• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Veteriner hekim Dr. Gürbüz Ertürk: Hayvan sahiplenmek evlenmek gibidir

04/05/2022 18:29

ŞULE TÜRKER

suleturker34@gmail.com

@suleturker34

Hayatınızı patili bir dostla paylaşmak istiyorsunuz. Nasıl karar vereceksiniz? Bir kediye mi yoksa köpeğe mi aile olmak size için daha uygun? Yaşam tarzınızdan dolayı evcil bir hayvan sahiplenmemek daha doğru bir tercih olabilir mi?

Veteriner Hekim Dr. Gürbüz Ertürk, “Hayatınızı biriyle paylaşmaya karar vermeden önce koşulların uygun olup olmadığına bakmak gerekir. Bu evlilikler için de böyledir. Bir hayvanı sahiplenme kararı önemlidir. Onunla, yaşamının sonuna kadar birliktelik üzerine bir anlaşma yapıyorsunuz ve bunun sonucunda onun hayattaki tek ailesi, her şeyi siz oluyorsunuz” sözleriyle evcil hayvan edinmenin önemini vurguluyor.


‘Sakıncalı’ olmak kariyerini değiştirdi

Neden bu mesleği seçtiniz?

Trabzon Fatih Eğitim Enstitüsü Fizik Kimya Biyoloji bölümü 1980 mezunuyum. Dönemin askeri rejimi beni ‘sakıncalı’ buldu, öğretmen olarak atamadı. Bunun üzerine çevremin yönlendirmesi, hayvanlara olan ilgim ve serbest çalışabilme olanağı nedeniyle Veteriner Fakültesine girdim. Mezuniyet sonrası klinisyen olarak çalışmayı hedefledim. Veteriner Doğum ve Jinekoloji alanında doktora yaptım. Bu sırada köpek eğitimi ile tanıştım ve Macaristan’a giderek, bu alanda eğitim aldım. Sonrasında kedi-köpek davranış bozukluklarıyla ilgilenmeye başladım.

Evcil hayvanınız var mı?

Olmaz mı; üç kedim, beş köpeğim var, şimdilik!

Türkiye’de evcil hayvan besleme alışkanlıkları nasıl, ülke olarak ‘kedici’ mi, ‘köpekçi’ miyiz?

Bu konuda net bir istatistiki veri yok, benim tahminim daha çok kedi beslendiği yönünde.

Evde kedi, köpek, kuş dışında hangi hayvanlara bakılabilir?

Tavşan, hamster, ginepig ve akvaryum balıklarını saymak mümkün.

Özellikle pandemide evcil hayvan sahibi olma konusunda istek arttı. Evcil hayvanlara bakışımız, onlarla ilişkimiz biraz ‘bencilce’ mi? Bir dönem bazı insanlar yazlıklardan şehre dönerken hayvanlarını terk ediyordu.

İnsan bencil bir canlı. Bunun sonucu olarak çıkarımıza geldiği gibi davranarak, pandemi sırasında kendimizi, çocukları eğlendirmek ve sokak yasağını delmek için sahiplenilmiş hayvanların sayısı hiç de az değil. Daha sonra bunların bir kısmı tıpkı sizin de belirttiğiniz ve eskiden de olduğu gibi sokağa terk edildiler. İnsanın olduğu her yerde hayvanların payına düşen kötülük bu.

Kedi ve köpekler hakkında doğru bildiğimiz yanlışların sayısı az değil

Evcil hayvan sayısının artmasına paralel olarak pet oteller, seyahat imkanlarında (kedi köpek sahibinin uçakla, trenle, otobüsle seyahati) düzenlemeler oldu mu?

Evcil hayvanlarla ilgili sektörler hep popülerdir. Bu alanda hizmet üreten iş kolları kontrolsüz ve denetimsiz olarak artmakta. Aslına bakarsanız yurdumda her iş kolu böyle değil mi? Planlama yok, ihtiyaç nedir kimse bilmez. Canı isteyen olanakları varsa istediğini yapar. Kural, yasa, yönetmelik hep sonradan geliyor.

Ankara’da köpek eğitim merkezimi açtığımda bunun nasıl, nerede, hangi koşullarda, kimler tarafından yapılacağını belirleyen ne bir yasa ne de yönetmelik vardı. Kendimi defalarca bakanlığa ‘şikayet ederek’ yönetmelik çıkmasına katkı sundum. Ama ‘çıkarken size sordular mı’ derseniz, yanıtım hayır. Çünkü onlar her şeyi biliyorlar. Sektör paydaşlarına sormaya ne gerek var! Tıpkı bir süre önce yayınlanan son yönetmelik değişikliklerinde olduğu gibi.

Hayvanlara yönelik yeni yasal düzenleme pratikte ne gibi sorunları getirdi?

Dağ fare bile doğurmadı. Sorunların hiçbirine çözüm getirmedi. Veteriner hekimlere verilecek cezayı normal insanlara kıyasla daha ağır hale getirdi. Yıllardır zorunlu olan ama uygulanmayan mikroçip ile kimliklendirme durumunu tekrar zorunlu hale getirdi. Bu sefer erteleyerek sınır koydu. En önemlisi sokak hayvanlarının sorununa çözüm getirmedi. Bazı ırklara soykırım uygulandı. Çözüm için belediyelerin organizasyonlarını süre olarak öteledi. Özetle çözüm getirmediği için mevcut sorunlar katlanarak artıyor.

