Çalışanlar, kullanıcılar, reklamverenler… Elon Musk’ın Twitter’da kırıp dökmediği paydaş kalmadı. Bu tozdumanı fırsat bilip hayatı ele geçiren sosyal medyayla aranıza biraz mesafe koymayı düşünenler için üç öneri sunuyoruz.
“Twitter beynimizi yaktı, yine de ona tutunuyoruz ve her yeni tweet’in gri hücrelerimizi onarabileceğine inanıyoruz. Twitter’ı aldıktan sonraki sonraki 12 gün içinde yönetim kurulunu feshetti, çalışanların yarısını işten çıkardı, bazılarını geri çağırdı, dezenformasyonu yaydı, reklamverenlere sövüp saydı… Twitter’ın geleceğiyle ilgili kararları, tweet atarken olduğu gibi ‘dürtüsellikle‘ aldı. Kimse ‘yanık beyin sendromu’nu Baş Twitçi Elon Musk’tan daha iyi temsil edemez.“
Prestijli teknoloji ve kültür dergisi Wired yazarı Lauren Goode’ın sözlerine katılmamak pek mümkün değil. Onun gibi düşünenlerin sayısı az da değil. Ünlü isimlerden birkaç yüz takipçili ‘sıradan‘ insanlara pekçok isim mecrayı terk etti ya da etmeye hazırlanıyor.
Henüz bu hamleye hazır değilseniz, gündemden kopmak istemiyorsanız ya da işiniz gereği kopamıyorsanız yazarın yumuşak geçiş için bazı önerileri var. Sessiz istifa (quite quitting) gibi sessiz bir kopuş bu. Pat diye değil, pıt diye.
Daha fazla gizleyin, daha az tweetleyin
Twitter gücünü küçük bir gruptan alıyor. Reuters’a göre, İngilizce tweet atan ve platformu yoğun kullanan aylık toplam kullanıcıların yüzde 10’undan daha azını oluşturuyor, ancak tüm tweet’lerin yüzde 90’ını atıyor. Twitter’ın gelirin yarısını yine bu grup sağlıyor.
Aralarında gazetecilerin de olduğu bazı kesimler çok yoğun kullansa da kullanıcıların yarısı ayda 5 kereden az tweet atıyor. Üstelik bunların çoğu orijinal paylaşımlar değil, atılan tweetlere verilen cevaplar. Bu kişiler güncel olaylara ya da ünlülerle ilgili dedikodulara göz atıp sonrasında hayatlarına devam ediyorlar. Bu kullanıcılar ‘gizli‘ kalmayı başarıyor. Tıpkı pandeminin ilk günlerinde arkamıza yaslanıp bir süre gözlem yapmayı seçtiğimiz gibi, yeni Twitter’ın kaosuyla başa çıkmak için sezgisel ve basit bir yaklaşım sergileyebiliriz.
Elon Musk’ın yeni oyuncağını arada bir kontrol edin, isterseniz bir tweet atın ama sonra uygulamayı kapatın. Maçlar sırasında da gözünüz orada olsun tabii ama en orijinal düşüncelerinizi başka bir zamana, başka bir yere saklayın.
Merkezden uzaklaşın
Twitter, diğer sosyal medya sitelerinden çok daha küçük ancak kamusal söylemde çok büyük bir rol oynuyor. Bu yanıyla, merkezi bir yapısı var. Giriş yapıyorsunuz, siyaset ve medya elitinin gündemine dağınık bir zaman çizelgesinde maruz kalıyorsunuz.
Şimdi diğer sosyal medya hizmetlerini keşfetme zamanı. Mastodon, Twitter kullanıcılarının akın etmesiyle hızlı bir kullanıcı artışı yaşıyor. Proje, 2017’de kar amacı gütmeyen, açık kaynaklı bir sunucular ağı olarak başlatıldı. Twitter’daki gibi mikroblog zaman çizelgesi var, gönderilerin beğenilmesine ve büyütülmesine olanak tanıyor.
Twitter’a para ödemek için acele etmeyin
Geçen cumartesi günü Twitter, Apple’ın App Store’unda, kaydolan kullanıcıların ‘tıpkı takip ettiğiniz ünlüler, şirketler ve politikacılar gibi’ mavi tik alabileceğini belirten bir notla güncellendi. Ancak bu güncelleme 9 Kasım’daki, ABD ara seçimlerinin sonrasına ertelendi.
Musk’ın ‘mavi tik’le gelen statüyle verdiği değer, çoğunlukla özgür bir platformda içerik oluşturanlara verdiği (ya da vermediği) değeri de gösteriyor.
Ancak iki yıl önce yapılan bir araştırma, bazı kullanıcıların daha az veri toplama, daha güçlü bir gizlilik ve daha az sahte haber vaatlerine karşılık bir abonelik ücreti ödemek isteyebileceğini gösteriyor. Musk’ın mavi tik’inin henüz ne işe yaracağı tam belli değil. Dolayısıyla ödeme yapmak için acele etmeyin.