Enflasyon deyince dünyanın her tarafında aynı şey anlaşılır. Ülkeden ülkeye farklılık göstermeyen evrensel bir tanımdır. Enflasyon ekonomideki haller arasında belki de en çok işlenen, en çok incelenen, dolayısıyla nedenleri ve çareleri en fazla bilinenlerden biri, hatta bence birincisidir. Yani enflasyona dair bilinmedik fazla bir şey kalmamıştır. “Madem biliniyor o zaman neden ülkelerin başına bela olabiliyor?” sorusunun cevabı ise büyük ölçüde “enflasyonun siyasi bir tercih olmasında” yatıyor. Yani “bile bile lades” durumudur.
Enflasyon mal ve hizmetlerin fiyatlarının artmasıdır. Sadece belli bir malın veya hizmetin fiyatının tek başına artması değil, fiyatların genel düzeyinin sürekli bir artış göstermesidir. Paranın satın alma gücünde meydana gelen düşüşün diğer bir ifadesidir. Bir ekonomide enflasyonun artacağını öngörmek için kâhin olmaya gerek yok. Bizim enflasyon hikâyemizde olduğu gibi bazı gelişmeler yaşandığında ve bazı adımlar atıldığında bunların enflasyonda bir artışa yol açacağını görmek için Keynes olmaya da gerek yoktur.
Aynı şekilde “Ne yapılırsa enflasyon düşer?” noktasında da reçete az çok bellidir. Enflasyonla mücadelede başarılı olmuş ülkelerin yaptıkları diğerleri için de bir örnek olabilir.