• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Bunu da gördük: Mahkeme kararı 'İslami tıpçı'ya dayandırıldı

22/08/2024 19:32

MESUDE DEMİR

@mesudedemirr

Bebeğinden topuk kanı aldırmayan aileye karşı yapılan başvuruyu, aile mahkemesi,  ‘İslami tıpçı‘ Aidin Salih’in ‘eserler’ine dayanarak reddetti.

Fotoğraf: Canva

Sağlık Bakanlığı’nın yeni doğan tarama programına göre bebeğin en az canının yandığı topuktan alınan birkaç damla kandan, her birinin ağır sonuçları bulunan altı hastalığın taraması yapılıyor. Erken dönemde yakalanan bu hastalıklar, vitamin, ilaç desteği ve doğru beslenmeyle tedavi edilebiliyor ya da kontrol altına alınabiliyor.


Hakim: Dünya Sağlık Örgütü’nün hegemonik diktesiyle yapılıyor

Kars’ta K.S. ve S.S. çifti, tüm ısrarlara rağmen, doğuştan zeka geriliği, beyin hasarı, kas hastalıkları ve ölümlere yol açabilen hastalıkların taranması için bebeğinden topuk kanı alınmasını reddetti.

Aile ikna edilemeyince sağlık il müdürlüğü konuyu mahkemeye taşıdı. Hakim Muhammed Koç talebi reddetti. Gerekçeli kararda anne-babanın topuk kanı vermeme özgürlüğü savunuldu. Koç’a göre topuk kanı almanın, çocuğun anayasayla korunan yaşam ve sağlık hakkı üzerinde yapacağı olumlu sonuçlar tıbbi otoritelerce ispatlanmadı.

Söz konusu hastalıklarla ilgili teşhis ve tedavinin de tıp otoritelerince hala tartışmalı olduğunu öne süren hakim, gerekçe olarak tıp doktoru olmayan, kendine ‘İslami tıpçı’ diyen Aidin Salih’e atıfta bulundu.

Hakim gerekçeli kararına, 2014’te ölen biyolog alternatif tıpçı Salih’in kitaplarında topuk kanı almanın çocuğa yapılacak en büyük kötülüklerden olduğunu söylediğini yazdı. Topuk kanı almanın topluma veya toplum sağlığına da hizmet eden bir yanı olmadığını savunan hakim şöyle devam etti: “WHO’nun (Dünya Sağlık Örgütü) güdülendirmesi ile neonatal (yenidoğan) tarama adı altında ne için yaptığı/yaptırdığı belli olmayan bir uygulama olması nedeniyle ve hegemonik bir dikteyle üye ülkelere dikte edilen bir uygulama olması nedeniyle talebin reddine karar verilerek hüküm kurulmuştur.”

Ulusal Yenidoğan Tarama Programı kapsamında ülkemizde doğan her bebekten alınan topuk kanıyla fenilketonüri (FKÜ), biyotinidaz eksikliği (BE), konjenital hipotiroidi (KHT), kistik fibrozis (KF), konjenital adrenal hiperplazi (KAH), spinal müsküler atrofi (SMA) hastalıkları taranıyor.

‘Bir çocuğa kötülük yapılıyor‘

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu kararı gördüğünde gözlerine inanamadığını söyledi. Yeni doğan tarama programının sağlıkta yapılan en iyi işlerden biri olduğunu belirten Küçükosmanoğlu, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde yer alan ‘çocuğun üstün yararı‘ ilkesi gereğince uygulanması gerektiğini söyledi.

Çocuğu erken tanı ve tedaviden mahrum bırakmanın doğru olmadığını ifade eden Küçükosmanoğlu şöyle devam etti:  “Bu hem bilime hem hukuka aykırı hem de çocuk ihmali. Hakimin kullandığı gerekçeler inanılmaz. Bir yandan 2024 Türkiye’sinin resmi. Bir çocuğa kötülük yapılıyor. Tedavi hakkından mahrum bırakılıyor.”