Pet dostu klinik nedir?

Pet dostu sözü; petlerin korkutulmadan, strese sokulmadan kliniklere taşınmaları ve oralarda yine korku, anksiyete ve stres yaşamadan tedavi ve rutin işlemlerin yapılmasını hedefleyen bir felsefe. Bunun standartları ve yöntemleri belirlenmiş. Bu amaçla iki tür sertifikasyon var. Biri ‘düşük stres yönetimi’ bu felsefenin anası, diğeri ise ‘korkusuz’ olarak isimlendireceğimiz programlardır. Gururla söylemeliyim ki; bu iki sertifikaya da sahip olan Türkiye’nin ilk veteriner hekimiyim.

Pet sağlık sigortası nedir, Türkiye’de bu konuda neredeyiz?

Sigorta, oluşacak riskleri önceden tahmin ederek satma/satın alma işi. Bu anlamda petler için geliştirilmiş sağlık sigortaları var. Ülkemiz dışında kapsamları geniş olan bu sigortalar, bizde sadece kaza ve zehirlenme gibi acil durumları kapsamakta. Böyle bakınca Türkiye’de pet sigortası hem kapsam hem de mevcudun tanıtımı konusunda iyi bir noktada değil.

Evcil hayvanın kaybı

Evcil hayvanın kaybı çocuklara nasıl anlatılmalı? Kayıptan hemen sonra bir evcil hayvan almak doğru olur mu?

Çocuklar belli yaşlara kadar ölümü kavrayamazlar. Beş yaşındaki bir çocuk ölümü geri dönüşü olan süreç gibi algılarken, on yaşındaki çocuk ölüm gerçeğini yavaş yavaş anlamaya başlar. Daha büyükler ise bunun geri dönüşü olmayan bir son olduğunu algılar. Evcil hayvanlar, ailenin sevilen bireyleridirler. Bu yüzden acı, aile üyesinin kaybının acısı gibidir. Ölümle ilgili çocukların sorularına açık ve net yanıtlar verilmelidir. Çocuğun anma ve törenlere katılmasına olanak tanınmalıdır. Bu durum yas tutma ve vedalaşmaya yardım eder. Hayvanın anısına yardımlar yapmak, anıları paylaşmak, çocuğun iyi hissetmesine yardımcı olur.

Kayıptan hemen sonra bir yenisinin alınması çok doğru bir yaklaşım değildir. Yas süreci bitmiş olmalı ve en önemlisi, yeni bir hayvan için ailenin hazır olması gerekir. Yeni evcil hayvan, eskisinin yerine konmamalı, öncekiyle kıyaslanmamalıdır.

Ölen hayvanlar nereye gömülür, bu konuda yasal düzenleme var mı?

Hayvanların gömülmesi konusu önemli bir sorun. Çoğunlukla insanlar kendi olanaklarıyla çözmeye çalışıyor. Hayvan mezarlıkları oluşturmak, belediyelere yasa ile verilmiş görevlerdendir. Bazı belediyelerin -yeterli olmasa da- hayvan mezarlıkları var. Bu alanda hizmet veren özel şirketler de mevcut. Ancak bunun ücretini herkes karşılayamıyor. Geçtiğimiz aylarda İzmir Karabağlar Belediyesi yakma tesisi açtı, bunların yaygınlaşması lazım.

Avcılık spor değil cinayettir

Avcılık konusunda ne düşünüyorsunuz?

Bu soruya kısa ve öz bir yanıt vermek isterim; avcılık spor değil, cinayettir.

Bugüne kadar karşılaştığınız en garip vaka neydi?

‘Evcil Dostlar’ isimli televizyon programı hazırlıyorduk. Program, kliniğe gelen hastaların muayene, tedavi, operasyon gibi süreçlerinin çekimini, bu sırada da sahibi ile söyleşiyi kapsıyordu. İlk bölüm için hazırız ve hasta bekliyoruz. Kusma şikayetiyle bir İngiliz Buldog getirildi. Yapılan muayene ve röntgen sonucu mangal şişi yuttuğunu gördük. Hepimiz şaşırdık. Yaklaşık 50 cm. uzunluğundaki şişin plastik tutma kısmı mide duvarına dayanmış, sivri kısmı da tam yutakta idi. Sahibi ile konuşmamız sonucunda anladık ki birkaç gün için bahçede yalnız bırakılmış. Aile tatile gitmiş. Bakıcı günde bir kez uğrayıp mama ve su veriyor. Köpek, ailesinden ayrı kalmış. Onları beklemiş, gelen olmamış. Sahibinin kokusunun olduğu eşyalarla özlemini gidermeye çalışmış, bulabildiği tek şey ise yuttuğu şiş olmuş.

