Kişilere sempati ya da antipatimiz ne olursa olsun, Erdoğan’ın ve Babacan’ın şahsında iki farklı yönetim ve iki farklı ekonomi anlayışı açıkça görülüyor.
Aynı fark ya da ihtilaf, Mehmet Şimşek’le Erdoğan arasında da yaşandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Başbakan Ahmet Davutoğlu arasındaki farklar, genel politikayı da kapsadığı için, iki farklı çizgiyi büsbütün netleştirdi: Merkez Bankası’nın bağımsızlığı, AB ile ilişkilerin geliştirilmesi, yolsuzlukla mücadelenin kanunlaştırılması gibi konular…
Davutoğlu’nun hükümet programlarıyla, yerine gelen Binali Yıldırım’ın hükümet programındaki farklarda da bu ayrı çizgileri görmek mümkün.
Ak Parti’nin başarılı ilk on yılıyla, bugünkü krize sürüklenen ikinci on yılı arasındaki farklar da aynı niteliktedir.