BURÇAK ÜNSAL *
Türkiye’de teknoloji kullanımının suçla mücadele adı altında aslında ‘post-modern engizisyon‘ ve baskı uygulamalarına kurban edildiği artık hem içeriden hem de dışarıdan gelen veri ve istatistiklerle kanıtlanıyor.
Google’ın altı ayda bir düzenli olarak yayınladığı ‘Şeffaflık Raporları’ndan sonuncusu ülkemizde ‘Suçla mücadele edeceğiz’ bahanesiyle nelerle uğraşıldığını sayılarıyla ortaya koydu.

2010 sonundan 2014 Haziran’ına kadar ‘Gizlilik, güvenlik ve uyuşturucu madde kontrolü‘ gibi kamu sağlığı ve düzeninin, bireysel sağlığı ve güvenliğini tehdit eden suçlara ilişkin ‘içerik çıkarma’ taleplerinde artışın ‘çok az’ ve ‘hiç’ olduğu görülüyor. Buna karşın ‘diğer’ ve ‘iftira‘ gibi ‘ne idüğü belirsiz’, yargılama olsa ispatı ya imkansız ya da çok zor sebeplerden yapılan içerik kaldırma talepleri 2010’dan beri 4 kat artış göstermiş. Özellikle 2013 sonu ve 2014 başında bunlar zirve yapmış. Yani 17 Aralık 2013 yolsuzluk skandallarının sosyal medyaya ve medyaya düşmeye başladığı zamanlar.
‘Engelleme kararlarını’ idare veriyor
Yargılamayı gerektiren ve ‘bağımsız’ mahkeme kararıyle yapılması gereken içerik engelleme taleplerinin çoğunluğu ülkemizde idari makamlar tarafından alınıyor. Google bu gerçeği de infografik olarak sunuyor:

‘Twitter’dan 718 içerik kaldırma talebi’
Twitter’dan gelen bilgiler daha beter. Twitter Türkiye’de 2014’ten beri dört defa kapatıldı. Son üç kapatılma ise Anayasa Mahkemesi kararına aykırı yapıldı. Twitter’ın Ağustos’ta yayınladığı en son altı aylık Şeffaflık Raporu’na göre 2015’in ilk altı ayında 37 farklı ülkeden toplam 1003 adet içerik kaldırma talebi aldı. Bu taleplerden 718’i Türkiye’den geldi. İkinci en fazla içerik kaldırma talebi ise 68 taleple Rusya’ya ait.
‘Çok daha beter olacak’
İçerik kaldırma taleplerinin 442’si mahkeme kararlarıyla yapılırken bunlardan 408 başvuruyu Türkiye yaptı. Türkiye’den son altı ayda, geçen yıla göre 241 daha fazla kaldırma talebi iletildi. Twitter geçtiğimiz son altı ayda bu taleplerin sadece yüzde 50’sine uydu.
Twitter’ın 2016 başında açıklayacağı yeni veriler şu an elimizdekilerden çok daha beter olacak. Şubat 2015’te kısaca ‘İnternet Kanunu’ olarak bilinen 5651 sayılı kanun değiştiğinde Türkiye’nin hukuk devleti olmaktan resmi olarak uzaklaştığını yazdığımızda tepki gösterenler, bugün o hukuksuzluğun mağdurları oldu. Keşke daha önce aysalardı.
*Avukat, Boğaziçi Üniversitesi Bilgi Sistemleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Üyesi