Türkiye’nin ABD ile büyük mutabakatı olan “İnsanlı Suriye muhalifi yetiştirme enstitüsü” ise milletimize gurur vermeli. Çünkü o sahada uzman bir Ürdün vardı, bir de S. Arabistan. İlk üçe girdik!
BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliği için geçici hevesimizin aldığı mağlubiyete karşı, bu kalıcı zafer iyi oldu. Letonya’dan en azından bir puan almıştık; İspanya karşısında iki misli fark yedik orada.
Bizim grupta ilk turda tur bindiren Yeni Zelanda’ya ise şaşırdım; oysa biz de ‘Yeni Türkiye’ idik.
Üstelik 6 yıl önceki oylamanın çok altında desteklendik; o günler “Those were the days” olmalı çünkü şu sempatik, makul, sevecen halimize rağmen nedense pek sevilmiyoruz bu aralar.
Oysa şu günlerde ‘Güvenlik’ dendi mi en formda devlet bizimki. Yeni ‘Selahiyet, makuliyet, eziyet’ kanunu örnek hukuk çabası. Fakat belki ‘güvenlik’te sorun olmadı da, ‘güven’den sınıfta kaldık.