olmaya devam ediyoruz. Esnaf ve KOBİ’lerin işlerini büyütmeleri için ücretsiz dijital pazarlama danışmanlığı verdik. Dijital dönüşüm süreçlerinde uçtan uca çözümler sunan Vodafone Business hizmetlerinden geçtiğimiz yıl 1,2 milyon kurumsal müşteri yararlandı. Dijital Benim İşim projesi ile 13 ilde Halk Eğitim Merkezleri ile yaptığımız iş birliğiyle 4 binden fazla kadına eğitim verdik ve önümüzdeki dönemde 12 bin kadına ulaşmayı planlıyoruz. 2014 yılından bu yana Kırmızı Işık uygulamamızla şiddete maruz kalan kadınlara destek oluyoruz. Bu İşte Birlikteyiz Platformu ile pandemi döneminde iş arayanların yeni nesil beceriler edinmesi için eğitimler sunuyoruz. Yarını Kodlayanlar ile bugüne kadar 190 bin çocuğa kodlama eğitimi vererek dijital beceriler kazandırdık. Dijital geleceğin inşasına katkıda bulunurken net sıfır ekonomiye geçişi destekliyoruz. 2030 yılına kadar operasyonlarımızda, 2040 yılına kadar değer zincirimizde net sıfır emisyona ulaşma taahhüdü verdik. Bu taahhüdün önemli bir adımı olarak Nisan 2021 itibariyle yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçerek, Türkiye’de şebekesinin tamamında yenilenebilir enerji kullanan ilk ve tek operatör olmanın gururunu yaşıyoruz. Bununla birlikte, Avrupa’nın önde gelen dört mobil operatörü ile beraber geliştirdiğimiz Çevresel Derecelendirme (Eco Rating) girişimi ile sürdürülebilir özelliğe sahip cep telefonlarını belirleyen yeni bir tüketici etiketi çerçevesi sunmaya başladık.”
Raporda neler var?
2021 Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ÇSY)2 Raporu’nda, 1 Nisan 2020 – 31 Mart 2021 mali yılına ait çevresel, sosyal ve yönetişim performans paylaşılıyor; Amaç Odaklı Vodafone yaklaşımı ile yaratılan ekonomik değer ortaya konuluyor. Dijital Toplum, Kapsayıcılık ve Çevre olmak üzere üç ana değer alanının yanı sıra Çalışanlar ve Sorumlu İş ve Değer Zinciri başlıkları altında sürdürülebilirliğe bütünsel yaklaşımın anlatıldığı raporda, Vodafone Grubu’nun 2030, 2040 ve 2050 hedefleri kapsamındaki ilerlemelere değiniliyor; iç ve dış paydaşlarının görüşlerine de yer veriliyor.
Küresel Raporlama Girişimi (Global Reporting Initiative – GRI) tarafından yayımlanan GRI Standartları ‘temel’ (core) seçeneğiyle uyumlu hazırlandığı belirtilen rapordan bazı bölümler şöyle:
Dijital Toplum
Dijital Toplum inşasına destek olmak amacıyla Vodafone Grubu olarak 2025 yılına kadar; 150 milyon nesnenin güvenli ve akıllı teknoloji kullanımını, 250 milyon insanın gigabit şebekelere erişimini mümkün kılmayı, 50 milyonun üzerinde insan ve ailelerinin mobil finansal hizmetlere erişimini sağlamayı hedefliyoruz.
Vodafone Grubu, geliştirdiği Tech2025 stratejisi doğrultusunda şebekesini yeniden tasarlıyor. Bu strateji kapsamında yeni nesil inovasyon merkezinin Türkiye’de kurulması ile 26 mühendisin, servis sağlayıcıların yepyeni bir mimariyle şebekeyi yeniden tasarlamasını sağlayan OpenRAN (Açık Radyo Erişim) ve şebeke platformlarının endüstri çözümleri ile karşılıklı ve kolay entegrasyonunu sağlayan yazılım tabanlı bir girişim olan NaaP (Şebeke Tabanlı Platform) gibi yeni nesil teknolojiler üzerinde çalışması hedefleniyor. Bu merkezin kurulması Türkiye’deki yerel inovasyon ekosisteminin desteklenmesini sağlarken, geleceğin dijital teknolojilerinin geliştirilmesinde diğer Vodafone ülkelerine öncülük edecek.
