Ekonominin üretim gücünü özetleyen şu veriler bile Türkiye’nin 2020 yılında ne kadar küçüleceğini ortaya koyarken, gündemimize şimdi de “İslam iktisadı” adı altında bir “kısır tartışma” konusu ortaya atıldı… Aslında tartışılması istendi desek daha doğru olur.
Yapay bir gündem özelliği taşıyan ve günün anlam ve önemine göre yapılan böyle çıkışların altını doldurmak gerekir muhakkak. Doldurmak için de faizin ne demek olduğu, faiz ödemelerinin ne kadar olduğu, faiz politikasının bu söylemle uyuşup uyuşmadığı, kolektivizmin ne anlama geldiği ve üretimde yapısal konular gibi daha birçok tanımın yerli yerine oturtulması gerekir.
Bunun için de 450 milyar ABD Doları civarındaki borcu çevirmek için ek ne kadar faiz yüküne razı olunduğunu, buna rağmen kaynağın bulunamadığını iyi özümsemek ve sentezlemek gerekmez mi?