Türk Tabipleri Birliği (TTB) Sağlık Bakanlığı’ndan hekimlerin yan dal uzmanlığıyla birlikte üç kez zorunlu hizmete gönderilmesine son verilmesini istedi.
Hekimler ilk zorunlu hizmetlerini tıp fakültesi mezuniyetinden sonra yapıyor. İkinci mecburi hizmet uzmanlık eğitiminin arkasından geliyor. Uzmanlığın üzerine, yan dal uzmanlığını tamamlayanlar ‘ceza‘ gibi üçüncü kez mecburi hizmete gönderiliyor. Bölgeye göre değişse de toplam zorunlu hizmet süresi altı yılı, hekimlerin yaşı 30-40’ı bulabiliyor. Üstelik bu kadar uzun süren eğitim ve hizmete karşılık da motive edici ekonomik koşullar da sağlanmıyor.
TTB pediatrik hematoloji, pediatrik nöroloji, gastroenteroloji, nefroloji gibi önemi alanların boş kalmasının nedenlerinin başında üçüncü kez yapılan zorunlu hizmetin geldiğini vurguladı.
Türk Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Derneği’nin hazırladığı ‘Hekim ve İnsan Gücü’ başlıklı rapor tablo hakkında fikir veriyor. 2021’de 28 çocuk acil yan dal uzmanlık kadrosundan 3’ü (yüzde 10), 28 çocuk yoğun bakım yan dal uzmanlık kadrosundan 5’i (yüzde 17), 2022’de 61 çocuk acil yan dal uzmanlık kadrosundan 6’sı (yüzde 9), 47 çocuk yoğun bakım yan dal uzmanlık kadrosundan 6’sı (yüzde 13) dolmuştu.
2023’te tablo değişmedi. 50 çocuk acil yan dal uzmanlık kadrosunda 6 (yüzde 12), 60 çocuk yoğun bakım yan dal uzmanlık kadrosunda da 6 (yüzde 10) kadroya yerleştirme yapıldı. Başka bir deyişle, her 10 kadrodan sadece biri doldu. İlerleyen dönemde özellikle çocuk hastalıkları yan dallarında hekim açığı kaçınılmaz. Dernek, önlemler alınmazsa, önümüzdeki yıllar içerisinde kritik hasta bakımı alamadıkları için çocuk ölümleri ve sakatlıkların artması kaçınılmaz olacağı uyarısı yapıyor. Dernek de bu konuda önlem alınması için bakanlığı başvurmuş ama sonuç alamamıştı.
Çok sayıda meslektaşından durumun düzeltilmesi için başvuru alan TTB, bakanlıktan yan dal uzmanları için mecburi hizmetin kaldırılmasını, ekonomik ve özlük haklarının geliştirilmesini istedi. Ayrıca yan dal uzmanlarının, mesleklerini icra edebilmeleri için atamalarının mekan ve teknolojik donanım açısından uygun hastanelere yapılması gerektiği de belirtildi.
Devlet hizmeti yükümlülüğünün, ülkenin bütün bölgelerine sağlık hizmetinin götürülmesini amaçlamakla birlikte; hekimlerin geleceklerini planlamasını engellediği, istemediği yer ve koşullarda çalışmayı dayattığı, hekimlerin en temel haklarına zarar verdiği ve toplumla ilişkilerini bozarak toplum sağlığını olumsuz etkilediği de belirtildi.