PELİN YENİGÜN DİLEK*
Türkiye’de açıklanan ekonomik verilere dayanarak yerel ekonomik kalkınmaya ait analiz yapmak ve sonuç çıkarmak çok kolay değil; çünkü il bazında veriler hem az, hem de geriden geliyor. Yine de bu verileri kullanarak bölgeler arasındaki farklara kafa yormak, sebeplerini anlamak ve hem merkezi hükümet politikalarına, hem de yerel politikalara ışık tutmak gerekiyor.
Bu amaçla, ağırlıklı olarak 12 Aralık 2024’te açıklanan 2023 yılı il bazında GSYH verilerini kullanarak önümüzdeki yazılarda Türkiye’nin her bölgesinden farklı illerin ekonomik durum analizini yapmaya çalışacağız. Bu veri seti, artık ekonomi politika setinin bir parçası niteliksel sosyal, beşeri, çevresel, yönetişim verilerini içermiyor; yine de aynı kaynaktan gelen il bazında bilgiler, farklılıklar üzerine düşünmek için iyi bir fırsat olabilir.
İl bazında veri analizine başlamadan önce ilk yazıda 2023 verilerinin topluca neden önemli olduğuna anlatan genel bir analiz yapalım.
Kişi başı gelir döngüsü kırıldı mı?
2023, 10 yıllık dalgalı bir süreçten sonra kişi başı gelirin 2013’teki tepe noktasını geçtiği ilk yıl oldu. Son 10 yılda büyümedeki dalgalanma, kişi başı gelirin seyrini de bozmuştu. Hatta, Türkiye 2013-2014 yıllarında kişi başı 12 bin doların üstüne çıktıktan sonra hızla gerilemiş, 2020’de 8 bin 600 seviyesine kadar düşmüştü. Bu dönemde Türkiye’nin birçok gelişmekte olan ekonomiyi etkileyen orta gelir tuzağına takıldığı derinlemesine tartışıldı.
Türkiye’nin 2023’te yüzde 5,1 büyümesi, 10 yıllık büyüme ortalaması yüzde 5,3’ün üstüne çıkmadı; fakat TL’nin 2023 ortasından beri değerlenmesi, dolar bazında GSYH verilerinin daha önce ulaşmadığı seviyelerine çıkmasını sağladı. Enflasyonu düşürmek için Merkez Bankası’nın TL’nin değerlenmesini bir politika olarak tercih etmesi 2023 dolar bazında ekonomik büyüklük ve kişi başı gelir verilerinin yükselmesinde etkili oldu.
Dikkat çeken ayrıntılar
Türkiye’nin ekonomik büyüklüğü 2023’te 1 milyar 130 milyar dolar. Bir önceki seneye göre Türkiye ekonomisi 224 milyar daha fazla katma değer üretmiş.
En büyük ekonomiye sahip il, 343 milyar dolarla İstanbul. En küçük il ise 562 milyon dolarla Bayburt.
Türkiye’nin ortalama kişi başı geliri, 13 bin 243 dolar. Bir önceki seneye göre kişi başı gelirimiz 2 bin 584 dolar artmış.
En yüksek kişi başı gelir 21 bin 985 dolarla Kocaeli, en düşük 4 bin 598 dolarla Van’da.
Türkiye’nin ortalama kişi başı geliri 2023’te bir önceki yıla göre dolar bazında yüzde 24 artarken, gelirini yüzde 40’ın üstünde artıranlar Şırnak, Van, Ağrı, Siirt.
Kişi başı geliri nominal olarak düşen tek il var: Artvin
2023 gelirini 2022’ye göre nominal olarak en fazla artıran il 4 bin 736 dolar daha yüksek gelirle Ankara. Kişi başı gelir bir yılda 13 bin 919 dolardan 18 bin 655 dolara yükselmiş.
10 yıllık patinajın etkileri
Son 10 yıllık süreçte Türkiye’nin kişi başı geliri sadece yüzde 5,3 büyüdü.
