• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Üreme hakkı…

08/03/2024 13:21

BESTE DEMİR KEKİ

Son dönemde özellikle ABD’de kürtaj ve üreme haklarına müdahale önemli gündem maddelerinden biri.

Bu kadar konuşuluyorken ABD’de üreme haklarının gelişimine biraz değinmek, gündemdeki konuları daha iyi anlamak açısından faydalı olabilir.


‘Tatlı Su Feminizmi’ podcastimin ‘ABD’de Üreme Hakları ve Roe v. Wade Kararı’ bölümünde daha ayrıntılı anlattığım tarihsel gelişimi özetlemek isterim.

Hukuki olarak üreme hakları, hamilelik engelleyici yöntemler ve gebeliği sonlandırıcı yöntemler olmak üzere ikiye ayrılır. Kadınların siyasal haklarını elde ettiği 1920’de üreme hakları ABD’de hala tabuydu. O dönemin feministleri bile doğum kontrolünü desteklemiyordu; hamile kalmayı engelleyici yöntemler yaygınlaşırsa erkeklerin evlilik dışı ilişkilere yöneleceğini ve kadınların cinsel bakımdan çok aktifleşeceğini, toplumun yozlaşacağını düşünüyorlardı. Ancak, bir yandan da ABD’de kadınlar ortalama 10-12 çocuk doğuruyordu, üst üste doğumlar bedenlerini yıprattığı için doğum sırasında ve sonrasında çok sayıda kadın hayatını kaybediyordu. Üstüne üstlük kürtaj da yasal olmadığı için merdiven altı kürtaj çok yaygınlaşmıştı ve kadın sağlığını ayrıca tehdit ediyordu.

Annesi 18 gebelikten sonra 49 yaşında ölen Margaret Sanger isimli bir ebe, kendi trajik hikayesinden yola çıkarak hamile kalmayı engelleyici yöntemlerin yasallaşmasında bayrağı taşıdı. Sanger’ın mücadelesi sonuç verdi. 1918’de New York’ta bir mahkeme, doktorların gebelikten korunmayı önermesine izin verdi. 1921’de Sanger o zamanki ismiyle Amerikan Doğum Kontrol Derneği’ni kurdu. Adı daha sonra ABD Planlı Ebeveynlik Derneği olarak değişti.

Gebeliği önleyici yöntemler sadece evli çiftlere reçete edilebiliyordu. Bu durum 50 seneden fazla değişmedi. 1960’ların sonuna doğru ABD’de kürtaj herkes için yasaktı, suç sayılıyordu; doğum kontrol hapı ise sadece evli kadınların kullanımına açıktı. Halbuki kadınlar o dönemde cinsel özgürlüklerini daha aktif şekilde yaşamaya başlamıştı. Özellikle bekar kadınlar için doğum kontrol yöntemlerine erişimin bulunmaması ve kürtajın yasal olmaması, küçük yaştan itibaren ‘kendi başlarına kendilerinin baktığı’ felaket senaryolarına dönüşüyordu. Bunların başında da merdivenaltı kürtajın yaygınlaşması geliyordu.

O dönemki merdivanaltı kürtaj organizasyonlarının en bilinenlerinden biri, 1960’ların sonunda Şikago Üniversitesi’nde okuyan 100 kadar gönüllü öğrencinin kurduğu Jane Kollektifi’ydi. Kollektife adını veren ‘Jane’, kollektifteki gönüllülerin takma ismiydi; yani Jane hiçbiriydi ama aynı zamanda hepsiydi. Jane’ler broşürlerini, isimlerini her yere dağıttılar; tren istasyonlarına, kamuya açık alanlara astılar: “Hamile misin? Olmamaya mı ihtiyacın var? Jane’i ara!”

Önceleri, Jane Kolektifi’ni arayanlar, merdivenaltı kürtaj yapan doktorlara yönlendiriliyordu. Fakat en çok yönlendirme yaptıkları doktorun aslında doktor olmadığını öğrendiklerinde, ‘sözde doktor’a şantaj yaparak kendilerine de kürtaj yapmayı öğretmesini istediler. Dört senede yaklaşık 15 bin kadına kürtaj yaptılar, senelerce polis tarafından arandılar. En sonunda gammazlandılar ve hapse atıldılar. Fakat tutuklulukları uzun sürmedi, zira ABD’de üreme hakları konusunu değiştiren iki karar peş peşe alındı.

