NUR BANU KOCAASLAN
Üsküdar Belediyesi’nin Validebağ Korusu’nun Çamlıca Çıkışı’ndaki yeşillik alanda yürütmeyi durdurma kararına rağmen bir haftadır dini tesis yapımına devam etmesi, mahkeme kararları, sabaha karşı baskınlar, darp ve gözaltılarla devam eden bir yeşil alan direnişi oluşturdu.
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen söz konusu alanda cami yapımına karşı çıkan mahalle sakinlerine yönelik “Bize ‘Dava açtık, dur’ diyorlar. Arkadaşlar maalesef bu memlekette fazla tolerans, fazla iyi niyet karşındakini azdırıyor, karşındakini kendisini haklıymış gibi bir pozisyona düşürüyor” demiş, camiyi de mahalle halkının isteyip kendi imkanlarıyla yaptıracaklarını söylemişti.
Yeşil alanı yok eden ‘Koru Cami Yaptırma Derneği’

Fotoğraf: kuzeyormanlari.org
Ancak söz konusu yeşil alanın komşusu olan Çamlıca ve Ata Konakları sitelerinden semt sakinleri pek de aynı görüşte değil. Son zamanlarda ‘Koru Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği’ diye bir derneğin bahsinin geçtiğini söyleyen Çamlıca Konakları sakini endüstri mühendisi Fatma Aytaç, bu derneğin gerçekte var olduğundan şüpheli:
“Ben bilgi edinme kapsamı içinde sormak istiyorum var mı böyle bir dernek diye. Kimdir üyeleri, var mı yok mu bilmiyorum. O kadar şey hukuksuz ki insan pek inanmıyor. Adı da Koru Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği’ymiş, ne kadar trajikomik değil mi koruya tecavüz ederek ‘koru cami’ yapmak istiyorlar…”
Mahalleliler bu derneğin basit bir ‘cami derneği’ olduğundan şüphe duyuyor, Aytaç’a nedenini sorduğumuzda kendi site yöneticisinin de bu derneğe üye olduğunu aktarıp şu iddiayı dile getiriyor:
“Ben de üyeyim diyen site yöneticimizin bir inşaat şirketi var. Nasıl bir ilişki var arada bilmiyorum. Muhtemelen belediyeyle ilişkilerini yakın tutmak istiyorlar. Ben bizzat sorduğumda, evet ben bu camiyi yaptıracak konsorsiyumun içindeyim dedi.”
Aynı iddiayı iki mahalleli daha dile getirirken, ‘Koru Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği’ne dair internette de bir bilgi bulunmuyor.
‘E biz gavuruz o zaman’

Fotoğraf: DHA
Aytaç, bu noktada site yöneticisiyle aralarında geçen hayli ilginç konuşmayı da paylaşıyor: “Ben kendisine neden cami yaptırmak istiyorsunuz burada, biz hava almak istiyoruz diye sorduğumda bana şunu söyledi: “Çünkü elhamdülillah Müslümanız.” Aytaç, bu cevap karşısında afallamış: “E biz gavuruz yani?”
Sabaha karşı baskında bir kadın darp edilmiş
Validebağ Korusu’nun dibindeki tam tamına 1000 metrekarelik alan için yaşanan bu tuhaf inat, gece yarısı baskınıyla başladı. 15 Ekim gecesi ‘şafak baskını’nı birebir yaşayan Çamlıca Konakları’ndan bir site sakini, o gece yine aynı sitedeki ‘cami yanlısı’ birinin nasıl şiddetine uğradığını açıkladı.

Fotoğraf: @140journos
İsmini vermek istemeyen site sakini o gece olanları şöyle anlatıyor: “Dozer geldi gece beşte Salı sabahı, bir komşumuz arabasını çekip dozerin önüne engel oldu, onu darp ettiler. Adam geri geri çekilince ben de arabamı oraya çekiyordum dozer gelirse geçemesin diye. Bu sefer ben gittim gideyim de dozerin önüne çekeyim diye. Çünkü biz bundan önce hep öyle yapıyorduk dozerlerin önüne geçip durduyorduk diye. Bu sitenin sakini olan ve cami derneğinin de üyesi olan adam saçımı tuttu, beni arabadan dışarı çekti. Küfür etti. İş göremez raporu aldım darp raporu aldım, suç duyurusunda bulundum.”
Erkekler ‘kalkın’ derken, kadınlar dozerlerin önüne geçmiş

