BURAK ŞAHİN
Soma’da maden işçileri bu faciadan sadece şirket ve devleti değil aynı zamadan haklarını savunmayan sendikaları da sorumlu tutuyor. İşçilerin ilk hedefi sendika yönetimini devirmek.
‘Alp Gürkan’ın şoförü oy kullanıyor, biz kullanamıyoruz’
Nisan ayı sonunda yapılan Maden İş Sendikası Soma Şubesi’nin kongresinde beş kişilik yönetim kuruluna Soma Holding çalışanı Yasin Karatay ve Kıyas Çalı seçildi. Kongrede, işçiler kendilerine herhangi bir seçim hakkı sunulmadığını, sadece içi önceden hazırlanmış zarfları sandığa attıklarını söyledi.
Maden işçilerinden sendikacıya protesto: Bu olaydan önce neredeydiniz?
Sendikanın yönetim kurulundaki diğer iki kişi de bölgede faaliyet gösteren diğer şirket İmbat’tan.
Birçok madenci seçimlerde kendilerine oy bile kullandırttırılmadığını söylerken, “Patron adamlarını ayarlamış. Alp Gürkan’ın şoförü bile oy kullanıyor, biz kullanamıyoruz” diye isyan etti.
Tüm tedbirler alınana dek ocaklara inmeyecekler
Bu şartlarda haklarının savunulamayacağını ve son faciadan sonra artık bu hukuksuzluklara boyun eğmeyeceklerini söyleyen işçiler ‘kazan kaldırdı’. Aralarında örgütlenmeye başlayan işçiler, bir araya gelerek madenlerdeki şartlar iyileştirilene ve gerekli tüm tedbirler alınana kadar ocaklara inmeme kararı aldı.
Gerçek bir seçimle sendikada yeni kadro
“Madem sendika haklarımızı savunmuyor, biz de kendimiz yaparız” diyen madenciler arkadaşlarını da bilgilendirip kaymakamlık önünde oturma eylemi yaptı. Açıklamalarında ilk hedeflerinin sendikayı devirmek olduğunu söyleyen işçiler, ardından gerçek bir seçimle sendikada yeni bir kadro kuracaklarını söyledi.
1800’lerde bu ölümler belki ‘kader’di ama artık değil
Gerekirse ilçede tüm işçileri grev yapmaya ikna edeceklerini dile getiren işçiler, ölümün ‘kader’ olmadığını söyledi: “Bu katliamlardan sendikasından ruhsat verenine kadar herkes sorumludur. Bizim gözlerimizi kör zannediyorlar ama yurtdışında her işçinin madende hangi noktada olduğunu gösteren radar sistemleri, vücut ısısını ölçen ve bayıldığında dahi rapor veren yelekler var. 1800’lerde bu ölümler belki ‘kader’di ama artık değil. Biz de haklarımızı almak için elimizden geleni yapacağız.”