MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Türkiye’deki erkekler akciğer kanserinde dünya şampiyonu. Türkiye’de her yıl 41 bin kişiye akciğer kanseri tanısı konuluyor. Bunların 34 binini erkek, 7 bininiyse kadınlar oluşturuyor. Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Gül Ergör, “Bu üzücü bir birincilik” dedi. 2040’a kadar yılda 75 bin kişinin akciğer kanseri olacağı tahmin ediliyor.
Sigara, akciğer kanserinin tartışmasız en önemli sebebi. Akciğer kanserlerinin yüzde 90’ından sorumlu. Sigaraya başlama yaşı, günlük tüketilen sigara sayısı, kaç yıldır sigara içildiği önemli. Türkiye’de erkeklerin çok sigara içtiğini vurgulayan Ergör, akciğer kanserindeki ‘şampiyonluk’larının da bundan kaynaklandığını söyledi.
Sigara içen kadınların sayısının da her geçen gün artığın söyleyen Ergör, şunları dedi: “Bugün içilen sigaranın etkisini 20 yıl sonra göreceğiz. Halen her beş erkek akciğer kanseri hastasına karşılık bir kadın hasta görülürken ilerleyen yıllarda bu oran değişecek. Kadın kanserleri artacak. Sigarayla uzun ve istikrarlı bir mücadele gerekiyor.”
Öksürük sigaranın doğal sonucu olmayabilir
Akciğer kanserinin başlangıç evresinde ortaya çıkan belirtiler çoğunlukla fark edilmiyor. Özellikle sigara içenlerin öksürüklerini buna yorması tanının gecikmesine yola açabiliyor.
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Dinçer, inatçı öksürüğün üzerinde durulması gereken bir bulgu olduğunu söyledi: “Akciğer kanseri bazı belirtiler gösterse de enfeksiyon ya da sigaradan kaynaklanan etkiler olarak düşünüldüğü için atlanabiliyor. Sigara (ve diğer tütün ürünleri) kullananlarda öksürük bir süre sonra alışkanlık haline geliyor ve yaşamın doğal bir parçası gibi algılanmaya başlıyor. Birey sanki hayatı boyunca öksürüyor gibi bunu kabullenebiliyor ve hekime gitmekte gecikiyor. İnatçı özgürlük kesinlikle hekime gidilmesini gerektiren bir bulgu. Balgamda kan görülmesi, öksürükle kan gelmesi, nedensiz zayıflamalarda da dikkatli olunmalı.”
Erken teşhis edilen hastaların tedavilerinin şifayla sonuçlanması mümkün. Ondan da iyisi, akciğer kanserine zemin hazırlayan özellikle sigaradan uzak durmak. Dinçer, “Biz insanların tercihlerine saygı gösteririz yeter ki kişilerin sonuçlar hakkında yeterli bilgisi olsun. Erken yaşta sigara tüketiminin başlamaması çok önemli” dedi.
Bilimsel olmayan tedavilerden uzak durun
Kanser tedavilerinde bilim dışı yöntemleri öneren, ümit satan ve onlara inanıp kullanan hastalar az değil.
Dinçer tedavi yetkisinin sadece hekimlerde olduğunu hatırlatıyor: “Bilimsel temeli olmayan maddeler ilaç değildir ve tedavide kullanılamaz. Bunlar hastalığın ilerlemesine, zaman kaybedilmesine yol açabilir. Kanser ilaçlarıyla birlikte kullanılırsa etkileşime girip zarar da verebilir. İlaç mı takviye mi olduğuna karar verilmesi gerekiyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından değil, Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmalı, satışları kayıt altına alınmalı, internet üzerinden satışı yasaklanmalı. Bilim karşıtları maalesef taban buluyorlar. Bilim insanlarının da en az onlar kadar cesur olup karşılarında dik durmaları gerekiyor.”
‘Dördüncü evrede bile yapılacak şey var‘
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Özlem Sönmez, akciğer kanserinin tedavisinde her geçen gün yenileri eklenen hedefe yönelik tedaviler, immünoterapi ve kemoterapilerle yol kat edildiğini söyledi.
Öncelikli hedef kanseri önlemek. Önlenemiyorsa erken tanımak. Erken yakalanmaması da sonun geldiği anlamına gelmiyor. Sönmez, “Bilim, tıp hızla ilerliyor. İleri evrelerde bile hastalarımız işlerine gidebiliyor, sosyal yaşamlarını sürdürebiliyorlar. Şu an için dördüncü evrede tam kürden bahsedemeyiz ama oralara doğru gidiyoruz. Bu ilaçlarla kanser hastalığını şeker, hipertansiyon gibi kronik hastalıklara da çeviriyoruz. Kanser eşittir ölüm demek değil” dedi.
Küba aşısına dikkat
Turizm firmaları Küba’ya kanser aşısı için hasta taşıyor. “Bunun yolunu kapamak gerekiyor” diyen Sönmez, şunları söyledi:
“Tek başına Küba aşısı bizim ülkemizde sahip olduğumuz standart kemoterapilerden bile daha üstün bir sağkalım sağlamıyor. Her kanser tipi için değil, sadece akciğer kanseri için çalışılmış durumda. Aslında Kübalı hekimlerin öne çıkarmaya çalıştıkları bir durum yok. Bilim insanları ne kadar etkili olduğunu biliyor. Bir turizm firması bana bile geldi, götürmeye çalıştılar. Ülkemizdeki tedavi imkanları oldukça yüksek. Gerçekten hem tıbbi bilgi olarak hem de ilaç erişimi olarak çok daha fazla ülkeden ön plandayız.”