Kedi alırken ırk, kişinin yaşam tarzı ve koşullarına göre seçilmeli 

Türkiye’de en çok hangi cins kedi popülasyonu var? Hangilerinin nesli tükenme tehlikesi altında?

En yaygın beslenenler, bizim yerli sokak kedisi ırklarımız. Son yıllarda giderek farklı ırklar artmaya başladı. Bize özgü Ankara ve Van kedilerinin sayıları oldukça azdır. Mesleki ilk yıllarımda o kadar çok Van ve Ankara kedisi hastam vardı ki… Evdeki kedim, sokağa terk edilmiş bir Ankara Kedisi olduğu için kendimi şanslı hissediyorum.

Evde bakılan kediler sokaktakilere göre avlanmak gibi bazı güdülerini yerine getiremiyor, bu durum onlarda ne gibi davranışsal bozukluklara, sıkıntılara yol açıyor?

Güzel bir konuyu dile getirdiniz. Benim yaralarımdan biridir, ev kedilerinin doğal ihtiyaçlarının tam karşılanamaması. Biz insanlarda da aynı durum vardır. Bir şeyin uzun süren yoksunluğu, kaygı ve stresi artırır. Canlılar bu durumla baş edebilmek için kendilerine veya çevreye zarar verirler. Bu çerçevede saldırganlıklar, tuvalet kutusunu kullanmama, kendisine zarar verecek kadar yalanmalar gibi psikiyatrik davranış bozuklukları görmekteyiz.

Kedi sahiplenmeden önce neleri bilmeli, nelere dikkat etmeliyiz? Irk seçimi nasıl yapılmalı?

Hayatınızı bir canlı ile paylaşmaya karar vermeden önce koşulların uygun olup olmadığına bakmak gerekir. Bu evlilikler için de böyledir. Hele bir hayvanı sahiplenme durumu daha önemlidir. Onunla yaşamının sonuna kadar birliktelik üzerine bir anlaşma yapıyorsunuz. Bunun sonucunda da onun hayattaki tek ailesi siz oluyorsunuz. Aslında sadece ailesi değil her şeyi.

Sahipleneceğimiz hayvanın özelliklerini ve ihtiyaçlarını bilmeliyiz. Bu amaçla bilgilenmek gerekir.  Evimize bir buzdolabı bile alırken araştırıyoruz, inceliyoruz. Kedi için bunun daha fazlasını araştırmalıyız. Ortalama on beş yıl sürecek bir birliktelik için yolu çıkılıyor. Üstelik sürekli olarak bize bağımlı bir yaşamı olacak bu canlının.

Seçilecek ırk, yaşam tarzı ve koşullarına göre olmalı. Daha hareketli ve geniş alanlara sahipseniz, bizim tekir kediler veya diğer yerli kediler idealdir ama az hareketlilik isterseniz de daha saf kültür ırkı kediler tercih edilebilir. Cinsiyet ise tercihte önemli değildir. Kedileri üretmeyecekseniz erkek veya dişi olmasının bir önemi yoktur. Cinsel olgunluk sonrası her iki cinsiyetteki kedileri de kısırlaştırmak gerekir.

Evde baktığımız kedi illa kısırlaştırılmalı mı?

Kediler mevsime bağlı poliöstrik hayvanlardır. Bunun anlamı; mevsimlerin etkisi altında birden çok kızgınlık dönemi yaşayan canlı demek. Bu durum evde kedi sahibini zorlar. Böyle olunca da kısırlaştırma gündeme gelir. Kedilerin kısırlaştırılmalarını ‘en erken cinsel olgunluğa ulaştıktan sonra’ diye savunuyorum. Daha erken yapılmayı öneren görüşler de var ancak ben buna katılmıyorum. Hatta erkek kedileri bir yaş sonrasına veya daha da ileri yaşlara ertelemek gerektiğini öneriyorum. Kısırlaştırma sonrası idrarla işaretleme davranışı biter. Kısırlaştırma işlemiyle davranışların düzeltilmesi hedefleniyorsa, çaba boşunadır. Bu işlemden sonra metabolizma hızı azalacağı için dikkat edilmezse kilo alma durumu ortaya çıkar, buna bağlı olarak aktivite azalabilir.

Kediler de corona virüsünden etkilendi

Kedilerde en sık karşılaşılan sağlık sorunları nelerdir?

Kedilerin yaygın sağlık sorunlarının başında üriner sistem hastalıkları, böbrek hastalıkları gelir. Bir de son yıllarda kedi enterik corona virüsünün neden olduğu FİP hastalığını saymak gerekir.

Kaç kilonun üzerinde kedi şişmandır?

Kedilerin ortalama kiloları -ırklara göre değişmekle beraber- 4 kg civarı diyebiliriz. 4.5- 5 kg üzerindeki kediler çoğunlukla şişmandır. Obezite insanda olduğu gibi kedilerde de ciddi sağlık sorunları oluşturur. Diyabet ve artrit, kanser, çeşitli deri ve karaciğer hastalıkları riski artar.

Beslenmenin kedilerin davranışına etkisi var mıdır?