Yapay zekâ, makine öğrenmesi, bilgi güvenliği gibi konular üzerinde çalışılan ‘Future Lab’de 2020 yılında 12 proje altında devam eden 9 yüksek lisans ve 16 doktora araştırmasını destekliyoruz.
Türkiye’deki tarımsal verimliliğe ‘dijital tarım’ çözümleri ile destek oluyoruz. Sensör ve modüller aracılığıyla havadan ve topraktan alınan verileri analiz ederek tarımsal işletmeler için verimlilik odaklı öneriler sunuyor, erken uyarılar vererek özellikle tarımsal ürün ve ekipmanların hava koşullarından zarar görmesini engelliyoruz. Bu uygulamalar sayesinde üretim ve kalitede en az yüzde 25’lik iyileşme gerçekleştirirken, kaynak kullanımında yüzde 50 verimlilik sağlıyoruz. Uygulamaların yanı sıra Dijital Tarım Akademisi ile dijital tarım ve teknolojileri okuryazarlığını artırmayı hedefliyoruz. Dijital Tarım Çözümleri kapsamında, Türkiye genelinde çeşitli mahsul üreticilerine fayda sağlayacak ve geniş bir ölçekteki üretim alanına ilişkin iklimsel verilerle bitki gelişimine ilişkin verileri toplayacak 30 istasyon kurduk. 15’i Bursa ve Silifke’de bulunan dijital tarım istasyonlarından alınan verilerle Bursa’daki zeytin, Silifke’deki çilek üreticileri, ilk 6 ayda 20 milyon TL’ye yakın finansal tasarruf elde etti. Her iki lokasyonda da yıllık tasarrufun toplam 40 milyon TL’ye ulaşacağı tahmin ediliyor.

Kadının Güçlenmesi
Teknolojiye erişim arttıkça, kadınların toplumsal hayatın her alanında eşit koşullara sahip olması önündeki engeller de azalıyor. Türkiye Vodafone Vakfı, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü iş birliğiyle ‘Dijital Benim İşim’ projesini yürütüyoruz. 18 yaş üstü kadınların dijital becerilerini arttırmayı amaçlıyor, teknolojinin gücünü kadınların potansiyeliyle buluşturuyoruz. 13 ildeki Halk Eğitim Merkezlerinde görevli 140 eğiticiye dört oturumda dijital okuryazarlık ve iki oturumda dijital pazarlama alanlarında eğitici eğitimleri verildi. Projenin ilk mezunları olan 20 kadın, Vodafone Müşteri Hizmetlerinde aldıkları temel eğitimin ardından uzaktan çalışmaya başladılar. Bugüne kadar 4 bin 755 kadına ulaşırken, 40 saat dijital pazarlama ve 24 saat dijital okuryazarlık eğitimi verdik. Proje kapsamında 13 ilde 10 bin 500 kadına dijital okuryazarlık, bin 200 kadına ise dijital pazarlama eğitimleri vererek yaklaşık 12 bin kadına ulaşmayı amaçlıyoruz. Türkiye Vodafone Vakfı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iş birliğiyle geliştirilen ‘Kırmızı Işık uygulaması’ ile şiddete maruz kalan kadınlara destek olmaya devam ediyoruz. 2014 yılından bu yana şiddet mağduru kadınlar tek tuşla Alo 183, 155 Polis İmdat, 156 Jandarma ve Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’nı arayabiliyor, yakınlarına telefonla erişebiliyor ve acil SMS gönderebiliyor. Pandemi döneminde aile içi şiddetin artmasıyla birlikte, kadına yönelik şiddetle mücadelede farkındalık yaratmak için bir iletişim kampanyası başlattık. ‘Şiddete karşı #BenVarım de, acılar maskelenmesin’ çağrımıza yaklaşık 60 bin kişi katıldı.
