Türkiye de Hollanda’nın seçiminden fazlasıyla etkilenecek. Wilders’ın Erdoğan’a, Erdoğan ve AK Partilerin de Wilders’a demediğini bırakmadığını biliyoruz. Wilders, arada Türkçe sosyal medya paylaşımları da yapıyor; Türkiye, siyasi kariyerinde “idefiks” noktalarından…
2017’de “Başkanlık Referandumu” kampanyası kapsamında, AK Partilerin Hollanda’da mitingler düzenlemesine izin verilmemişti hatırlanacağı gibi. Dönemin başbakanı, VVD lideri Mark Rutte, Türkiye’yi hep idare etmek isteyen, gerginlikten kaçan bir siyasetçi olduğu halde; kriz, Ankara tarafından tırmandırılmıştı. İkinci Dünya Savaşı’nda işgal edilen ülkelerden olan Hollanda’nın hükümetine de o dönem “Nazi” denildiğini unutmayalım.
“Avrupa’da AK Parti’nin şubesi” olarak adlandırılabilecek başlıca siyasi oluşum olan DENK Partisi de, 2017’de Hollanda parlamentosuna üç temsilci yollamıştı. Diğer bir deyişle, başkanlık referandumunun bir diğer kazananı onlar olmuştu. DENK, bu sefer tüm kampanyasını Filistin konusu üzerine kurdu. Filistin bayrakları donanmış bir profil çizen DENK’in, 2 milletvekili olması bekleniyor.
Türkiye’nin 2024 yerel seçimleri kampanyasına da malzeme çıkmış olacak böylece: artık bol bol portakal bıçaklanıp durur 2017’de olduğu gibi. Gerçi, portakalın kilosu da, 40 kat arttı; o zaman kuruşla alınırken, bugün kuruş diye bir para biriminin geçerliliği yok.