Beslenme, genel sağlığı ve davranışsal sağlığı etkiler. Yeterli ve dengeli beslenemeyen kediler çeşitli sorunlar yaşar. Örneğin; taurin bir protein çeşididir ve kedi bunu dışarıdan almak zorundadır. Eksikliği körlüğe neden olur, bu da davranışlara yansır. Yine triptofan bir amino asittir ve seretonin üretimi için kullanılır. Yeterince triptofan yoksa bu üretim azalır. Agresyonlu kedilerde seretonin azlığı  kanıtlanmıştır.

Basık burunlu kedi türlerinin olası sağlık problemleri nelerdir?

Burun, koku alma işlevine ek olarak dışarıdan alınan havanın ısıtılmasına ve soğutulması işlemine katkı sunar. Basık burunlu kedilerde bu durum iyi yapılamaz. Yani sıcak hava direk akciğerlere gider veya soğukta soğuk hava direkt akciğerlere gider. Her iki durum da akciğer sorunlarına yol açar. Basık bir burun, kafatası kemiklerinin de sorunlu olduğu anlamına gelir. Bu çerçevede bu kedilerin çeneleri ve dişlerinde de ciddi sorunlar vardır. Dişlerin sıralanacağı yeterli bir alan yoktur. Fazla oluşan gözyaşı bir kanalla buruna akıtılır. Basık burunlu kedilerde bu mekanizmada da bozukluklar vardır. Özetle bu kediler birçok sağlık sorunu taşırlar. Sahipleri önceden olası bu durumları bilmeli ve en ufak sorunda tıbbi destek almalıdır.

Kediler işaretleme amacıyla tırmalar

Kediler neden özellikle bazı eşyaları tırmalar? Her türlü tırmalama aparatı aldığım halde kedim sadece koltuğumu tırmalıyorsa bundan nasıl vazgeçirebilirim?

Tırmalama, doğal bir kedi davranışıdır, işaretleme amacıyla yapılır. Bölgesini sınırlandırmak ve kendinden kokular bırakmak için yapılır. ‘Burası benim bölgem’, ‘ben buradan geçtim’ diye mesaj bırakır. Kediler tırmalama davranışlarını dikey, yatay veya her iki yüzey şeklinde sergilerler. Tırmalama tahtasının kullanılmaması, yerinin ve/veya şeklinin hatta büyüklüğünün uygun olmadığı anlamını taşır. Doğru yer ve şekildeki tırmalama tahtası olursa kedi onu kullanılacaktır. Böylece koltuktan vazgeçecektir.

Kediler neden yalanır?

Kediler, öz temizliklerini yapmak ve tüy bakımlarını sağlamak için yalanırlar. Bunun süresi kediden kediye değişir. Ancak sadece bir bölgeyi yalaması, yaladığı bölgede yaralar oluşması normal değildir. O zaman kedinin sağlığında problem olduğunu düşünmek gerekir.

Kediler günde kaç saat uyur? Bizim vücut saatimize kedileri ayarlamak mümkün müdür? Gece aktiviteleri nasıl azaltılabilir?

Bir kedi, yaş durumuna bağlı olarak günde 12-16 saat uyur. Yaşadıkları evin uyku düzenine genelde uyum sağlarlar. Ancak kediler gün batımı ve gün doğumunda aktif hayvanlardır. Bu saatlerde onların aktivite ya da istekleri fark edilmeden ödüllendirilirse, gece aktiviteleri artar. Yatmadan önce oyun oynatılmalı ve iyi bir mama ikramında bulunulmalı. Bu, hemen uykuya geçmeyi ve uzun süre uyumayı kolaylaştırır. Sabah erkenden miyavladığında ilgilenilmemeli, mama verilmemelidir. Gerekirse gece yatak odasına da alınmamalıdır.

Kediler niçin mırıldanır?

Kediler her zaman mutlu oldukları için mırıldamazlar. Canları yandığında veya stresli olduklarında da  mırıldarlar. Sebebin ne olduğu, beden diline bakılarak anlaşılabilir.

Kediler yıkanmalı mıdır, dişleri fırçalanmalı mıdır?

Normalde kediler kendi temizliklerini kendileri yaptıkları için yıkanmazlar. Özel bir durum olmadıkça yıkamaya gerek yoktur. Dişlerinin fırçalanması, diş taşları oluşumunu önlemek açısından önemlidir. Haftada birkaç gün dişler fırçalanabilir. Yutamayacağı büyüklükte çiğ kemik de verilebilir.

Tırnakları ne kadar sıklıkta kesilmeli?

Tırnak kesme işlemi sokağa çıkmayan kedilerde uygulanmalıdır, haftada bir yeterlidir.

Kedilere verilebilecek insan gıdaları nelerdir?

