Merkez Bankası’nın başına getirilen dört iktisatçı da Boğaziçi mezunu… Türkiye’nin en saygın, en lüksek kalitede dört beş üniversitesinden biri…
2 Ocak 2021’de “kayyım rektör” atamasından itibaren bu seçkin üniversitemizin başına gelenlerin 21. Yüzyılda bir örneği yok. Yine seçkin üniversitelerimizden Şehir Üniversitesi’nin kapısına kilit vurulması; bunun da 21. Yüzyılda benzeri yok…
Bilim bilimsel yayını olmadan rektörlüğe atananlar?..
Almanya yetişmiş eleman kazanmak için vatandaşlık kanununu değiştirirken, Türkiye’nin yurt dışına giden beyinlerini “gitsinlerr!” deme lüksü olabilir mi?
Neden yüksek katma değerli ürünlerimiz pek az?
Bunların hepsi geleneksel “rasyonelleşme” noksanımız yüzünden.
Birkaç “rasyonel” atama ve kararla sağlıklı büyümeye geçemeyiz. Bozulmuş her şeyi düzelten, devlet yönetiminde kuvvetler ayrılığını, kurumlarda liyakati ve görev bağımsızlığını esas alan, kaynak tahsisinde verimlilik ve teknolojiyi önemseyen “yapısal reformlar” olmadıkça, düzelmeler de sınırlı kalacaktır.