Kesin sonuçların ilanıyla birlikte, Anayasa’nın 101’inci maddesi gereği, “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişkisi kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.”
Bu hükme göre bir adayın “Seçilen” sıfatını kazanması için, YSK’nın kesin sonuçları ilan etmesi yeterlidir; bu ilanın yapılmasıyla birlikte kimin “seçildiği” konusunda herhangi bir tartışma olamayacak; seçilenin de seçilmediği iddia edilemeyecektir. Seçim sonucuna yapılan şikâyet ve itirazlar, kesin ilanı nihayet bir iki gün ertelemesi mümkün olabilirse de, yukarda yazdıklarımızı değiştirmez.
Kesin sonuç ilan edildiği an, seçilenin, çok muhtemelen Sayın Erdoğan’ın, partisiyle ilişiği kesilecek, milletvekilliği de sona erecektir. Diğer taraftan seçildiği için başbakanlığı sona eren başbakanın yerine atanacak başbakanın, Cumhurbaşkanı’nca TBMM üyeleri arasından atanacağı, Anayasa’nın 109’uncu maddesinde yazılıdır.
Bu hükümleri bilen Sayın Erdoğan’ın, kesin sonuçlar ilan edilmeden önce veya en geç kesin sonucun ilanıyla birlikte, “yenisi atanıncaya kadar başbakanlığa vekalet edecek olan başbakan yardımcısının” kim olacağını Cumhurbaşkanlığı makamının onayına sunması doğru ve hukuka uygun olacaktır.