Kediler, tam etobur oldukları için menüleri et ağırlıklı olmalıdır. Aynı evde yaşarken bizim yediklerimizden yemek isterler veya biz vermek isteriz. Verebileceklerimizi şöyle sıralayabiliriz; süt ve süt ürünleri, tahıllar, elma, çilek, avakado, karpuz ve muz gibi meyveler.  Sebzelerden ise yeşil fasulye, havuç, brokoli, salatalık, balkabağı ve ıspanak verilebilir.  Yine de insan gıdalarını verirken çok dikkatli olunması gerekir. Zararsız olduğunu düşündüğünüz bir gıda kedinize dokunabilir. Bunun için az miktarlarda verilmesi, dikkatli olunması önerimdir. Her kedi bir değildir, bu nedenle beslenme tercihleri de farklı olabilir. Bazı kediler sizin de belirttiğiniz gibi sofrada ne varsa yemek ister. Bizim ona neyin yenip neyin yenemeyeceğini göstermemiz gerekir. Soğan, sarımsak, çay, kahve, kuru üzüm, çikolata, çiğ yumurta, dondurma kedilere verilmez…

Tek kedi mi daha iyidir, iki kedi mi?

Bu sorunun kesin ve net yanıtı yok. Kediler sosyal hayvanlardır. Bireysel yaşarlar ve bölgecidirler. Eğer iki kedim olsun derseniz, bebekken, aynı yaşta iki kedi alınmalı, tercihen akraba olanlarından. Sonradan, sıkılmasın diye bir kedi daha edinmek, her zaman bu düşünce kadar masum sonuçlanmayabilir. Mutlaka ikinci kedi alınacaksa, öncesinde bir uzmanla konuşup, onun rehberliğinde süreç tamamlanmalıdır.

Tuvalet kutusu nasıl olmalı ve ne kadar sıklıkla temizlenmelidir? Kedi buraya değil de evin başka bir yerine tuvaletini yapıyorsa bu ne anlama gelir?

Tuvalet kutuları kedilerin yaşam alanlarının önemli duraklarındandır. Kedinin içine rahatça ve güvenle girebileceği büyüklük ve konumda olmalıdır. Günde birkaç kez temizlenmelidir, haftada bir de kutu kaynar su ile yıkanmalıdır. Tuvalet kutusunu kullanmayıp başka yerlere çiş yapan bir kedide ilk olarak idrar yolları ile ilgili bir hastalık düşünülmelidir. Bu hastalık yoksa o zaman davranışsal bir sorun olduğu düşünülüp ona göre tedavi yönlendirilmelidir. Bazen hem davranışsal hem de hastalık nedeni ile de olabilir.

Kediler inatçı ve ısrarcıdır

Yüz sürmek, sürtünmek, uyurken ses çıkarmak, yoğurma hareketi, eşya düşürmek… Kediler bunları niye yapar?

Kediler yüzlerinde bulunan koku bezlerinin ürettiği, feromon olarak isimlendirilen kokuları bize ve çevrelerine sürer. Çünkü kedi ister ki her şey ‘ben’ koksun. Sürtünmek de aynı amaca hizmet eder. Uyurken çıkarılan sesler, görülen rüyalarla ilgilidir. Yoğurma hareketi, anneden erken ayrılmış kedilerde görülür. Emme sırasında yapılan harekettir ve uykuya kolay geçişi sağlar. Kedi inatçı ve ısrarcı bir canlıdır. Sizin dikkatinizi çekmek ve istediğini yaptırmak için eşyaları yere atar.

Yemek ve suyu olan kedi ne kadar süreyle evde yalnız kalabilir?

Gün içerisinde veya gece sınırlı saatler haricinde evde yalnız kalmamalıdır. Kediler yalnızlığı değil, zaman zaman yalnız kalmayı severler. Birçok kedi, sahibine çok bağlıdır. Önemli bir çoğunluğu sahibinin gelişini kapıda bekler veya onu hemen karşılar. 

Kedinin beden dili nasıl okunur?

Kuyruğu dik, ucu kavisli ve size doğru yürüyorsa, bu genellikle bir selamlamadır ve ‘seni gördüğüme sevindim’ diyordur. Göz kırpma, bir dostluk işaretidir. Rahat ve mutlu bir kedi, kuyruğunu vücudundan uzakta tutularak yatar. Bacaklar da uzatılmıştır. Tam güvende ise göbeğini açar. Korkmuş bir kedinin kuyruğu kabarıktır, kulakları arkaya yatıktır. Stresli bir kedinin ön patileri karın altına toplanmıştır ve kuyruk ucunu ritmik bir şekilde yere vurur.

Köpek, kötü niyetli birinin elinde silah gibidir

Türkiye’de evde bakmak için en çok hangi cins köpek tercih ediliyor?

Bu sorunun yanıtı kimse bilmiyordur, çünkü tam bir kayıt sistemi yok. Köpek sayısı bile bilinmiyor ki bunun içerisinde dağılım bilinebilsin. Beslenen köpek ırkları moda gibi değişmekte. Mesleğe başladığım yıllarda Collie ırkı köpekler çok yaygındı. Şimdi ise Poodle, Maltese, Pomeranian gibi ırklar yaygın. Her zaman popüler olan ırk ise Alman Çoban Köpeği.

Köpek alacaksak ırkına nasıl karar vermeliyiz?

