“İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır” diyerek bu düşüncesini açıkça belli etti. Hemen belirteyim; işi bu kez çok zor, ama imkansız değil…
Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası sürecinde, onun ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın müstakbel Cumhurbaşkanı Yardımcıları olarak yer almaları, popülaritelerini bir miktar erozyona uğratmış olsa da her iki başkan halen sevilen, hatta oyları CHP genelinin çok daha üstünde seyreden politikacılar. Onların varlığı seçimlerden yenilgiyle çıkmaktan bezmiş CHP seçmeni için umut kaynağı. Umutların odağında da İmamoğlu var. Eğer Ekrem Bey, seçmendeki bu yenilmişlik ve yılgınlık psikolojisinin aşılmasını sağlar, hayat pahalığından bunalan dar ve orta gelirli kitlelerde yaratacağı güven ve heyecan dalgasıyla onları sandığa götürmeyi başarabilirse, bir kez daha büyükşehir belediye başkanlığını kazanır ve bu sonuç sadece bir seçim galibiyeti olarak değerlendirilmez, siyasi tarihe bir “zafer” olarak geçer.