• ROTA
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Son KHK’ler

08/01/2017 21:00


 

KÜRŞAT BUMİN

[email protected]


Orhan Gazi Ertekin’in kaleminden ‘2016 tensikatı’nın güzel tarifleriyle başlayalım: “Devlet ve kurumlar alanını açık bir talan alanına dönüştürmeye başlamıştır.”

Ertekin, bu tarifini ‘679, 680, 681 no’lu kararnameler’ ile 649 akademisyenin (de) görevine son verilmesi dolayısıyla hatırlatıyor.

Rakam ortada; bu ‘tensikat’ 12 Eylül’ün akademisyenleri de unutmayan ‘1402 tensikatı’nı aratır niteliktedir. Şaka değil, bir çırpıda tam 649 akademisyen…

‘649 akademisyen’in kürsülerinden uzaklaştırılmasını özellikle konu edinirken OHAL kararnameleri ile – yani hukuk/yargı mecburi istikametinin arkasından dolaşarak- memuriyetten men edilen on binlerce kişinin derdini/isyanını unutuyor değiliz tabii ki… Ama bu kişiler/kurumlar arasında öyleleri var ki onlara yönelik uygulanan boz/yap politikası ülkenin ufkunu gerçekten karartacak niteliktedir.

Hakim-savcı kadrolarının yeniden dizayn edilmesine yönelik kararnameler ve tabii ki ülkenin akademik kurumlarının içini boşaltmayı/doldurmayı kafaya koymuş gözü kara uygulamalar…

Hakim-savcılar deyince: Birçoğunuz biliyordur muhakkak. Son kararnamelerin el attığı bir önemli konu da, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu oldu. Kanunun ‘Yazılı yarışma sınavı ve mülakatın yapılış şekli’ başlıklı 9/A maddesi izahı imkansız derecede zor bir ‘bakım’a konu oldu.

İlgili maddenin “Yazılı sınavda yüz tam puan üzerinden en az yetmiş puan almak kaydıyla en yüksek puan alandan başlamak üzere, sınav ilanında belirtilen kadro sayısının iki katı fazlası mülakata çağrılır” düzenlemesi bir el çabukluğu ile ‘rahatlatıldı’.

Yani özet olarak, maddenin koyduğu ‘en az yetmiş puan almak kaydıyla’ şartı kaldırıldı. Neden, niçin, hangi gerekçe ile acaba? Söz konusu barajın bir takım sıkıntılar doğurduğundan dolayı mı acaba? OHAL kararnameleri ‘gerekçesiz’ kaleme alındığından, bu soruların cevabını tabii ki bilmiyoruz. Elimizden gelen sadece birtakım tahminler de bulunmaktan ibaret!

649 akademisyenin görevine son verilmesine gelince: Akademisyenler camiasını hedef alan kararnamelerin aklından neler geçiyor dersiniz? Üniversitelerimizin henüz yeni yeni kendine gelmeye çalışan kadrolarını akademik hayatın dışına iterek ülke/vatan/millet/bayrak/milli irade/milli birlik vs. gibi dillerden düşmeyen makbul alan ve konulara nasıl bir katkı sağlanılacağı düşünülüyor acaba?

İnsan önündeki kararnameleri imzalamadan önce hiç değilse şu sorunun cevabını düşünmez mi: “Bu 649 akademisyeninin yerini nasıl doldurabiliriz acaba?” (2023’e fazla bir zaman kalmadığını da unutmadan tabii ki!)