Köpek alırken ırkına doğru karar vermek hayati bir konudur. Bütün yavrular çok şirin ve sevimli ama o halleriyle kalmayacaklar. Onun için yaşam koşullarına göre ırk seçmek lazım. Sürekli seyahat edenlerin belki köpek almamaları gerekir. Aktif bir yaşamınız yoksa sportif, hareketli bir ırk seçmemek gerekir. Yaşam alanı küçükse, küçük ırklar tercih edilmelidir. Yaşlı biri, yavru köpektense erişkin veya orta yaşlı bir köpeği tercih etmeli örneğin. Araştırıp, uzman görüşü doğrultusunda, yaşam şeklimize uygun enerji seviyesi olan ırkı, hatta o ırk içinde bile kendimize en uygun olanını seçmeliyiz.

Evde bebek ya da çocuk varsa hangi cinsler daha uygun olur?

Köpek ailenindir ve çocuklar düşünülerek alınmamalıdır. Yani o aileye uygun bir ırk olası öncelikli tercih olmalıdır. Sonra iyi yönetilmeli, iyi sosyalleştirilmeli. 10 yaş altı çocuklarla asla yalnız ve kontrolsüz bırakılmamalıdır. Bu hatırlatmaları yaptıktan sonra şunu söyleyebilirim; bazı ırkların çocuklarla daha iyi anlaştığı söylenir. Unutulmamalı bireysel farklılıklar her zaman vardır. Önerilen ırklardan bazıları; Labrador, Cavalier, Malamut, Bernese Dağ Köpeği, Boxer, Bulldog, Beagle ,Collie, Poodle, Bichon’dur.

Köpek sahiplenmenin kuralları olmalı

‘Tehlikeli ırk’ olarak adlandırılan köpekler gerçekten tehlikeli mi?

Tehlikeli ırklar bizde uygulanan biçimiyle çok yanlış bir yaklaşım. Biz belli ırklara soykırım uyguladık. Her köpek tehlikeli olabilir. Uygun koşullarda büyütülmeli, bakılmalıdır. Köpek sahiplerinin ruhsal yapıları kontrol edilmelidir. Köpek, kötü niyetli birinin elinde silah gibi olabilir. Köpek sahiplenmenin kuralları olmalıdır. Sonra bu köpekler sağlık ve eğitim durumları hakkında denetlenmelidir.

Uluma, abanma, yalama, kıvrılarak yatma… Köpekler bunları niye yapar; ?

Uluma, kurtlara özgü bir sestir ama köpekler de çıkarır, uzun mesafeli iletişimlerde kullanılır. Siren, ezan gibi frekanslardaki seslere tepki olarak da oluşur. Abanma, genellikle üstünlük kurma amacıyla sergilenen bir davranıştır. Biz her gördüğümüz davranışı insan davranışlarıyla açıklama eğiliminde olduğumuz için bunu cinselliğe yorarız. Elbette hatalı bir yorum olur. Yalama, aşağıdakinin daha üstün olarak düşündüğü bireye kendini kabullendirme çabasıdır. Kıvrılarak yatma, soğuk ortamlarda vücut ısısını korumak ve ısınmak için tercih edilen bir yatma şeklidir.

Kaç kilonun üzerinde köpek şişmandır?

Köpek ırkları çok çeşitli olduğu için sabit bir kilo söylemek mümkün değildir. Ancak kilo tespitinde şu ölçü kullanılabilir; kaburgalara dokunduğunuzda direk elinize geliyorsa zayıf, belli belirsiz hissediyorsanız ideal kilo, hiç hissetmiyorsanız şişman diyebilirsiniz.  

Köpekler koklayarak bilgiye ulaşıyorlar. Koklamak onlar için başka ne anlamlara geliyor?

Koklama, bizim görerek ulaştığımız verilere ulaşılmasıdır. Böylece bilgi, davranışı şekillendirir. Köpek ne kadar bilgiye ulaşırsa, o kadar rahatlar ve bu çalışma onu yorgun ve dingin hale sokar.

Evde baktığımız köpek mutlaka kısırlaştırılmalı mıdır? Eğer öyleyse bu işlem zaman yaptırılmalıdır? Kısırlaştırma sonrası ne gibi davranış değişiklikleri olur?

Kısırlaştırma, temel bir doğum kontrol yöntemidir. Davranış sorunlarının çözümü noktasında, bazı küçük istisnalar dışında katkısı yoktur. İşaretleme davranışını bitirmede, dişilerde daha başarılı sonuçlarla beraber erkeklerde de yüzde 85 civarında etkili olur. Erkek köpekler arası saldırganlığın tedavisinde hormon etkisini kaldırarak destek olur. Anksiyete ve stres durumlarının kısırlaştırma sonrası arttığı biliniyor. Dişilerde agresyonun arttığı da bilinen bir gerçek. Ayrıca erken yaşta yapılan kısırlaştırmaların da ileri yaşlarda başka sağlık sorunlarına neden olduğu görülmüştür. Kısırlaştırma konusunda çok acele etmemek doğru bir yaklaşım. Dişilerde erken kısırlaştırmanın meme tümörleri riskini azalttığı biliniyor. Bunun için puberta öncesi bile tercih edilebiliyor. Bu kadar erken kısırlaştırmanın bu durumu önlemesine karşın başka sorunların çıkmasına neden olabileceği unutulmamalı.

