Mart ayında kanser teşhisi konan ünlü İranlı yönetmen Abbas Kiarostami, Fransa’nın başkenti Paris’te yaşamını yitirdi.

Kiarostami 5. Marakeş Film Festivali sırasında ünlü Amerikalı yönetmen Martin Scorsese’in elinden ödülünü alırken… Fotoğraflar: Reuters
BBC Türkçe’nin aktardığına göre, Tahran Üniversitesi’nde resim eğitimi alan Kiarostami, grafik tasarımcı olarak çalışmaya başladı ve İran televizyonları için onlarca reklam filmi çekti. İran Sineması’nda 1960’ların sonunda başlayan ‘Yeni Dalga’ akımın yönetmenlerinden olan Kiarostami, Humeyni dönemindeki geçiş sürecinde filmlerini bir dizi sansür talebine karşı şekillendiriyordu.
1969’da İran’daki Gençler ve Çocukların Entelektüel Gelişim Merkezi Kanun’da film bölümüne girip ilk filmlerini çekmeye başladı. İranlı yönetmen, ‘Köker Üçlemesi’ ya da ‘Deprem Üçlemesi’ olarak bilinen belgesel film serisine de Kanun’da başladı.
İran’da yaşanan 1990 depreminden sonra filmleri için oyuncu arama amacıyla çıktığı yolda çektiği, ‘Ve Yaşam Sürüyor’, ‘Zeytin Ağaçları Altında’ ve ‘Kirazın Tadı’ filmleriyle yaptığı bu üçlemede ‘yaşamın değerini’ işledi.
İran’ı terk etmeyi reddetti: Ağacın kökü yerindedir
Kiarostami, 2005 yılında Guardian gazetesine bu dönemiyle ilgili “Çocukluk sorunlarını ele alan filmler yapmamız bekleniyordu. İlk başlarda yalnızca bir işti, ama beni bir sanatçı yaptı” sözleriyle anlatmıştı.
İran İslam Devrimi’nden sonra birçok sanatçının aksine ülkeyi terk etmeyen Kiarostami, bu kararı için “Ağacın kökü yerindedir… Eğer bir yerden başka bir yere taşırsanız meyve vermez… Eğer ülkemi terk etseydim, ben de aynı o ağaç gibi olurdum” demişti.
Ölümünden bir hafta önce ABD’deki Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi’ne katılma daveti alan Kiarostami, 2003 yılında Britanyalı Guardian gazetesi tarafından dünyanın en iyi yönetmenleri listesinde altıncı sırada gösterilmişti.