BURCU KARAKAŞ
Başkent Üniversitesi’nden Dr. Bülent İlik, Suriyeli çocuk işçi sorununa dikkat çekerek, “Ankara’da sokakta çalışan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı çocukların yerini Suriyeli çocuklar aldı. Mendil satmada, kağıt toplamada Suriyeli çocuklar daha fazla” dedi.
‘Türkiye’de Çocuk İşçiliği Sorunu: Suriye’den gelen mülteciler sonrası mevcut durum ve çözüm önerileri’ başlıklı, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde düzenlenen konferansta söz alan Hayata Destek Derneği üyesi ve Başkent Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. İlik, sokakta yaşayan çocuklar arasındaki eroin bağımlılığına da değinerek, şunları söyledi: “Türkiye kendi çocukları için ne yapıyorsa diğerleri için de onu yapmak durumunda. ‘Bize ne’ diyebileceğimiz bir aşamada değiliz. Ankara’da sokakta çalışan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı çocukların yerini Suriyeli çocuklar aldı. Mendil satmada, kağıt toplamada Suriyeli çocuklar daha fazla. Peki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı çocuklar nereye gitti? Durumları iyileştiği anlamına gelmiyor. Onlar da marjinal işlerde çalışıyorlar hala ama daha ağır işlerde çalışıyorlar. Ankara AMATEM’e göre çocuklar arasında madde bağımlılığında en üst sırada eroin var. Tiner ya da bali değil, eroin.”

Fotoğraflar: Reuters (Arşiv)
‘Çocukları çekip alırsanız mevsim işçilik kalmaz’
Ordu ve Düzce’de mevsimlik tarım işçileriyle yaptığı saha çalışmalarına ilişkin izlenimlerini de paylaşan Dr. İlik, sözlerine şöyle devam etti: “Düzce’de karnı burnunda bir çocuk anneyle karşılaştık. Bütün hayatı çadırlarda geçmişti. 2012’de Ordu Valiliği’ne mevsimlik işçiler için ‘Suriyeliler de var’ dediğimizde olmadığını söylemişlerdi. Halbuki vardı, biz karşılaşmıştık. Bu sene oranın artması da muhtemeldir. Ordu ve Düzce’de mevsimlik tarım işçisi kadınların yüzde 67’sinin okuma yazması yoktu. Yüzde 66’sı, 17 yaşından önce evlenmişti. Çok eşlilik vardı. Kadınların yüzde 84’ünün dört veya daha fazla çocuğu vardı. Yüzde 27’sinin dokuz veya daha fazla çocuğu vardı. Yüzde 77’si hamileyken hiç doktor kontrolüne gitmemiş. Üç evliliği olan ve çocuklarının ismini bilmeyen babalar vardı. Mevsimlik işçilerin yüzde 53’ü çocuk. Sistem çocuklar üzerinden yürüyor. Çocukları çekip alırsanız mevsim işçilik kalmaz. Sistemi yeniden üreten çocuk emeği. Bu sorunu sistem olarak çözmek gerek.”
‘Şirket kuran Suriyeliler var’
‘İşgücü piyasalarında en altta olanlar: Suriyeli işçiler’ başlıklı bir sunum yapan Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kuvvet Lordoğlu, Suriyeli göçmen işçilerin iş piyasasına üç farklı şekilde dahil olduğunu anlattı. Lordoğlu, ticaret ve sanayi ile uğraşan çok sayıda Suriyelinin kurduğu şirket olduğunu, esnaf ve zanaat işiyle ilgilenenler bulunduğunu, inşaat, tarım, sanayi ve ticaret işinde de çalışanlar olduğunu söyledi.
‘500 bin Suriyeli çocuk okula gitmiyor’
UNICEF yetkilisi Iraz Öykü Soyalp ise Türkiye’de bulunan Suriyelilere ilişkin veriler paylaşarak, “Türkiye’de 1 milyon 420 bin Suriyeli çocuk var. Bu çocukların 850 bini okul çağında. Okula gitmeyen ise 500 bin çocuk bulunuyor” dedi.
Soyalp kamp dışındaki çocukların dörtte birinin Türk okullarına devam ettiğini ifade etti. Suriyeli çocuklarda beslenme eksikliğinin önemli bir sorun olduğunu dile getiren Soyalp ayrıca, dil engeli nedeniyle sıkıntılar yaşandığını da vurguladı.
‘AB’den gelen para kamp dışındaki harcamalarda kullanılıyor’
Başbakanlık Göç ve İnsani Yardımlardan Sorumlu Başmüşavirliği’nden Ercan Mutlu ise 22 Ocak 2016 itibariyle 315 bin Suriyeli çocuğun karne aldığını, yaklaşık 200 okulun ikili eğitim ile Suriyelilerin kullanımına açıldığını belirterek, “Avrupa Birliği’nden gelen 3 milyar avronun 95 milyonu şu an Türkiye’de. Kalkınma Bakanlığı’ndan bir arkadaşımızın takım liderliğinde, ihtiyaçlar belirleniyor. Nereye gidiyor peki? Kamp dışındaki harcamalarda kullanılıyor. 2016 sonu itibariyle 450 bin Suriyeli öğrencinin eğitim görmesini hedefliyoruz” dedi.