Son 10 yılda gelirini en fazla artıranlar: Hakkari, Kilis, Aksaray.
Son 10 yılda kişi başı geliri en fazla azalanlar: Gümüşhane, Bayburt, Rize.
Büyükşehirlerden son 10 yılda gelirini en fazla artıranlar: Mersin, Gaziantep, Adana.
Büyükşehirlerden son 10 yılda geliri azalanlar: Trabzon, Diyarbakır, Eskişehir, Denizli, Bursa.
Deprem bölgesi: Ekonomi korkulduğu kadar daralmamış…
2023 verileri 10 ili etkileyen Şubat 2023 depremine ilişkin önemli bilgiler de içeriyor. Türkiye ekonomisinin yaklaşık yüzde 15’lik payına sahip bu 10 ilin ekonomisinin daralması, 2023’ün ilk yarısıyla sınırlı kalmış görünüyor. Bütçeden ayrılan paylarla 10 ilin ortalama büyümesi 2023’te yüzde 5,5’le, Türkiye ortalamasının üstünde bile çıkmış.
10 ilin GSYH ekonomik büyüklüğü 2022’de 1 milyar 426 milyon dolarken 2023’te 2 milyar 491 milyon dolara yükselmiş.
Fakat, deprem bölgesindeki 10 il arasında hem hem GSYH büyüme hızı, hem de sektörlerin büyümesi arasından çok büyük farklılıklar var.
2023’te ekonomisi daralan deprem illeri Gaziantep ve Kahramanmaraş.
2023’te Türkiye ortalamasının altında büyüyen deprem ili Hatay.
2023 depreminden sonra büyümesini kendi 10 yıllık büyüme ortalamasının ciddi bir şekilde üstüne çıkartan iller: Osmaniye, Diyarbakır, Adıyaman, Malatya.
Büyümenin kaynağı bütün illerde Türkiye ortalamasının çok üstünde büyüyen inşaat. Fakat iller arasındaki büyüme farkını yaratan, inşaat dışında diğer sektörlerdeki ortalama büyümesini koruyabilen ve hatta yükseltebilen iller olması.
İl bazında analizler yapacağımız yazılarda, bu farklılıkları ve 2013’ten beri etkili olan göçün etkilerini daha ayrıntılı inceleyebileceğiz.
İl bazında sürdürülebilir büyümenin izleri
Ekonomik büyüme değerlendirmesine bir sonraki yazıda İstanbul’la başlayacağız. Yukarıda da yazdığımız gibi İstanbul çok büyük bir ekonomi ve Türkiye büyümesinin birçok sektörde yukarı çekme gücüne sahip.
Fakat İstanbul’dan sonra inceleyeceğimiz illeri bölgesel bir eşit dağılım hassasiyeti ve sizlerin önerisiyle sıraya alacağız. Öncelikli görmek istediğiniz illeri ve illerdeki ekonomik durumla ilgili yorumlarınızı info@diken.com.tr adresine gönderirseniz dikkate alacağız ve sırayı oluşturacağız.
2025’te Türkiye’nin her tarafında refahı artırıcı, kapsayıcı, adil, doğa, genç ve kadın dostu bir büyüme dileğiyle…
* Boğaziçi Üniversitesi, Kent Üniversitesi-Canterbury ve Leuven Üniversitesi’nde ekonomi ve kalkınma ekonomisi dallarında lisans ve yüksek lisans yaptı. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası ve Global Menkul Değerler’de ekonomist, Garanti Bankası’nda baş ekonomist olarak çalıştı. Halen makroekonomi ve sürdürülebilirlik konularında özel sektöre, sivil toplum kuruluşlarına ve uluslararası bankalara danışmanlık veriyor. Rejeneratif ekonomi ve finans alanında bir yıllık (fellowship) eğitimden sonra, finans sektörünün yıkıcı değil, onarıcı olması için fikir üretmeye çalışan uluslararası bir çalışma grubunda yer alıyor. Uzun dönemli kalkınma odaklı çalışmaları için longviewturkey.com adlı bloğu geliştirdi.