İmmün (bağışıklık) sistemini çeşitli otlarla, ne olduğu belli olmayan ürünlerle yükselttiklerini öne süre çok sayıda şarlatan ortalıkta dolaşıyor. Bu dolandırıcılar immüno-onkolojik ilaçların rüzgarından yararlanmaya çalışıyor. Sönmez, şöyle uyardı: “İmmüno-onkolojik ilaçlar yüksek teknolojilerle üretiliyor. Tümörü hedefleyerek, frenleyen bu ilaçların yönetilmesi uzmanlık ve ustalık istiyor. Biz tıbbi uzmanlar, iç hastalıkları uzmanlığının üzerine bu eğitimi alıyoruz. Hem bunların hem de hedefe yönelik ilaçların tıbbi onkoloji uzmanları tarafından, gelişmiş merkezlerde, hastanelerde verilmesi gerekiyor.”
Akciğerleri okudular
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği (TTOD) akciğer kanserine dikkat çekmek için internet platformu üzerinden bir anket gerçekleştirdi.
‘Akciğerimizi Okuyoruz’ internet platformundaki sorulara 81 ilden 38 bin 632 kişi yanıt verdi. Platform üzerinden bilgilerini paylaşanların yüzde 6,3’ü kronik obstrüktif akciğer hastası (KOAH) ve yüzde 0,8’i akciğer kanseri hastası olduklarını söyledi.
Katılımcı erkeklerin yüzde 1’i, kadınların yüzde 0,6’sı akciğer kanseri hastasıydı. KOAH varlığının cinsiyete göre dağılımında ise erkek ve kadın oranları birbirine yakın çıktı. Buna göre erkeklerin yüzde 6,5’i kadınların ise yüzde 6,3’ü KOAH hastası olduklarını belirtti. Yaş gruplarına göre akciğer kanseri varlığında yüzde 3,6 ile 70 yaş üzeri kişiler ilk sırada.
Bunu yüzde 1,4 ile 50 – 69 yaş arası, yüzde 0,4 ile 30 – 49 yaş arası ve yüzde 0,7 ile 18 – 29 yaş arası kişiler izledi. Katılımcılarda hastalık öyküsüne bakıldığında ise her dört kişiden biri (yüzde 25,3) ailede akciğer kanseri olduğunu belirtti. Tanı alanların yüzde 19’u bölgesel, yüzde 28’i yakın dokulara yayılım (metastaz) ve yüzde 53’ü ise uzak dokulara yayılım (metastaz) yapmış durumda.
İki kişiden biri sigara içiyor!
Sigara akciğer kanserinin başlıca sebebi. En fazla 18 – 49 yaş grubundaki kişiler ve her iki katılımcıdan biri sigara içiyor. Katılımcıların da neredeyse her ikisinden biri (yüzde 48,4) sigara içtiğini belirtirken, içmeyenlerin oranı yüzde 26,5 oldu.
Sigarayı bıraktığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 18,2. Erkeklerde sigara içtiklerini söyleyenlerin oranı yüzde 51,7 olurken kadınlarda bu oran yüzde 42,8 oldu. Ortaya çıkan bir diğer önemli sonuç ise kadınların erkeklere kıyasla çok daha fazla pasif içici konumda olması. Erkeklerin yüzde 4,8’i pasif içici olduğunu ifade ederken kadınlarda bu oran yüzde 10,3’e çıkıyor.
Sigarayı bırakmadan önce içme süresi ortalama 20 yıl
Halen sigara içenlerin içme süresini de ortaya çıkaran sonuçlara göre katılımcıların yüzde 31,3’ü 20 – 29 yıldır sigara içtiğini söyledi. Yüzde 26,8’i 10 – 19 yıl, yüzde 16,7’si 30 – 39 yıl, yüzde 14,6’sı ise bir – dokuz yıl sigara içtiklerini belirtti.
40 yıldan fazla süre sigara içtiklerini söyleyenlerin oranı ise yüzde 10,6. Katılımcıların yüzde 80,1’i günde 1 – 20, yüzde 18,3’ü ise 21 – 40 adet sigara içtiğini söylerken toplam sonuçlara göre günde ortalama 15 sigara içiliyor. Sigarayı bırakanlarda ortalama bırakma süresi 5 yıl oldu. Bırakmadan önce içme süresi ortalama 20 yıl.
Verilere göre sigara haricinde akciğer kanseri hastalığına neden olabilecek çeşitli risklere maruz kalım durumunda ilk sırada yüzde 7,1 ile hava kirliliği yer alıyor. Bunu sırasıyla yüzde 3,3 ile verem, yüzde 2,9 ile elementler (ağır metaller, petrol ürünleri vb.) ve radyoterapi, yüzde 1,4 ile asbest ve yüzde 0,6 ile radon takip etti.
Toplantıya, projeye koşulsuz destek veren AstraZeneca Türkiye’nin Ülke Başkanı Ecz. Serkan Barış da katıldı. Barış, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Türkiye’de kanser ölümlerinin yüzde 18’inin akciğer kanseri nedeniyle gerçekleştiğini hatırlattı.
Akciğer kanserine sebep olabilecek risk faktörlerini ve hangilerine sahip olduğunuzu sorgulayabilirsiniz.