Köpekler ne kadar sıklıkta yıkanmalıdır, dişleri fırçalanmalı mıdır?

Günümüzde güvenle ve sıklıkla yıkama amaçlı kullanılabilecek şampuanlar mevcut. Durum böyle olunca yıkama sıklığı eskiye oranla arttı. Ama yine de zorunluluk olmadıkça iki haftada bir yıkamak iyi bir süredir. Diş fırçalama, gelecekte oluşacak diş taşları ve buna bağlı diş eti hastalıklarını önlemede önemlidir. Bebeklikten itibaren alıştırılmalı ve keyif alınır bir süreç haline sokulmalıdır. Her gün yapılması iyi olur. Buna ek olarak haftada bir kez çiğ ve yutamayacakları büyüklükte kemik verilmesini önermekteyiz.

Yaşlanmak köpekleri nasıl etkiler?

Yaşlanma, köpeklerde eklem ve kas sorunları nedeniyle hareket azalması, metabolizma hızının yavaşlaması, kilo alımı, bilişsel fonksiyon bozuklukları, görme ve işitme kaybı gibi sorunlara neden olur. Bunlar davranışlara yansır. Saldırganlık, kaygı artışı ve unutkanlıklar, sık görülen davranışlardır.

Köpeğimiz bir şey yuttuysa ilk olarak ne yapmak gerekir?

Kusturulmasında sakınca olmayan şeylerin yutulması durumu varsa kusturmak gerekir. Asit, alkali, çamaşır suyu, kesici, delici cisimlerin yutulması durumunda kusturma tehlikelidir. Kusturmada sakınca yoksa dil köküne bir – iki tatlı kaşığı yemek tuzu konabilir veya bir tatlı kaşığı hardal yedirilebilir. Her koşulda hemen veteriner hekiminizle iletişim kurulması iyi olur.

Basık burunlu köpeklerin olası sağlık problemleri nelerdir?

Basık burunlu köpeklerde kafatası kemikleri deformedir ve bunun doğal sonucu olarak çenede bozukluklar görülür. Dişlerin yerleşeceği yeterince alan yoktur. Gözler dışarıda olduğu için yaralanma ve göz kayıpları riski vardır. Burun delikleri dar ve küçüktür. Yumuşak damak uzundur.  Nefes almaya engel durum oluşturur. Ciddi solunum sorunları yaşarlar. Yukarıda sıralanan sağlık sorunları açısından köpek sahipleri dikkatli ve bilgili olmalılar. Örneğin böyle bir köpek çalılık ve yüksek otlu alanlara sokulmamalıdır. Yaz ve kış aylarında hava koşulları dikkate alınarak sokağa çıkması kontrol edilmelidir. Doğumlarının zor olacağı bilinmeli ve buna izin verilmemelidir.

“1 insan yaşı 7 köpek yaşına eşittir” söylemi doğru mudur, köpeklerin yaşı nasıl hesaplanır?

Bu söylem 1950’lerde çıkmıştır. Günümüzde doğruluğu kabul edilmez. Köpeğin ilk yılı insanların on beş yılına karşılık gelir. Sonraki iki yıl dokuz insan yaşı sonraki her yıl dört insan yaşına eş tutulur. Bu hesapla iki yaşındaki bir köpek yirmi dört yaşındaki insana karşılık gelir.

Sokak köpekleriyle ortak bir dil bulmamız gerekiyor

Sokak köpeklerinin sayısı eskiye oranla arttı. Her an bir köpekle yolda, sokakta karşılaşma ihtimali var. Bazı hayvanlar agresif olabiliyor. Böyle durumlarda ne yapmalı, ne yapmamalıyız?

Sokak köpekleri, ülkemizin bir gerçeği. Belli ki daha uzun yıllar sorun çözülmeyecek. Bu durumda bizim onlarla yaşamak için ortak bir dil bulmamız gerekir. Bu da onların beden dilini okumayı öğrenmekten geçer. Köpekleri saldırtmamak için onları tehdit etmemeliyiz. Direkt yüzüne bakmak, üzerine yürümek, bağırmak, bir şey atmak, yemek ve yaşam alanlarına girmek onları saldırı durumuna sokar. Bunlardan kaçınmalıyız. Ama her şeye karşın bir saldırı olursa, asla koşmamalıyız. Olabilirse köpekle aramıza bir engel koymalı ve ellerimizi önde kenetleyerek hareketsiz durmalıyız. Bakışlarımızı köpeğe değil başka bir alana yöneltmeliyiz. Şayet saldırı anında yere düşersek, cenin pozisyonuna geçerek yaşamsal önemi olan organları korumak gerekir.

Hayvanların doğal afetleri olmadan kısa süre önce hissedebildikleri doğru mudur?

Bütün hayvanlar özellikle deprem gibi doğal afetler oluşmadan belli süre öncesinden bir anormallik olduğunu fark ederler. Öncesinden oluşan sesler, titreşimler, onların üstün duyma ve hissetme yetenekleri ile algılanır.

Köpekler evde yalnız bırakılabilir mi?