Bu kararlardan ilki, doğum kontrol yöntemlerinin bekarlar için de yasallaşmasına yönelik Baird kararıydı. 1967’de Amerika’nın en ünlü üreme hakları aktivistlerinden Bill Baird, tutuklanacağını bilerek ve hatta konuyu Yüksek Mahkeme’ye götürmesine vesile olacağı için tutuklanmayı göze alarak Boston Üniversitesi’nde üreme haklarıyla ilgili konferansta bir öğrenciye doğum kontrol hapı verdi. Kısa süre sonra tutuklandı. Baird kararı temyiz etti ve onun sayesinde, 1972’de Yüksek Mahkeme, doğum kontrol hapının ve diğer tüm önleyici yöntemlerin sadece evlilere verilimesini anayasal eşitliğe aykırı buldu; hem bekar hem evliler için yasallaştırdı.

Biyolojik kontrolünü kadının bizzat kendisine geri veren bir diğer karar ise 1973’te ‘kürtajı yasal hale getiren’ Roe v. Wade kararı oldu. Roe v. Wade kararında, Yüksek Mahkeme, kürtaja ilişkin kararların ‘fetüsün canlı olmadığı ilk 12 haftada‘ bireylerin ‘özel hayat‘ına ilişkin olduğuna ve bundan dolayı anayasal korumada olduğuna hükmetti. Anayasal haklar, ABD’de eyalet yasalarıyla değiştirilemediği için eyaletlerin doğrudan kürtajı yasaklayan yasalar yapmasının önüne geçilmiş oldu. 

1960’ların sonunda başlayıp 1970’lerde devam eden özgürlük rüzgarları ABD’de kısa sürdü. Toplumsal cinsiyet eşitliği tarihinde her dönemde olduğu gibi liberalleşme dönemlerini muhafazakârlaşma dönemi izledi. 1980’lerin başında ABD’de Ronald Reagan’ın da başkan olmasıyla birlikte cinsiyet eşitliğinde bir darboğaza girildi. Bu dönemde Pensilvanya eyaleti Kürtaj Kontrol Yasası çıkardı. Planlı Ebeveynlik Derneği, bu yasayı Yüksek Mahkeme’ye taşıdı. 1992’de Planned Parenthood v. Casey kararıyla kürtaj düzenleme yetkisi ‘aşırı yük getirmeme şartıyla’ kısmen de olsa eyaletlere geri verildi. Yüksek Mahkeme, Pensilvanya Kürtaj Yasası’nda ‘kürtajın gerçekleşmesi için babanın izni’ni talep eden maddeyi, ‘aşırı yük getirdiği’ gerekçesiyle iptal etti, ancak 18 yaşının altındakiler için ebeveyn iznini makul gördü. Bu açıdan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ve 2021’e kadar ABD’deki uygulamanın benzerlik gösterdiğini söyleyebiliriz. ABD’de, kürtajın ‘anayasal hak’ olduğunun altını çizen Roe v. Wade kararı da ‘eyaletlerin kürtajı aşırı yük getirerek düzenleyemeyeceğine’ hükmeden Planned Parenthood Pennslyvania v. Casey kararı da 2022’de Yüksek Mahkeme’nin aldığı Dobbs kararıyla bir nevi ‘tersine çevrildi’.

Yüksek Mahkeme, Dobbs v. Jackson Women’s Health Organization kararında, ‘kürtajın anayasal bir konu olmadığını, yoksa anayasada doğrudan düzenlenmiş olacağını’ beyan ederek kürtajı düzenleme yetkisinin eyaletlerin yetki alanında kaldığını söyledi. Kürtajı dilediği gibi düzenleme hakkını eyaletlere tamamen geri veren bu kararın peşi sıra, ABD’deki eyaletlerin yarısı kendi düzenlemelerini yaparak kürtajı ya tamamen yasakladı ya da hizmet sunumunu zorlaştırdı.

