Türk Tabipleri Birliği (TTB) kamu hastanelerinde ek randevu uygulamasının başlamasıyla muayene sürelerinin iki-üç dakikaya ineceğini belirterek uyardı: “Bu kadar kısa sürede hastaların ancak yüzüne bakılabilir. Sağlıkta hız olmaz.”

Sağlık Bakanlığı’nın kamu hastanelerine talimatıyla, yaklaşık on dakikada bir verilen Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) randevularının yanı sıra ek randevular oluşturulmaya başladı.
Uzun süredir bakanlıktan sağlık müdürlüklerine ve oradan tüm sağlık birimlerine gönderilen yazılarla ve idarecilerin sözel ifadeleriyle gelen hastaların geri çevrilmemesi yönünde baskı kuruluyordu.
TTB Merkez Konseyi’nin yazılı açıklamasında şunlar dendi: “Zaten meslektaşlarımız bir poliklinikte, günde 80-100 veya daha fazla hasta bakıyordu. Muayene süreleri 5 dakikanın da altına düşmüştü. Bu baskı, teşvik ek ödeme sisteminin getirilmesiyle daha da artırılmaya çalışılıyor. Şimdi ise her saat için verilen ek randevularla muayene süreleri neredeyse 2-3 dakikaya inecektir.”
‘Sağlık hizmetleri daha da aksar‘
Ek randevular kamuoyuna sunulurken, hekimlerin tercihiyle oluşturulacağı söylendi.
TTB pratikte bunun böyle olmadığı belirtti: “Randevu alan veya almadan gelen hastalara ek olarak verilen randevular poliklinik önlerinde hasta-hasta, hasta-hekim arasında kaos yaratacak, kavga ve şiddete yol açarak sağlık hizmetlerinin daha da aksamasına neden olabilecektir. Çok övündükleri Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nin kötü bir sistem olduğunu ve artık değişmesi gerektiğini açıkladılar. ‘Performans sisteminin fişini çektik’ dediler; ancak yerine neredeyse aynı sistem olan teşvik sistemini getirdiler.”
Koruyucu sağlığı ön plana çıkaran basamaklı bir sistem getirilmediği sürece sağlık sistemindeki kaos ve çöküşün artarak devam edeceğini kaydeden TTB şöyle devam etti: “Aylar sonraya sıra bulunabilen randevu sistemi, ek randevular ile her 2-3 dakikada bir hasta bakmaya zorlanarak çözülemeyecektir. İkinci ve üçüncü basamak hastanelere yığılmaları artırmaktan başka bir işe yaramayacak, niteliksiz sağlık hizmetlerine neden olarak toplumun sağlığını daha da olumsuz etkileyecektir. Biz hekimlere ise daha fazla şiddet, daha fazla malpraktis, daha fazla yıpranma, daha niteliksiz sağlık hizmeti sunma olarak geri dönecektir.
‘Sağlıkta hız olmaz‘
Biz bu sistemi zaten yıllardır yaşıyoruz. Bu sistemin tamamını ortadan kaldırmak yerine, sistemden vazgeçilmeyerek hekimler daha fazla baskı altına alınmakta, ‘Daha hızlı ve daha fazla hasta bakın, daha çok kazanın’ denilmektedir. Bazı idareciler tarafından hekimlere gönderilen yazılar ve sözlü ifadelerde; ‘Bakanlık iyileştirmeler yaptı, siz de daha fazla çalışarak hizmet edin’ denildiği; MHRS dışında hasta bakmayanlara soruşturma açılacağı; ceza verilerek taban ek ödemeden mahrum edilecekleri tarafımıza bildirilmiştir. Sağlıkta hız ve çok hasta bakmak, sonucu telafi edilmeyecek sonuçlara neden olabilecektir. Bu durumlarda yaşanacak her türlü adli, tıbbi, idari sonuçların sorumlusu idarecilerin olacaktır.
Sağlık Bakanlığı’nın ‘Beyaz Reform’unun karası erken ortaya çıkmıştır. Mesleğimizin ve önlüğümüzün beyazına bizler sahip çıkıyoruz. Bilimsellikten uzak, sadece ticarethane için ‘müşteri memnuniyeti’ zihniyeti ile davranan, nitelikli bir sağlık hizmeti sunmayan, dinlenme hakkımıza saldıran, mesleki etik ve hekimlik onuru ile bağdaşmayan bu duruma itiraz ediyoruz. Dinlenme hakkımızı gasp eden ek randevu sistemine, mesai içinde ve dışında kısa aralıklarla muayene ve tıbbi işlem dayatmasına son verilmesini istiyoruz.”