Yaşadığı dönemde aralarında Fosforlu Cevriye’nin de olduğu onlarca romanını bastıramayan, 90’lardan sonra külliyatı yeniden filizlenen gazeteci, yazar, komünist Suat Derviş bu cumartesi mezarı başında anılıyor.
Sanat Kritik ve İthaki Yayınları’nın ortaklaşa düzenlediği etkinlik ve anmalar dizisi kapsamında, 23 Temmuz Cumartesi günü 11:00’de, Feriköy Mezarlığı’nın ana girişinde buluşulacak ve Suat Derviş’in mezarı ziyaret edilecek.
1901-1972 yılları arasında yaşayan ve yirmili yılların başından itibaren yazarlığı ve gazeteciliğiyle adını duyuran Derviş, kırktan fazla roman, yüzlerce öykü ve röportaj yazmasına rağmen eserlerini neredeyse hiçbirinin kitap haline geldiğini göremedi.
Ancak 90’lı yıllarda, özellikle de son 10 senede eserleri ardı ardına gün yüzüne çıkartıldı, bugün 30’a yakın kitabı piyasada bulunuyor.
Fosforlu Cevriye’nin yazarı
En ünlü eseri Fosforlu Cevriye’deki gibi güçlü karakterler yaratmanın dışında toplumsal meselelerle de ilgilenen Suat Derviş’in öne çıkmasındaki iki büyük engel, kadın ve komünist olmasıydı.
Resmi adı Hatice Saadet Baraner Derviş, varlıklı bir ailede dünyaya geldi, küçük yaşlarda Fransızca ve Almanca öğrendi. İlköğrenimini Kadıköy Numune Rüştiyesi’nde başladı. 1927’de Berlin’de Sternisches Konservatuarı’na kaydoldu. Berlin’de edebiyat dersleri aldı, Alman gazetelerinde kısa süre muhabir olarak çalıştı. 1933’te Türkiye’ye geri döndü. Son Posta, Vatan, Cumhuriyet, Gece Postası, Tan gibi gazetelerde çalışmaya başladı. Bu yıllarda yazdığı ‘Fatma’nın Günahı‘, ‘Onu Bekliyorum‘, ‘Biz Üç Kardeşiz‘ romanlarıyla tanındı.
Eserleri gazetelerde tefrika olarak yayınlanan Suat Derviş’in, 1944’te yine bölümler halinde yayınlanan ‘Fosforlu Cevriye’ romanı 1959’da Aydın Arakon tarafından sinemaya uyarlandı. Sonrasında ‘Fosforlu Cevriyem‘ adıyla 1969’da Nejat Saydam sinemaya tekrar aktardı.
Kominist Partisi yılları
Suat Derviş’in sol görüşleri, kısa süren ilk üç evliliğinin ardından 1941 yılında Türkiye Komünist Partisi (TKP) genel sekreteri Reşat Fuat Baraner’le yaptığı evlilikle pekişti. Wikipedia sayfasında yer alan bilgilere göre Baraner ve Derviş’i bir araya getiren, partinin talebi doğrultusunda çıkarttıkları ‘Yeni Edebiyat Dergisi’ olmuştu. Dergi Orhan Kemal, Mehmet Seyda, Hasan İzzettin Dinamo gibi genç yazar ve şairlerin tanınmasına yardımcı oldu.
Bu yıllardan itibaren gazeteci kimliğiyle iş bulamayan ‘Suat Derviş’, gerçek ismi olan ‘Hatice Saadet Baraner‘ yerine takma adla yazılar yazmaya başladı. Aynı yıl TKP soruşturmaları ve tutuklamaları çerçevesinde eşi Reşat Fuat Baraner’le birlikte tutuklandı, sekiz ay hapiste yattı.
Gülriz Sururi için senaryo
İlerleyen yıllarda iki gözünde ciddi sağlık sorunları çıkana kadar yazmaya devam eden yazar, arkadaşı Neriman Hikmet’le Devrimci Kadınlar Birliği’nin kuruluşunda görev aldı. Derneğin kapatılması üzerine yeniden yazarlığa ağırlık verdi. Şişli’deki evini devrimci gençlere açtı. 1971’de evi basıldı, birçok solcu genci evinde sakladığı ortaya çıkınca tutuklandı.
Ertesi sene Fosforlu Cevriye’yi Gülriz Sururi için senaryoya dönüştürdükten kısa süre sonra şeker hastalığının vücudunda yarattığı tahribat sonucu hastaneye kaldırıldı. 23 Temmuz 1972’de Kasımpaşa Askeri Deniz Hastanesi’nde öldü.