Her ne kadar, Dobbs v. Jackson Women’s Health Organization kararının Demokrat Partili Joe Biden zamanında alınması kafaları karıştırsa da bu kararın arkasında Donalp Trump yönetiminin olduğunun altını çizmek gerekir. Zira dokuz yargıçtan oluşan ABD Yüksek Mahkemesi’nin üç yargıcı, Trump zamanında atandı. Mevcut haliyle, ABD Yüksek Mahkemesi’ndeki dokuz yargıçtan altısı aşırı muhafazakar görüşlere sahip. Bu bakımdan, son 90 senenin en muhafazakar yüksek mahkemesi.

ABD’de başlayan ‘muhafazakarlaşma’ rüzgarı birçok ülkede kürtaj tartışmasını yeniden başlattı. Fransa’da, ABD’deki Dobbs kararıyla kürtaj hakkının doğrudan ‘anayasal koruma’ya alınması için başlayan tartışma pazartesi günü kürtajın anayasal hak olarak tanınmasıyla güvenceye alındı.

Bakalım, Fransa’da kürtajın anayasal hak haline gelmesi, diğer ülkelerde nasıl değişimlere sahne olacak?

Kategori:Analiz, Vitrin-mobil

SON HABERLER

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Tek tek azalıyor yurdumun güzel ve aydınlık insanları… Ali Özgentürk de gitti baharın yağmur olup yağdığı bugünlerde, bitti.

Uraloğlu: Üç büyükşehirde raylı sistem yarın ücretsiz

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu üç büyükşehirde raylı sistemin 19 Mayıs’ta ücretsiz olduğunu duyurdu.

Şimşek: Batmanlı hemşerimle Londra'da ziyaretime gelmiş kişiyi tanımıyorum

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, gazete ismi vermeden hakkında çıkan bir haberi “Batmanlı hemşerimle Londra’da ziyaretime gelmiş kişiyi tanımıyorum” diyerek yalanladı.

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Tıpkı bir bahçeyi koruyan çit gibi, sınır çocuğu hem sarar hem büyütür. Haritasız kalan bir çocuk, hayatın ilk çıkmazında yönünü kaybeder.

Kenton Cool, Everest zirvesine 19'uncu kez tırmanarak kendi rekorunu kırdı

Dünyanın en yüksek noktası Everest Dağı’nın zirvesine 19’uncu kez tırmanan İngiliz dağcı Kenton Cool kendi rekorunu yeniledi.

EA, klasik oyunlarını Steam'e ekledi
Keyifli bir hafta için etkinlik rehberi

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 756 gündür hapiste

YAZARLAR

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

Yeşil zeytini neden yemedin Sait?

Ayhan Tinin

Editör eksikliği fazlalık yaratır

Mustafa Dağıstanlı

GÜNÜN 11’İ

Pınar Yıldız Yüksel: Türkiye yaşlı nüfus hızında Japonya'nın izinden gidiyor

Savaşkan İskefli: Otomobil almak yüksek vergiler nedeniyle toplumun büyük kesimi için neredeyse imkânsız

Ümit Akçay: 19 Mart operasyonunun ekonomik etkileri, iktidarı girdiği yoldan çevirecek bir etki yapmadı

Esfender Korkmaz: Dezenflasyonist politika aracı olarak yatırımların durdurulması çok yanlış

Sedat Bozkurt: İktidarın 'terörsüz Türkiye' diyerek önüne koyduğu amacı o gün bu akademisyenler devletten talep ettiler

Nevşin Mengü: Ekrem İmamoğlu dosyasından belli ki 'ahtapot' çıkacak

Fehmi Koru: Körfez ülkelerinde krallar gibi karşılandı Trump…

Gözde Bedeloğlu: Geleceğin mimarları, sanatçıları, bilim insanları üstleri başları parçalanarak gözaltına alındı, tutuklandı

Şükran Pakkan: İnsanları onurlu kılan; ispiyoncu olması değil, özgürlüğe, hakka ve adalete inanmasıdır

Zeynep Aktaş: Yatırımcı yeniden borsaya yönelirken altın geriliyor

İlber Ortaylı: Medeniyet Kulübü'nden bir öğrenci, protestocu grubun içine dalıp kavga çıkarmış

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×