Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen iki hukukçu için 20 gün içinde birbirine zıt karar verdi. İlk kararda hukukçuların avukatlık yapabileceğine hükmeden daire, üye hakimin görev yerinin değiştirilmesinden sonra verdiği ikinci kararında “Yapılamaz” dedi.

Birgün’den Burcu Cansu’nun haberine göre darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) döneminde çıkarılan KHK ile kamu görevinden ihraç edilen hukukçuların işe dönüşleri, işlerini yapmasının önündeki engelin Anayasa Mahkemesi (AYM) kararı ile kaldırılmasına karşın idare mahkemesince engellendi.
Hakimin görev yeri değişti
Düzce hakimi olarak görev yapan S.K., KHK ile meslekten ihraç edildikten sonra avukatlık yapabilmek için Şanlıurfa Barosu’na başvurdu.
Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) onay vermesi ile S.K, baro levhasına avukat olarak yazıldı.
Daha sonra Adalet Bakanlığı, Ankara 3. İdare Mahkemesi’ne açtığı davada, ‘işlemin iptalini ve yürürlüğünün durdurulmasını’ istedi.
Mahkeme, yürütmenin durdurulmasına hükmetti.
TBB’nin itirazının ardından Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi ise mahkeme başkanın muhalefetine karşın, S.K.’nin baro levhasına kaydedilmemesinde de yasal bir dayanak bulunmadığını belirtti.
Bu karardan sonra S.K.’nin baro levhasına kaydedilmemesinde yasal bir dayanak bulunmadığı yönünde oy kullanan üye hakimin görev yeri değiştirildi ve yerine başka üye atandı.
Aksi yönde karar
Bu görev değişikliğinin ardından gelen başka bir dosya için 1 Ekim’de düzenlenen toplantıda aksi yönde karar verildi.
KHK ile ihraç edildikten sonra hukuk eğitimini tamamlayan E.C.’nin İstanbul Barosu’na avukat olarak kabul edilme talebiyle yaptığı başvuru kabul edildi.
Adalet Bakanlığı yine bu işlemin de iptali ve yürürlüğünün durdurulması için Ankara 16. İdare Mahkemesi’ne dava açtı, yürütmeyi durdurdu.
TBB’nin itirazını görüşen Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi, oy çokluğuyla ‘yürütmenin durdurulması istemi hakkında verilen kararda yasaya aykırılık bulunmadığı’ gerekçesiyle yapılan itirazın reddine hükmetti.
Daha önce verilen ‘avukatlık yapması önündeki yasal engel yoktur’ kararına muhalefet eden mahkeme başkanı ve yeni atanan üye, bakanlığın talebini yerinde gördüklerini belirten doğrultuda oy kullandı.
E.C.’nin baro levhasının kaydı işleminin yürürlüğü durduruldu.
Karşı oy yazısı
S.K.’nin davasında, ‘başvurucunun baro levhasına kaydının yapılması gerekir’ yönünde oy kullanan hakim ise E.C.’nin davasında karşı oy yazısı yazdı. Karşı oy yazısında şu ifadeler yer aldı: “Bir idari işlemin yürütülmesinin durdurulması, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi koşuluna bağlanmış olup dava konusu işlemde iki koşulun birlikte gerçekleşmediği sonucuna varılmıştı. Bu nedenle davalı idare itirazının kabulüyle idare mahkemesince verilen kararın kaldırılarak, yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmesi gerektiği oyuyla çoğunluk görüşüne karşıyım.”