Bildiğiniz gibi faiz lobisi kavramını; dar gelirlilerin küçük birikimlerini düşük faizle toplayıp, sonra bu fonları aşırı yüksek faizle yine dar gelirlilere tüketici kredisi, kart kredisi adı altında satan mega zenginlere güzelleme yapanları, tanımlamak için kullanıyoruz.
Hatırlattık, çünkü Rekabet Kurumu dar gelirlilerin mevduatına düşük faiz vermek, kredilerden yüksek faiz almak için kartel anlaşması yapan 12 bankanın rekabeti bozduğunu tespit etti. Ve aralarında devletin sermayedar olduğu Ziraat, Halk ve Vakıf bankaları dâhil 12 bankaya tam 1 milyar 117 milyon lira ceza verdi. Ve Ziraat Bankası 148 milyon 231 bin lira, Halk Bankası 89 milyon 681 bin lira, Vakıflar Bankası 82 milyon 172 bin lira ceza ödedi.
İşte soru şu; kartel anlaşması yaptığı kesinleşen ve cezaları paşa paşa ödeyen devlet bankalarının yöneticilerine hükümet bir yaptırım uyguladı mı? Ya da vatandaşın vergileriyle ödenen bu para cezaları banka yöneticilerinden tahsil edildi mi? Bu sorulara cevap alamadık henüz. Oysa faiz lobisiyle iş tutan devlet bankaları yönetimlerine bu rekabeti bozan anlaşmasının hesabı sorulmalıydı. İşte bütün bunları yapmayan hükümetin faiz lobisi kavramını popülist bir amaçla kullandığını söylemek herhalde yanlış olmaz.