MESUDE ERŞAN
@mesudersan
Dünyada en sık yapılan estetik ameliyatlardan olan silikon implant memeler, çok ender de olsa beklenmedik sorunlara yol açabiliyor. ‘İmplant meme hastalığı’ bunlardan en yenisi. Meme implantı yapılmış hastalarda Sjögren Sendromu gibi otoimmun (bağışıklık sistemi) hastalıkların görülme sıklığı normal popülasyona göre biraz daha artabiliyor.
Bu sorunla karşı karşıya kalanlar, implantlarını çıkarıyor. Bunlardan biri olan ‘mindfulness’ (bilinçli farkındalık) eğitmeni Esra Sert, ‘implant meme hastalığı’ nedeniyle çıkardığı silikon implantlarıyla bir fotoğraf paylaşarak vedalaştı.

‘Sekiz yıl önce taktırdım, iki yıldır sorun yaşıyorum‘
Deneyimini sosyal medya hesabı üzerinden paylaşan Sert, “Hoşçakalın sevgili memelerim. Sizi özleyeceğim ama ayrılmamız gerekiyor” dedi.
Sekiz yıl önce meme implantı taktıran, iki yıl önce de sağlık sorunları yaşamaya başlayan Sert, “Memenizde silikon varsa lütfen panik yapmayın. İmplant hastalığı ya da otoimmün reaksiyon her kadının başına gelecek diye bir şey yok. Sadece gözünüzü açık tutun” diye de ekledi.
Geçmeyen halsizlik, gözlerde ışığa hassasiyet, nedensiz baş ağrıları, beyin sisi, cilt, saç, göz, ağızda kurulukla seyreden sorunlar yaşadığını ve doktorlarının Sjöngen Sendromu’ndan şüphelendiklerini anlatan Sert, meme implantlarını bu nedenle çıkarmaya karar verdiğini anlattı.
‘Meme implantı taktıran herkesin neyi göze aldığını bilmesi gerektiğini’ söyleyen bilinçli farkındalık eğitmeni, yine kendi hesabından, şunları aktardı: “Her hastalıkta olduğu gibi bunda da genetik şarjörü dolduruyor, çevresel faktörler tetiği çekiyor. Silikon tetiği çeken çevresel faktör. Bu nedenle her kadın bu hastalığı yaşamıyor. İlk gittiğim doktor ‘İmplantlarınız neden olabilir. Ama şu anda çıkarmanıza gerek yok. Durumunuz ağırlaşırsa düşünürüz’ demişti. Birçok geleneksel doktor, 7×24 halsiz olmanızı ağır bir durum olarak kabul etmiyor.”
‘İki sene süründüm’
Dünyada en sık yapılan estetik ameliyat meme implantları, Türkiye’de burun ameliyatlarından sonra ikinci sırada yer alıyor. Sert, paylaşımında, “Doktorum bana, ‘Meme implantı hastalığı diye bir şey var’ deseydi, sekiz sene evvel muhtemelen gene taktırırdım. Ama tuhaf semptomlarım başladığında nedeninin implantlar olabileceğini bilir, en azından iki sene sürünmezdim” ifadesini kullandı.
Peki nedir bu implant meme hastalığı? Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Cenk Demirdöver, silikon implant memelerin, çok ender de olsa bazı otoimmun hastalıklara yol açabildiğini söyledi.
İmplant meme hastalığı terminolojisinin henüz tam olarak oturmadığını belirten Prof. Dr. Demirdöver, şunları ifade etti: “Normalde vücudumuzdaki bağışıklık sisteminin bazı denetimci hücreleri var. Aynen şehirdeki polis denetimi gibi düşünün. Bunlar, kendisinden olan hücrelerle, vücuda dışarıdan girmiş bir başka organizmanın hücrelerini ayırt etmeye yarayan denetim hücreleri.
Bu denetim hücreleri bazen kendi hücrelerini tanıyamıyor, dışarıdan girmiş hücre sanıyor ve kendi hücrelerine karşı savaş açıyor. Meme implantı yapılmış hastalarda Sjögren Sendromu gibi otoimmun hastalıkların görülme sıklığı normal popülasyona göre biraz daha artabiliyor.”.
Sjögren Sendromu nedir?
Esra Sert’in işaret ettiği Sjögren Sendromu, kuru göz ve kuru ağza neden olan bağışıklık sisteminin vücuttaki diğer hücrelere karşı yaptığı bir hastalık. Bunda da diğer otoimmun hastalıklarda olduğu gibi vücudun savunma sistemi kendisine karşı savaşıyor. Sjögren Sendromu’nda hastalarının yüzde 90’ı kadın.
Silikon çıkarılınca belirtiler kayboluyor
“Meme implant hastalığında bağışıklık askerleri, silikonu mu yabancı yani düşman görüyor” sorusuna karşılık Prof. Dr. Demirdöver şu yanıtı verdi: “Evet. İmplantların günümüzde sık kullandığımız formunun dış kabuğu katı, içi de jeldir. Normal doku hissi vermesi için üretilirken dış kabuğu oluşturan silikon, çapraz bağ sayısı artırılarak daha sert bir kılıf haline getiriliyor. Kabuğun içindeyse silikonun jel formu bulunuyor. Silikon implantın üzerine çok büyük bir basınç uygulasanız bile patlamaz. Ama kesici-delici aletlere karşı dayanıksız. Yine de dış kabuğu yaralansa bile içerideki jel dışarıya akmıyor. İçeride yapışık kalıyor.