Çevre
İş dünyasının çevreye zarar vermeden faaliyet göstermesini öncelikli olarak görüyoruz. Çağımızın en önemli krizlerinden biri olan iklim kriziyle mücadele için çok daha hızlı adım atarak acil eyleme geçmeye ihtiyacımız var. Dijitalleşme, enerji tasarrufu, doğal kaynakların verimli kullanılması ve döngüsel bir ekonomi yaratmanın anahtarı olarak konumlanıyor. Paris Anlaşması, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için küresel ısınmanın ortalama 1,5 derecenin altında tutulmasının önemini vurguluyor. Swiss Re Enstitüsünün araştırmasına göre küresel ekonomi, 2050 yılına kadar toplam ekonomik değerinin yüzde 10’unu kaybedebilir. Eğer küresel ısınmaya karşı etkili ve iyileştirici adımlar alınmazsa bu ekonomik kaybın yüzde 18’e ulaşabileceği öngörülüyor.
Elektronik cihaz ve veri kullanımındaki artış, karbon emisyonlarının yanı sıra e-atık sorununu da derinleştiriyor. BM’nin 2020 Küresel E-atık İzleme Raporu’na göre, 2019’da elektronik atıkların miktarı beş yılda yüzde 21 artarak, 54 milyon tona ulaştı. 2030 yılına kadar 74 milyon tona ulaşacağı öngörülen e-atıkların sadece yüzde 17,4’ü 2019’da toplanarak geri dönüştürüldü. Vodafone Türkiye olarak hazırladığımız, dünyada ve Türkiye’de mevcut elektronik atık durumunu inceleyen Atığın Ötesinde Raporu’na göre Türkiye’de 2017 yılında oluşan 623 bin ton e-atığın sadece yüzde 3’ü geri dönüştü.
İklim krizi ve e-atıklarla mücadeleye destek olmak için Vodafone Grubu olarak hedeflerimiz;
2030 yılına kadar operasyonlarımızda, 2040 yılına kadar değer zincirinde net sıfır emisyon
2025 yılına kadar e-atıklarımızın %100’ünü geri dönüştürmek, tekrar kullanmak veya satmak
Kurumsal müşterilerimizin 2020-2030 yılları arasında küreselde toplam 350 milyon ton emisyon azaltımı yapmalarına katkı sağlamak.

İklim Krizi ve Emisyon Yönetimi
2040 Net Sıfır Hedefi Vodafone Grubu olarak, 2020 yılında, toplam küresel karbon emisyonlarımızı 2040 yılına kadar net sıfıra azaltma taahhüdü verdik. 2030 yılına kadar operasyonlarımızda, 2040 yılına kadar değer zincirimizde net sıfır emisyona ulaşacağız. Bu kapsamda;
• Kapsam 1 ve Kapsam 2 karbon emisyonlarımızı 2030’a kadar sıfırlamayı amaçlıyoruz.
• 2030 emisyon azaltım hedeflerimiz Bilime Dayalı Hedefler (Science Based Targets) girişimi tarafından onaylandı.
• Kapsam 3 karbon emisyonlarımızı ise 2030’a kadar yarı yarıya azaltmayı ve 2040’a kadar sıfırlamayı hedefliyoruz.
2020/21 mail yılında toplam enerji tüketimimiz yüzde 1’e yakın azaldı. Baz istasyonu başına enerji yoğunluğunu yüzde 4, mobil veri başına enerji yoğunluğunu ise yüzde 28 azalttık. Ayrıca, karbon emisyonlarında en büyük etkisi olan baz istasyonları başına sera gazı yoğunluğunu yüzde 21, birim veri başına sera gazı yoğunluğunu ise yüzde 41 azalttık. Toplam sera gazı salımlarımızı ise yüzde 10 azalttık.