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Emrah Kırımlı da hakimin gerekçeli kararının modern tıbbı reddeden bir bakış açısıyla yazıldığını söyledi. Kırımlı bu testlerle çocukların hiçbir sağlık sorunu olmadan yaşadıklarını vurguladı: “Topuk kanı ya da aşılarını yaptırmamak çocuğun üstün hakkının gaspı anlamına geliyor. Yıllardır bunlarla uğraşıyoruz. Biz aile hekimleri olarak devletin kararlarını uyguluyoruz. Ama aşı ve topuk kanı reddi giderek büyüyen bir sorun. O bebeğin vakti de geçiyor. Bu taramanın doğumdan sonraki ilk bir ayda yapılması lazım.”

Sağlık Bakanlığı Diken’in bu haberi duyurmasından sonra şu açıklamayı yaptı:

“T.C. Kars Aile Mahkemesi tarafından 20/08/2024 tarihinde, Yenidoğan Tarama Programı kapsamında çocuklarımızın hastalıklarını erken teşhis ederek tedavilerini başlatmak amacıyla topuk kanı alınması hakkında verilen karar, ilk derece mahkemesi kararı olup kesin hüküm niteliğinde değildir. Kesin hüküm niteliği taşımayan mezkur kararın hatalı olduğunu değerlendirdiğimizden, bu karara karşı Bakanlığımızca istinaf yoluna başvuru süreci ivedilikle başlatılmıştır.

Hukukun, adalet ve doğruluk temelinde vereceği karara olan inancımız tam olduğundan, yargı süreci sonuçlanıncaya kadar Yenidoğan Tarama Programı aynı şekilde devam edecektir.”

Kategori:Aktüel, Diken özel, Sağlık, Vitrin-mobil

SON HABERLER

Polis memurunun aracından dokuz kaleşnikof tüfek ve beş ruhsatsız tabanca çıktı

Sakarya’da polis memurunun aracından dokuz kaleşnikof piyade tüfeği, beş ruhsatsız tabanca çıktı, zanlı gözaltına alındı.

İstanbul'da bazı yollar kapalı

İstanbul’da 25 Mayıs’ta Galatasaray’ın şampiyonluk kutlaması nedeniyle bazı yollar kapalı.

İmamoğlu'nun telefonu: İBB bürokratı evinde olduğunu söyledi, arama talep etti

Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ikinci telefonunun yerini İBB Teknoloji Grup Başkanı Erol Özgüner’in söylediği ortaya çıktı.

Fatih Altaylı'ya 'tehdit': Suç duyurusunda bulunuyorum

Gazeteci Fatih Altaylı tehdit edildiğini açıkladı.

Galatasaray'ın takım otobüsüne taşlı saldırı

Bugün Göztepe’yi 2-0 mağlup eden Galatasaray’ın takım otobüsüne taşlı saldırı düzenlendi.

Ronaldo yeni kanalıyla YouTube'da rekor kırdı
Starbucks'ın yeni CEO'su topa tutuldu: İşe özel uçakla gidip gelecekmiş

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 763 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Savaşkan İskefli: TOFAŞ ve Stellantis arasındaki birleşme, otomotiv sanayisi için hem bir fırsat hem de sınav

Mehmet Yaşin: 'Sabahçı' modasının öncüleri, kararında sabah içkisinin insanı canlandırdığını iddia ediyorlar

Berkant Gültekin: Bahçeli bir bakıma tüm sırrı ve gizemi bozdu

Gündüz Vassaf: Gün, Harvard'la dayanışmanın günü

Mithat Fabian Sözmen: İşçi sınıfının taraftarlığı anonimliğe, edilgenliğe ve seyirciliğe mahkum

Selin Nakıpoğlu: Diyanet iktidarın emrindeki politik bir aygıt

Cihan Tuğal: Uluslararası ilişkileri aile ilişkilerinin belirlediği bir döneme mi giriyoruz?

Recep Genel: O mis kokulu salatalıklar, domatesler, marullar bizi yavaş yavaş öldürüyor

Rahmi Turan: Erdoğan'a 'ömür boyu cumhurbaşkanlığı' sağlanmak için çalışmalar olduğu iddiaları var

Timur Soykan: Türkiye'de yaşamak vahşi bir dolandırıcı ormanında hayatta kalmaya benziyor

Onur Çanakçı: 'Faizle değil, üretimle büyüme' anlayışının uygulanması şart

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×