Çörçil’in “bir damla kan, bir damla petrol” sözü Birinci Dünya Savaşı’nın adeta özetidir. Petrol keşfedilen Körfez’e sanayi devi Almanya inmesin diye İstanbul’u Ruslara vermişlerdi.
Dünya “bir damla kan, bir damla su” dönemine doğru gidiyor. Yoksul ülkelerden göçler çok daha hızlanacak.
Son yüzyıl içinde dünya nüfusu üç kat artarken su kaynaklarına olan talep yedi kat artmıştır Uzmanlar 1900’den bu yana Türkiye coğrafyasında kurak yıllar sekansının hızlandığını söylüyorlar.
2022’deki Uluslararası Coğrafya Sempozyumu’na tebliğ sunan akademisyenler Özlem Taşkın, Mehmet Somuncu ve Gökşen Çapar, kuraklıkla daha sık karşılaşacağımızı, daha çok problemlerle karşılaşacağımızı söylüyorlar, uyarıyorlar:
“Türkiye genelinde uzun dönemler boyunca normal değerlerin altında devam eden yağışlar meteorolojik kuraklık olaylarının daha sık yaşanmasına neden olmaktadır. Gittikçe daha sık ve şiddetli yaşanan kurak dönemler ise tarımsal üretim, kentlerin su temini, yüzey ve yeraltı su kaynakları gibi alanlarda pek çok problem doğuracaktır.”
Çözüm?.. Bilim, planlama, organisazyon, uygulama…
Keşke diyorum, bizde daha kuvvetli çevreci hareketler olsa da yetkilileri ikide bir ‘dürterek’ bu sorunu hep hatırlatsalar.