HİLAL SARI
hilalsari@diken.com.tr
@hilalsaridacka
Uzmanlar, Merkez Bankası’nın (MB) bugün gerçekleşecek Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini indirebileceğini, bu ay olmasa da temmuz toplantısında bir faiz indiriminin muhtemel olduğunu belirtiyor. Başka bir deyişle ‘faiz indirimi kapıda.’

Ekonomist Haluk Bürümcekçi, Reuters anketine göre bugün 0.75 baz puanlık bir faiz indirimi bekleyen uzmanlardan.
Diken’in sorularını yanıtlayan Bürümcekçi faiz indiriminin kapıda olduğuna işaret ederek şu değerlendirmeleri yaptı:
“Tabii ki Merkez Bankası’nın faiz kararını net bir şekilde bilmek çok zor ama bu ay bir faiz indirimi beklemeyenler de bir sonraki ay bir indirim bekliyor. Yani faiz indiriminin kapıda olduğu gözüküyor.
Kurlarda bir geri çekilme olması, Fed tarafındaki gelişmeler, manşet enflasyonun önümüzdeki birkaç ay baz etkisiyle sert düşecek olması, faiz indirimi için uygun bir zemin hazırlıyor. Tabii bu herşeyin yolunda olduğu anlamına gelmiyor ama geçen eylül ayından bu yana MB faizleri yüzde 24.00’te tutuyor. Büyümede de aşağı yönlü risklerin arttığı görülüyor. Bu nedenle bir faiz indirimi beklentisi var.
Bir kur atağı olursa uzun süre yüzde 24’te de kalabilir
Şimdiye kadarki deneyimlerimizden uzun vadede ne Fed ne de MB kararlarında kesin tahminler yapılamadı. Ama bugünkü koşullarda söylüyoruz. Enflasyon yüzde 10’lara doğru yaklaşabilir üçüncü çeyrekte, ama yıl sonunu biraz daha yüksek kapatacaktır. Genel beklenti yıl sonu enflasyonunun yüzde 15-16 civarında olması. Enflasyon bu düzeylerde olursa, MB politika faizini yüzde 24’te tutmak yerine biraz daha aşağıda tutar diye bekleniyor. Farklı bir gelişme olursa faiz indiriminin boyutu artabilir. Fakat beklenmedik bir şokla kurda atak olur ya da bakarsınız Fed’le ilgili beklentiler değişir, resesyon beklentisi azalır, o zaman politika faizi uzun süre bu seviyelerde de kalabilir.
Enflasyon ve faiz makasının çok açılmaması ideal ama Türkiye kur volatilitesini azaltmak istediği için yüksek götürdü faizi bir süre. Kuru sakinleştirmek istediğinden hükümet tarafında da bir baskı hissetmedi. Ama sonraki dönemde kurlarla ilgili endişe azalırsa daha da yaklaştırmak isteyecektir.
Bürümcekçi bugün yayınladığı piyasa bülteninde ekonomistlerin büyük çoğunluğunun haftalık repo faizinin sabit bırakılmasını beklediğini yazdı. Ayrıca Bürümcekçi mayısta nakit dengenin 14.2 milyar lira bütçe açığı vererek geçen yıla göre belirgin şekilde kötüleştiğini öngörüyor.
Kanlı: Bir ay bekleyip kredibilite kazanabilir
QNB Finans Yatırım Başekonomisti Burak Kanlı ise MB’nin faiz indirimine gideceğini, fakat temmuzda da bir toplantı olması ve koşulların uygun olması nedeniyle haziran toplantısını es geçebileceğini öngörüyor. Kanlı’ya göre enflasyontaki düşüş ve kurdaki sakinlik, ekonomik büyümedeki zayıf görünümle birleşince, faiz indirimi beklentileri çok doğal. Öte yandan MB’nin nisan toplantısı sonrasındaki açıklamaları Kanlı’ya göre haziran toplantısının es geçilebileceğine işaret olabilir.
“Aslında Merkez Bankası’nın faiz indirmesi için argümanları var. Enflasyon düşüşte ve kur sakin. Ekonomideki zayıf görünüm devam ediyor. ABD Merkez Bankası (Fed) faiz indirimine gitmeyi konuşuyor. Bu koşullarda normalde Para Politikası Kurulu’nun faizi indirmesini beklersiniz” diyen Kanlı hatırlatıyor:
“Ancak MB daha önce nisan toplantısı sonrasında şu açıklamayı yaptı: ‘Faiz kararı metninden ‘ilave sıkılaştırma’ ibaresini çıkartarak metinde yaptığımız değişiklik haziranda bir faiz indirimi olacağı anlamına gelmez.’
Merkez Bankası yıl sonu için yüzde 14.6’lık projeksiyonuna ulaşmak için adımlar atacağını söylemişti. O patikada gidildiğini çok büyük bir güvenle söyleyemiyoruz. MB faiz indirirse piyasa beklentisiyle MB arasında yine bir tutarsızlık oluşacak. Bu durumda bir ay bekleyip kredibilite kazanıp faiz indirimine bir sonraki toplantıda gidebilir. Temmuzda da toplantı var, bir ay beklemekten çok şey kaybetmez ve bu indirimi Temmuz’a erteleyebilir.
İstanbul’da tekrarlanacak belediye başkanlığı seçimleri öncesi kurdaki istikrardan memnunlar. Haziranda faiz indirmemesi ve temmuzu beklemesi ekonomi yönetimi tarafında bir hoşnutsuzluk oluşturmayacaktır.“