Hedefimize 3 yıl daha erken ulaşarak, Türkiye’de şebekesinin tamamında yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanan ilk ve tek operatör olduk. Yenilenebilir enerji için gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla Vodafone’un global hedeflerine de katkı sağlıyoruz. Adana’dan sonra İstanbul’da 3,2 milyon TL’lik yatırımla güneş enerjisi santrali projemizi hayata geçirdik. Türkiye’de ve Vodafone Grubu ülkeleri arasında, teknoloji merkezinde kurulan en büyük kapasiteli güneş enerjisi sistemi olma özelliği taşıyan projeyle 475 kWp kurulu güce ulaştık. Yılda 2.261 GJ enerji üreterek 318 ton karbon emisyonunun önüne geçmeyi hedefleyen bu sistem, ürettiği güneş enerjisiyle Esenyurt Teknoloji Merkezi’nin yıllık tüketiminin yaklaşık %4’ünü karşılayacak. Önümüzdeki iki yılda İzmir, Tuzla ve Diyarbakır’daki teknoloji merkezlerinde de güneş enerjisi santrali kurmayı hedefliyoruz. Böylece İstanbul, İzmir, Adana, Tuzla ve Diyarbakır’daki beş ana teknoloji merkezinde hayata geçireceğimiz yenilenebilir enerji yatırımlarıyla 2 MW kurulu güce ulaşmayı, yıllık yaklaşık 11 TJ enerji üretmeyi ve yıllık 1.451 ton karbon emisyonunun önüne geçmeyi hedefliyoruz.
Atık Yönetimi ve Döngüsel Ekonomi

E-atıkların geri dönüşümünü teşvik etmek ve toplumda değer yaratmak amacıyla ‘Bu Atıklar Kod Yazıyor’ projesini hayata geçirdik. Mayıs 2019’da başladığımız proje kapsamında Türkiye’nin farklı noktalarına yerleştirilen kutularla e-atıkları topladık. Topladığımız atıkların geri dönüşümünden elde edilen gelirle ilk aşamada Mardin, Samsun, Adana Gaziantep, Uşak, Bingöl ve Çanakkale olmak üzere yedi ilde yedi kodlama sınıfı açtık.
Türkiye Vodafone Vakfı ve Habitat iş birliğiyle yürütülen Yarını Kodlayanlar projesi kapsamında hayata geçirilen sınıflar, EBA destek noktaları olarak da hizmet veriyor. 21 kurumsal iş ortağımızın da projeye dâhil olmasıyla birlikte projeyi ekosistemimize genişlettik. Kurumsal iş ortaklarımızın 6 farklı ilde bulunan ofis ve fabrikalarında 14 bine yakın çalışanın desteğiyle e-atık toplamaya başladık. Toplanan e-atıkları geri dönüştürerek Türkiye’nin çeşitli illerinde kodlama sınıfları açmaya, çocukların dijital yetkinliklerini geliştirmeye devam edeceğiz.
ReWorld Açık İnovasyon Program Toplumsal, çevresel ve ekonomik ihtiyaçlara yine dijitalleşmeyi kullanarak yanıt verecek ReWorld Açık İnovasyon Programını hayata geçirdik.
Mobil cihaz sürdürülebilirliği
Avrupa’nın önde gelen dört mobil operatörü ile Çevresel Derecelendirme (Eco Rating) etiketi geliştirdik. İlk olarak 12 tedarikçinin telefonlarını değerlendirecek olan Eco Rating, 2021 Haziran’dan itibaren Avrupa genelinde kullanılmaya başlandı. Eco Rating, tüketicilerin sürdürülebilir özellikteki cep telefonlarını bulmalarına ve birbiriyle karşılaştırmasına yardımcı oluyor. Ayrıca tedarikçilerin çevresel etkisi daha az olan cihazlar sunmalarını teşvik ediyor. Proje kapsamında ayrıntılı bir değerlendirmenin ardından, her cep telefonuna, tüm yaşam döngüsü boyunca cihazın çevresel performansını belirten 100 üzerinden bir Eco Rating puanı verilecek. Eco Rating etiketi ayrıca dayanıklılık, onarılabilirlik, geri dönüştürülebilirlik, iklim etkisi ve kaynak verimliliği konularında ek bilgiler de sunarak mobil cihaz sürdürülebilirliğinin beş temel yönünü öne çıkaracak.