Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Simone Kaslowski “Önceki yıl yaşadığımız kriz sonrası tam acaba bahar mı geliyor derken doluya tutulduk diyebiliriz. Şimdi adeta bir süre kış uykusuna giriyoruz” dedi.

Kaslowski Cumhuriyet’ten Şehriban Kıraç’a verdiği söyleşide salgın yaşayan dünyada Türkiye ekonomisinin durumunu ve alınan tedbirleri değerlendirdi.
“Corona virüsünden önce 2020 yılında Türkiye ekonomisinde de küresel ekonomide de iyi bir yıl geçireceğimizi düşünüyorduk” diyen Kaslowski sözlerini şöyle sürdürdü: “Hatırlarsanız son çeyrek büyüme oranı da yüzde 6 gelmişti. Sürdürülebilirliğini sorgulasak da iç talepte önemli bir canlanma olduğunu hissediyorduk. Tam da bu ortamda corona virüsü krizi ile hayatımız değişti. Önceki yıl yaşadığımız kriz sonrası tam acaba bahar mı geliyor derken doluya tutulduk diyebiliriz. Şimdi adeta bir süre kış uykusuna giriyoruz”.
Şu anda ülke olarak en çok endişelenmemiz gereken konunun istihdamı korumak için giderek daha fazla desteğe ihtiyaç duyulması olduğunu söyleyen Kaslowski, ne kadar erken davranılırsa kayıpların o kadar önleneceğinin altını çizdi.
‘Mücbir sebep tüm mükellefler için geçerli olmalı’
Bir diğer önemli ve acil önlemin ise mücbir sebep tanımının, cirosunda belli bir kayıp yaşayan tüm mükellefler için geçerli olmasını sağlamak olduğunu belirten Kaslowski şöyle devam etti: “Mücbir sebep uygulamasında salgından etkilenen sektörler seçilmeye çalışılıyor ancak geldiğimiz noktada maalesef etkilenmeyen sektör zaten kalmadı. O yüzden bir kısım işletme buradaki desteklerden faydalanırken diğerleri için bunların geçerli olmaması bizce adil bir uygulama değil“.
Desteklerin hanehalkı, işlerini kaybedenler, esnaf, KOBİ, kayıt dışı çalışanlar dahil tüm toplumu kapsamasının önemli olduğunun altını çizen Kaslowski, finansal istikrarı korumak için destek paketinin kaynaklarını nasıl sağlanacağına ve sonrasında nasıl normale dönüleceğine ilişkin piyasalara güven verici bir program sunulması gerektiğinin önemini vurguladı.
‘Piyasa algısı aleyhimize dönebilir’
Dış borçlar sorunuyla ilgili IMF seçeneğinin değerlendirilmesiyle ilgili soruyu ise şöyle yanıtladı: “IMF, yine Fed ile işbirliği içerisinde, Fed’in doğrudan anlaşma yapmadığı ülkelere likidite sağlamak için yeni bir para takası mekanizması kuruyor. Bu alışkın olduğumuz tarzda bir IMF paketi değil. Borç da değil. Kısa vadede likidite sağlayacak bir takas. Henüz nasıl çalışacağı da açıklanmadı. Hazine ve Merkez Bankası bu mekanizmadan faydalanmak konusunu kendileri değerlendirecektir. Buradaki mesele Türkiye’nin buna ihtiyacı olup olmadığından ziyade, diğer gelişmekte olan ülkeler bu anlaşmalarla pozisyonlarını güçlendirirken Türkiye’nin dışarıda kalmasının piyasa algısını aleyhimize döndürebilecek olmasıdır.“
‘Ekonomik destekler de hayata geçmeli’
Sokağa çıkma yasağı tedbiri alınırken iş dünyasıyla istişare edilerek yapılmasının son derece önemli olduğunu vurgulayan Kaslowski “En başta belli sanayi kollarının hemen durup hemen başlaması mümkün değil. Bu tür kısıtlamalar mutlaka belli bir plan program çerçevesinde yapılmalı” dedi. Ayrıca bu tedbirlerle beraber eşzamanlı olarak gerekli ekonomik desteklerin hayata geçmesinin de önemli olduğunu belirtti.
‘Kısa çalışma ödeneğinden koşulsuz yararlanılmalı’
Kısa çalışma ödeneği koşullarında bir miktar iyileştirme yapıldığını belirten Kaslowski “Sektörlerin neredeyse durma noktasına geldiği bu dönemde, sürelere ilişkin herhangi bir koşul aranmaksızın kısa çalışma ödeneğinden tüm işletmeler ve çalışanların yararlanması sağlanmalı” dedi.