Türk futbolunda ‘şerefli mağlubiyetler süreci’ni yaşamış olanlar, o jenerasyondaki futbolcuların antrenörlüğünde de dönem izlerini göreceklerdir. Bence Samet Aybaba, Rıza Çalımbay veya Oğuz Çetin de yetenekli teknik adamlar. Ama futbolculuklarında kendilerinden büyük olan takımlara karşı öyle çok ezildiler ki, hayatları boyunca büyük hayaller kurmalarını etkiledi bu durum. Oysa onlardan sonra gelen neslin durumu biraz farklı.
90’ların ortasıyla beraber Türk futbolunun şahlanışı, o dönem futbolcularının uluslararası maçlardan başı dik çıkışı, Sergen Yalçın, Okan Buruk veya Erol Bulut gibi sporcuların antrenörlüklerinde de yüksek özgüvene sahip olmalarının yolunu açtı. Sergen Chelsea’yi tek başına yıkmış, Okan Uefa Kupası kazanmış. Antrenörlüklerinde de özgüvenlerinin yüksek olması çok doğal. Zaten teknik adamlıkta başarının yarısı özgüvenle ilgili.