Adana’da ‘Dur’ ihtarına uymayan Suriyeli genci vurunca tutuklanan polis, yorulduğu için sendeleyip yere düştüğünü, düşerken de silahın ateş aldığını söyledi.
Ali Hemdan isimli Suriyeli, dün Seyhan ilçesindeki polis kontrol noktasından koşarak uzaklaştığı sırada polis tarafından vurulmuştu. Genç, hastanede hayatını kaybederken, polis F.K. da tutuklanmıştı.
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre, F.K. savcılık ifadesinde, kontrol noktasında saat 12:00 sıralarında gencin yanında bir başkasıyla kendilerine doğru geldiğini gördüğünü ifade etti. Polis, şahısların tedirgin davrandığını, yanlarına gittiğini, daha sonra Ali Hemdan’ın kaçtığını dile getirdi.
‘Güvende hissetmek için silah elimdeydi’
Polisin ifadesi şöyle: “Diğer şahsı arkadaşlarıma teslim edip, kaçan çocuğun arkasından koşmaya başladım. Hatta arkadan da polis memuru arkadaşım İ.K. koşuyordu. Ben çocuğu durması için birçok kez uyardım. Çocuk ara sokaklara girince belimden silahımı çıkarıp, mermiyi namluya sürdüm ve arkasından koşuyordum. Dediğim gibi ara sokaklara girdiğim için ve sokaklar sıkıntılı şahısların oturduğu yerler oturduğu yerler olduğu için, biraz da kendimi güvende hissetmek için elime silahı almıştım. Ben şahsın bana doğru döndüğünü görmedim. Çünkü bu sırada sokak kalabalıktı. Koşan birkaç kişi daha vardı. O yüzden dikkatim o şahıslara yönelmişti.
Ölen çocuğun bana bana doğru dönüp dönmediğini hatırlamıyorum. Hatta o sırada bir lastik patlama sesi gibi bir ses duyuldu. Belki de diğer şahıslar da ve ölen çocuk da benim silah sıktığımı düşünerek dönmüş olabilir. Ben de o an panikledim. Koşarken elimde eldiven bulunduğundan ve çok sendeleyip yorulduğumdan sendeledim, o sırada yere düştüm. Yere düşerken de silah ateş aldı. Ben kesinlikle silahı şahsa doğrultmadım. Sadece şahsı yakalamaya çalıştım. Ölen şahısla aramızda yaklaşık 30 metre mesafe vardı. Ardından çocuk yere düştü. Ben hemen çocuğun yanına gittim. Çocuğun vurulduğunu görünce telsizden ve cep telefonundan 112’yi aradım. Ölen şahsı tanımıyorum. Şüpheli bir şahıs olabileceğini düşünerek müdahale etmek istedim. Kesinlikle vurmak amacım yoktu. Dediğim gibi hem kendimi güvene almak, hem de şahsı korkutup durdurmak amacıyla silahımı çıkardım. Aslında havaya ateş edecektim. Böyle bir olayın yaşanmasını istemezdim. 26 yıllık meslek hayatımda ilk defa böyle bir olay başıma geldi.
(Soru üzerine) Kesinlikle çocuk yürümüyordu. Beni görünce koşarak kaçtı. Ben de arkasından koştum. Çocuğa doğrudan ateş ettiğim hususu doğru değildir. Tanık beyanlarını kabul etmiyorum.
Polis, sulh ceza hakimliğinde de şunları söyledi: “Böyle bir şey yaşandığı için üzgünüm. Normal şartlarda silahı emniyeti açık olarak taşıyoruz. Sokak sıkıntılı olduğu için silahı elime aldım. Silah yanlışıkla ateş aldı. Elim yanlışıkla tetiğe değdi. Silahı elime almanın nedeni havaya ateş açmaktı. Sendeleyip düştüğüm için yorgunluk ve Ramazan dolayısıyla böyle bir olay meydana geldi.”