Fotoğraf: Kuzey Ormanları Savunması
Bu olayın ardından evlerinden pijamalarla çıkan kadınlar dozerlerin önüne kol kola oturup engellemeye çalışmışlar dozerleri. Site sakini yaşananları şöyle aktarıyor: “Geldiler kalkın diyorlar, kalkmıyoruz. Arada erkekler geliyor bakın kalkın dayak yiyeceksiniz diye, yine kalkmıyoruz… Bizi ikna edemeyince kadın polisler geldi, bizi söktüler oradan dozerler de öyle girdi.”
‘Ot olmayan’ alanda semt sakini otizmli çocuğunu oynatıyor
Bir başka semt sakini Arzu Gökçe ise inşaata karşı sergiledikleri tavrın Belediye Başkanı Türkmen’in de ifade ettiği gibi ‘cami karşıtlığı’ olarak yansıtılmasından rahatsız: “İlk defa sokağa çıktım eyleme diye, tüm haberlerde göründüm. Ama eylem yapmak değil derdim, yeşile sahip çıkmak için buradayım ben.”
Bunun üzerine Arzu Hanım’a Başkan Türkmen’in “ ‘Niçin karşısınız’ dediğimizde ‘Yeşili keseceksiniz, ağaçları katledeceksiniz’ diyorlar. Ancak gösterdim, bu alanda ağaç değil bir tane ot yok” sözlerine ne dediğini soruyoruz. Cevabı ise dikkat çekici, “Ben bir engelli annesiyim, benim kızım otizmli. Çocuğumu burada oynamaya çıkarıyorum. Ama inanın bana buraya cami değil otizmli çocuklar için bir oyun evi kuracaklarını söyleseler yine karşı çıkardım. Burası yeşil alan olmaz mı, görmüyor musunuz ağaçları?”
‘Yok canım! Bu çocuklar sivil polis’
Tam bu esnada konuşmaya bir başkası karışıyor ‘kusura bakmayın kulak misafiri oldum’ diyerek. Otizmi duyan kişi, Arzu Hanım’a geçmiş olsun dileğinde bulunuyor. Yan yana kaldırımın üstünde oturan üç kişiye mahalleli olup olmadığını sorduğumuzda ise Arzu Hanım şöyle diyor: “Yok canım! Sivil polis bu çocuklar kaç gündür burada bizimle birlikteler!”
Üç kişi sivil polis olduklarını kabul edince onlara da durumu soruyoruz. ‘Yeşil alanda inşaat meselesi’ hakkında yorumda bulunmayınca Mimarlar Odası’nın avukatlığını yapan Can Atalay, Yurt Gazetesi muhabiri Hakan Akpınar ve İstanbul Kent Savunması’ndan Çiğdem Çidamlı’nın yanı sıra HTKP üyesi Deniz Gürsen ve Halkevleri üyesi Alper Ateş’in darp edilerek gözaltına alınmasına geliyor konu:
“Gözaltına alabiliyoruz ama darp ettilerse ayıp olmuş. Sivil polisin darp etme hakkı yok, ancak savcıdan izin çıkarsa gözaltı işlemi yaparız” diyen polisler yeni güvenlik paketini ise henüz duymadıklarını belirtiyor.
‘Meclis yıkılsın, yerine cami yapılsın!’

Fotoğraf: Acıbadem Dayanışması
Tüm tuhaflıklara rağmen Validebağ Korusu’nun Çamlıca çıkışında farklı bir dayanışma da yaşanıyor. Akşam saatlerinde yapılan çağrıyla düzenlenen foruma İstanbul’un farklı bölgelerinden benzer tecrübeler yaşamış insanlar da gelmiş.
Bir kenarda çay termosları ve küçük ikramlar bulunurken, hem mahalleli hem de destek verenler sırayla söz alıp arada da sloganlar atıyorlar. Sessizliğin oluştuğu bir anda tek kişiden ise manidar bir slogan yükseliyor: “Meclis yıkılsın, yerine cami yapılsın!” Gülüşmelerin ardından forum devam ediyor.
‘Biz ağaçlar için can veren insanlarız’

Fotoğraf: Acıbadem Dayanışması
En son yürütmeyi durdurma kararıyla Fatih Belediyesi’ne yeşil alan kararı aldıran Oruç Baba Parkı sakinleri de orada; Hatay’daki Gezi Parkı eylemlerinde hayatını kaybeden Gezi Abdullah Cömert’in ağabeyi Zafer Cömert de.
Cömert, “Ağaçların kamyonlarla götürüldüğünü görünce dayanamadım. Taksim’den binip geldim. Aranızda olmaktan mutluyum. Direnişinizi selamlıyorum. Direne direne kazanacağız yani. Biz ağaçlar için ‘can veren’ insanlarız” diyor.
Diken’e konuşan ve yeşil alanla ilgili hukuksuzlukları dile getiren CHP milletvekili Melda Onur da, “Ülkede hukuk kalmayınca, sokak meşru oluyor” diye konuştu.