Zonguldak’ta çocukları tarafından bıçaklanarak öldürülen 44 yaşındaki Nazlı Uyanık kimsesizler mezarlığında toprağa verildi.
Bitlis’te yaşayan ve kocasından şiddet gördüğü için aylar önce kadın sığınma evine yerleşen Uyanık, eşi ve çocukları 25 yaşındaki Sertan ile 17 yaşındaki Özkan Uyanık’ın tacizlerine maruz kalmaya devam etmiş, bir süre önce de sığınma evinden ayrılarak İstanbul’a kaçmıştı.
İstanbul’da Zonguldaklı M.S. isimli bir kadınla tanışan Uyanık, Zonguldak’ın Devrek ilçesine gitmiş, burada kiraladığı evde çocukları tarafından bulunmuşu.
Kardeşlerden Sertan Uyanık annesini kendisinin bıçaklayarak öldürdüğünü itiraf etmişti.
Kadınların omuzlarında taşındı
Otopsi işlemleri tamamlanan Uyanık’ın cenazesini ailesinden kimse almadı.
Belediye görevlilerinin cenazesini morgdan teslim aldığı Uyanık için ilçe merkezindeki Ulu Cami’nde cenaze töreni düzenlendi. Cenaze kadınların omuzlarında taşındı.
Cenaze törenine Uyanık’ın isimleri açıklanmayan anne ve babası, Devrek Belediye Başkanı Mustafa Semerci, sivil toplum kuruluşları, dernek ve siyasi parti temsilcileri katıldı.
‘Üzüntümüz çok fazla’
İlçe halkı olarak üzüntülü bir gün yaşadıklarını belirten Devrek Belediye Başkanı Semerci şunları söyledi: “Çağ olarak böyle konuları aştık. Ailesiyle anlaşamayan bir hanımefendi önce sığınma evine gitmiş, sonrasında da ilçemize gelmiş. Daha iki günlük misafirken evlatları tarafından işlenen töre cinayetiyle hayatını kaybetti. Üzüntümüz çok fazla. Bunu ben kınıyorum. Olmaması gereken bir olay. Bizim misafirimizdi. Hunharca katledilmesi bizleri son derece üzdü. Belediye olarak ilçe halkı olarak cenazeye sahip çıktık.”
‘Böyle din yok’
Uyanık’ın cenaze namazın kıldıran Devrek İlçe Müftüsü Mahmut Çakır ise şöyle konuştu: “Müslümanlıkta ‘Töre’ kavramı yoktur. İnsanlar bir cinayet işliyor, ondan sonra da ‘Efendim benim dinim’ diyor. Ne dini ya. Böyle din yok. Ben ilçenin müftüsü olarak Diyanet İşleri Başkanlığı adına söylüyorum. Devlet adına söylüyorum. Kimse yaptığı hatayı, işlediği cinayeti Allah’ın dinine mal edemez. Bu işte töreymiş, bilmem neymiş. Bizim dinimiz töre dini değil. Bizim dinimiz Kuran ile hadisi şeriflerle, kuralları sabit olan insani, İslami, ahlaki, edebi, haya, vicdan üzerine, sevgi üzerine kurulmuştur. Evlilik böyle yürütülür. Sevginin bittiği yerde evlilik de biter. Erkek hanımından boşanma hakkına sahiptir. Kadın da eşinden mahkeme ile boşanma hakkına sahiptir. Kimse kimseyi zorla tahakküm altında tutamaz. Böyle bir şey yok.”