Köpekler, doğaları gereği sürüler halinde yaşayan canlılar olmaları nedeniyle yalnız kalma konusunda zorlanır. Ancak bizlerle yaşayan köpekler yavruluk dönemlerinde yalnız kalabilmeye alıştırılmalılar. Daha sonra da bu şekilde bırakılmalılar. Yalnız bırakıldıklarında onları fiziksel ve özellikle mental olarak meşgul edecek oyuncaklar, düzenekler hazırlanmalıdır. Süre genelde alıştırılmayla ilgili bir durumdur. Bununla beraber 10- 12 saati asla geçmemelidir.

Köpeklere verilebilecek insan gıdaları nelerdir?

Köpekler bizlerin yediği her şeyi yeme eğilimindeler. Ancak bizim tükettiğimiz gıdaların hepsi onlar için uygun olamayabilir. Mısır, yumurta, ekmek, kaju, Hindistan cevizi, balık, jambon, bal, süt, yoğurt, fıstık ezmesi gibi besinlere ek olarak elma, avakado, muz, yaban mersini, portakal, ananas gibi meyveler verilebilir. Sebzelerden salatalık, kabak, brokoli, havuç, yeşil fasulye, ıspanak ve bezelye verilebilir. Köpekler, soğan, sarımsak, çikolata, üzüm, mantar, kuşkonmaz, domates, avokado, kiraz gibi şeyleri yememelidir.

Gürbüz Ertürk kimdir?

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesinden mezun oldu. Aynı fakültenin Doğum ve Jinekoloji Ana Bilim Dalı’nda doktorasını tamamladı. Aynı zamanda Fatih Eğitim Enstitüsü Fizik Kimya Biyoloji Bölümü mezunu.

Köpek eğitimi ve rehabilitasyonu konusunda Macaristan İş ve Spor Köpeği Derneği, T.C. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı gibi kurumlardan aldığı belgelerle Köpek Eğitmeni olmak isteyenlere yönelik eğitimler düzenliyor.

Kedi köpek davranışları, beden dili, stres oluşturmadan ve yaralanmadan klinik uygulamalar, pet dostu klinik, mutlu kedilerin sırları gibi konularda veteriner hekimlere, klinik ve barınaklardaki yardımcı personeller ile veteriner fakültesi öğrencilerine yönelik eğitimler veriyor.

Köpek Sağlığı ve Eğitimi ve Köpek Eğitmeni Ders Notları isimli kitapları bulunuyor. Güncel yazıları internet haber gazetelerinde yayınlanıyor. Türkiye’nin ilk ‘Fear Free’ (korkusuz) ve ‘Low Stress Handling‘ (Düşük Stres Yönetimi) sertifikasına sahip Veteriner Hekimi.

Kategori:Diken özel, Vitrin-mobil

SON HABERLER

Buğra Gökce cezaevinde evleniyor: Tarihe not düşmek istiyoruz

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı (İBB) İstanbul Planlama Ajansı’nın tutuklu başkanı Buğra Gökce, ‘hayat arkadaşı’ Filiz Kahveci’yle cezaevinde evleneceğini açıkladı.

Dolar, avro ve altında haftanın bilançosu

Bu hafta gram altın yüzde 5,85, avro yüzde 1,69, dolar 0,53 yüzde değer kazandı.

Borsada en çok kazandıran ve kaybettiren hisseler

Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 3,23 değer kaybederek 9.356,04 puandan tamamladı.

Rüşdü Saracoğlu hayatını kaybetti

Eski Merkez Bankası (TCMB) başkanı Rüşdü Saracoğlu 77 yaşında hayatını kaybetti.

İstanbul'da 1035 gözaltı

İstanbul’da kent genelindeki asayiş uygulamalarında 1035 şüpheli gözaltına alındı.

'Bizde ırkçılık olmaz'dan 'Irkçılıksa ırkçıyım'a varan yolda, makul dili aramak…
Akşam Postası / 4 Mayıs 2022

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 762 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Berkant Gültekin: Bahçeli bir bakıma tüm sırrı ve gizemi bozdu

Gündüz Vassaf: Gün, Harvard'la dayanışmanın günü

Mithat Fabian Sözmen: İşçi sınıfının taraftarlığı anonimliğe, edilgenliğe ve seyirciliğe mahkum

Selin Nakıpoğlu: Diyanet iktidarın emrindeki politik bir aygıt

Cihan Tuğal: Uluslararası ilişkileri aile ilişkilerinin belirlediği bir döneme mi giriyoruz?

Recep Genel: O mis kokulu salatalıklar, domatesler, marullar bizi yavaş yavaş öldürüyor

Rahmi Turan: Erdoğan'a 'ömür boyu cumhurbaşkanlığı' sağlanmak için çalışmalar olduğu iddiaları var

Timur Soykan: Türkiye'de yaşamak vahşi bir dolandırıcı ormanında hayatta kalmaya benziyor

Onur Çanakçı: 'Faizle değil, üretimle büyüme' anlayışının uygulanması şart

Özgür Müftüoğlu: Lozan dahil kurucu belgeler tartışılabilmeli!

Umur Talu: Adalet adına feryadı olan da kendine bakacak

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×