Baskın Oran’ın TBMM tutanakları içinde yer alan (doğru anladıysam, 2012 Darbe komisyonu çerçevesinde bir konferanstan) bir değerlendirmesine rastladım geçen gün. Baskın Oran, (kendisinin de maruz kaldığı) 12 Eylül ‘1402 tensikatı’nın Mülkiye’de akademik planda yarattığı tahribatı şöyle anlatıyor:

“Mülkiyede darbeden önce, yani daha önce hazırlanmış olan 1980-81 ders yılında lisans öğretiminde 2 bin 245 öğrenci, 147 öğretim elemanı ve 76 öğretim üyesi vardı ve böldüğünüz zaman, öğretim üyesi başına 30 öğrenci düşüyordu. Bu Türkiye standartlarında bayağı iyi bir şey sayılır. Darbenin yaptığı hukuk dışı tensikat sonucunda, 1983-84 ders yılında, öğrenci sayısının 2 bin 245’ten 3 bin 171’e yükseldiği bir ortamda öğretim üyesi sayısı 76’dan 54’e düştü atılmalar yüzünden. Böylece, öğretim üyesi başına öğrenci sayısı 30’dan 59’a yükseldi. Tüm öğretim üyelerinin sayısı da 147’den 78’e indi bu tensikat sonucu. Bu durumda öğrenci sayısı yüzde 41 artırılırken Mülkiyede öğretim üyesi sayısı yüzde 47 azaltılmış oldu. (…) Darbeden önce Mülkiyede altı tane doktora programı vardı, bunlardan üçü kapatıldı öğretim üyesizliğinden. Tensikatı izleyen yıl üç tanesi kapatıldı. Geri kalanlarda da mesela muhasebe profesörünün yerine Maliye Bakanlığından muhasebe müdürü getirildi öğretim üyesi olarak…”

Baskın Oran’ın çizdiği tabloyu, verdiği rakamları ayrıntısıyla bilmesek de akademisyenlere yönelik tensikatın her zaman, muhakkak benzer sonuçlar doğuracağını tahmin etmek zor değil.

Son olarak 649 akademisyenin görevine son veren kararnamelerin mecburi hukuk/yargı  istikametinin arkasından dolanarak hazırlanıp yürürlüğe konduğunu, yani ortada cumhurbaşkanının başkanlığında toplanmış bakanlar kurulunun tamamen hukuk dışı bir tasarrufu söz konusu olduğunu unutmasak da biz yine biraz önceki basit sorumuzu tekrarlayalım: 649 akademisyenin yerini nasıl dolduracaksınız?

Biliyorsunuzdur herhalde, yüz binlerce yükseköğretim öğrencisini yetiştirmek, yüksek lisans programları açmak, seminerler/konferanslarda söz almak YİD köprüler inşa etmeye benzeyen şeyler değil.

Yüzlercesinin içinden daha yakından bildiğim bir örnekle söyleyecek olursam, mesela 30 yılı aşan bir sürede bin bir emekle oluşturulmuş, son derece parlak bir düzeye ulaştırılmış bir felsefe bölümünün (Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi) kapısına kilit asmak nasıl bir sorumsuzluğun sonucudur? Bu bölümün Nilgün, Zerrin, Serdar gibi parlak akademisyenleri akademik dünyanın dışına itmek nasıl bir aklın ürünüdür?

İnsan imzalamadan önce bir düşünmez mi; “Ben bu kararnameyle nasıl bir kötülüğe alet oluyorum” demez mi? Biliyorsunuz bu dünya ‘en az yüzde yetmiş puan almak’ şartının iptali ile yürüyen bir dünya değil.

Bence önemli bir not: Kendine ‘Hürriyet’ adını yakıştıran gazetenin iki gündür ‘649 akademisyen’e ilişkin (yorumdan vazgeçtik) tek bir satır habere bile yer vermemesi tek başına memleketin halini apaçık özetlemiyor mu?

Filed Under: Agora

Tüm yazılar: Kürşat Bumin

SON HABERLER

IMF başkanı, Terra’daki çöküşe rağmen söyledi: Kripto paralardan uzak durmayın

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, sabit … Devamı...

Kılıçdaroğlu saat verdi: Bir kaçış planının anatomisini ifşa edeceğim

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kaçmanın hazırlıklarını … Devamı...

Dünyanın en yaşlı ağacı Şili’de

Güney Amerika'da Şili Alerce Costero Ulusal Parkı'ndaki ağacın yaklaşık 5 … Devamı...