Bununla birlikte çok minimal boyutta silikonun dışarıya sızması söz konusu olabiliyor. Otoimmün sorunların buna bağlı olarak tetiklendiğini yönünde hipotezler var. Ama bu çok çok nadir bir durum. Henüz kanıtlanmış, teoriye dönüşmüş bir bilgi değil. Bu tür hastalarda en sık eklem-kas ağrıları, sürekli yorgunluk hali, bazı konsantrasyon sorunları, uyku düzensizlikleri, ağız ve gözlerde kuruluk, bazen deride döküntüler olabiliyor. Silikon çıkarıldığında bulgular kısa sürede düzeliyor.”
‘Doğru hekime gidin‘
Son yıllarda gündeme gelen sorunun sıklığıyla ilgili henüz ne dünya ülkeleri ne de bizde istatistiksel veriler oluşmadı. Demirdöver, “Çok sayıda meme büyütme ameliyatı yapıyorum. Ben kendi klinik pratiğimde henüz böyle bir hastayla karşılaşmadım” dedi.
Her implantın kendi seri numarası bulunduğunu belirten doktor, üretici firmaların ürünleriyle ilgili sorumluluk aldığını, ancak hekimlerin de hastalarını olası sorunlarla ilgili bilgilendirmesi gerektiğini söyledi. Estetik ameliyatların sadece plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanları tarafından yapılmasının önemini vurgulayan Prof. Dr. Demirdöver, şu uyarılarda bulundu: “Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi bir uzmanlık dalı. Türkiye’de 1500 uzmanız. Ama genel cerrahi gibi farklı uzmanlar da meme implant ameliyatları yapıyor. Bazen hastalar da fiyatları daha cazip geldiği için başka branşlardan hekimlere bu işlem ve ameliyatlar için gidebiliyor.
Maalesef hastalara plastik cerrahi uzmanı olduğu yalanını söyleyenler, para kazanmaya yönelik yanıltıcı, sağlığı tehdit edici uygulamalar yapanlar da var. Tüm estetik girişimler ve plastik cerrahi ameliyatlarını ilgili uzmanların yapması gerekiyor. Hastalar öncelikle bu konuda çok dikkatli olmalı. Hastalara ayrıca önerim, hekimlerinden ayrıntılı bilgilendirme istesin. Hastalar yeterli görmüyorsa, derneğimiz her türlü bilgilendirmeye hazır.”
‘Meme kanseri yapmıyor‘
Bu güne kadar yapılan bilimsel çalışmalar ve bu ameliyatı olan sayısız hastadan elde edilen veriler silikon implantların meme kanserine yol açmadığını gösteriyor. Prof. Dr. Demirdöver, “Zaten meme kanseri nedeniyle memesi alınan kadınlarda memenin yeniden oluşturulması amacıyla yapılan meme onarımlarında da aynı silikon implantlar kullanılıyor” dedi.
Son yıllarda, çok çok nadir olarak silikon implantların etrafında sıvı toplanması, şişlik ve kızarıklıkla kendisini gösteren ve anaplastik büyük hücreli lenfoma (ALCL) olarak adlandırılan bir hastalık gelişebileceği gösterildi. Bu durum plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanı tarafından erken teşhis edildiği durumda implantın ve çevresindeki kapsülün çıkartılmasıyla tedavi ediliyor. Bu lenf hücrelerinden kaynaklanan bir kanser türü. İmplant ameliyatından ortalama 4-8 yıl sonra ortaya çıkabiliyor.
Memede tek tarafta şı̇şlı̇k, ağrı, nadı̇ren de memede kı̇tle, sertlı̇k, ası̇metrı̇ ve kızarıklık gibi yakınmalarla kendini gösterebiliyor. Tanıda geç kalınması ya da hastalığın ilerlemesi durumunda kemoterapi ve/veya radyoterapi gerekebiliyor. Memede sonradan gelı̇şen ve geçmeyen süreklı̇ bı̇r şı̇şlı̇k ve ağrı varsa mutlaka plastı̇k cerraha başvurulması gerekiyor.
‘Meme implantlarının da bir ömrü var‘
Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği ayrıca, implantlarla ilgili üretici firma, marka, model ve seri numarası gibi bilgileri içeren kimlik kartlarının sağlık kayıtlarında bulunması gerektiğini ve yıllık meme kontrollerinin ihmal edilmemesini hatırlatıyor.
Öte yandan meme implantlarının da bir ömrü var. Kapsül sertleşmesi, asimetri, protezin dönmesi, ters dönmesi, yırtılması, memede şekil bozuklukları, dalgalanma, memenin şişmesi, meme dokusunda veya kapsülün içinde kitle oluşması, enfeksiyon gibi komplikasyonlar veya memenin gebelik, kilo alıp verme ya da yaşlanma gibi doğal nedenlerle değişimi gibi nedenlerle çıkarttırmak ya da değiştirmek amacıyla tekrar ameliyat olmak gerekebiliyor. Silikon implantlar, vücutta durduğu sürece muayene ve meme ultrasonu ve meme MR’ı gibi yöntemlerle takip edilmesi önemli.