Babylon Soundgarden hafta sonunda: Weval, Gaye Su Akyol, Yüzyüzeyken Konuşuruz…

Babylon Soundgarden müzik festivali bu hafta sonu bomontiada'da … Devamı...

Sancar’dan Erdoğan’a: Ukrayna’da barış güvercini, burada savaş şahini

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın … Devamı...

DSÖ yetkilisinden maymun çiçeği çıkışı: Pireyi deve yapmayalım

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), maymun çiçeği virüsü vakalarının genellikle … Devamı...

Uzmanlar anlattı: Hayvan besleyenlerin en sık karşılaştığı sorunlara çözümler

Hep erkeklere havlıyor, köpeğim cinsiyetçi mi? Dişi kedim kocama bayılıyor … Devamı...

İHA’nın Gezi’yi karalayan ‘haberi’ Twitter’da ‘hak ettiğini buldu’

İhlas Haber Ajansı'nın (İHA) Gezi direnişini karalayan videosuna Twitter'da … Devamı...

10 soruda maymun çiçeği: Neden şimdi? Salgın ihtimali var mı?

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), şimdiye kadar 80 maymun çiçeği vakasını … Devamı...

VGM tahsislerinde sıradışı artış: Yarıdan fazlası Diyanet’e

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün (VGM) 2002–2020 arasında kamu kurumlarıyla … Devamı...

Muhterem vekiller, siz benim kalan ömrümü görüşüp oya sunamazsınız…
MHP milletvekillerine bir çift sözüm var!

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1666 gündür hapiste

YAZARLAR

Ukrayna’dan Suriye’ye uzanan faylar

Bahadır Kaynak

Benim mezhepçi tanışlarım, aslında yok muydu?

Murat Sevinç

‘Hikaye’ olma hikayeler yaşa

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazarlar yazılarından sessizce çekilmesini bilmeli!

Mustafa Dağıstanlı

Kılıçdaroğlu aday olursa…

Levent Gültekin

Şöyle doya doya küfür de mi etmeyelim: Erşan Kuneri’nin düşündürdükleri

Arzu Uzunali

İsveç Köftesi, Kürt Böreği

Bahadır Kaynak

GÜNÜN 11’İ

Aytunç Erkin: Kılıçdaroğlu artık programın altını doldurmalı

Rahmi Turan: Oyları ‘torbada keklik’ sanmak hataların en büyüğü

Can Ataklı: ABD büyükelçisi, miting bittikten sonra çağrıldı

İbrahim Kahveci: Ülkemiz iflas bayrağını çekebilir mi?

Hayri Kozanoğlu: Eve ekmek götürebilecek miyim kaygısı duyanlar giderek artıyor

Kübra Par: Önde gelen isimler Kılıçdaroğlu’a sıcak bakmıyor

Alaattin Aktaş: Demek ki neymiş, faiz indirilince reel sektör zam yapıyormuş!

Ali Sirmen: Herkesin üzerinde birleştiği eksiklik

İbrahim Varlı: Saray rejiminin karşı koyabilecek gücü yok

Evren Devrim Zelyut: Allah’tan seçimler var

Esfender Korkmaz: Devlet iş yaratmıyor, para ve poşet dağıtıyor

Göçmen kuşlar geliyor

Anlaşamadığınız yöneticinize geribildirim vermenin beş yolu

Çevre için 37 saat aralıksız yüzdü

Sarılmak kadında stresi azaltıyor, erkeği etkilemiyor: Nedeni ‘erkeklik’ olabilir

Madalyası çalınan Milan teknik direktörü Pioli’ye yenisi verilecek

Kurt Cobain’in gitarı tahmin edilenin sekiz katı fiyata satıldı

Mick Jagger’dan Harry Styles’a: Ben daha androjendim

Drake’in ilk F1 bahis kuponu yattı: 300 bin Kanada doları kaybetti

Uzman, Manavgat’tan bildirdi: İyileşen doğa, arazi çalışmalarıyla yalan oldu

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • E-mail
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi