Dış piyasalarda Türkiye’ye karşı bir güvensizlik iklimi var. Temel endişe, ülkeye verilecek para, yerini buluyor mu? Doğru kanallardan doğru adreslere dağıtılıyor mu? Bu kaygı, son dönemde dış piyasalarda güven inşa etmeye çalışan ekonomi yönetiminin yerel seçimler sonrası görevde kalıp kalmayacağına ilişkin sorularda vücut buluyor. Bu sorular seçim öncesinde yeni para girişini de engelliyor. Bu belirsizlik, potansiyel yatırımcılar veya fon sağlayıcılar açısından önemli. Nitekim, belki de Merkez Bankası ile ilgili ortaya çıkan enformasyon ile mesnetsiz dedikodu karışımı söylentilerle birlikte “acaba” sorularının alevlenmesiyle, para girişinde bir yavaşlama görülüyor.
Doğrusu bunda şaşılacak bir yan da yok! Eğer para akışı etkili bir şekilde yönetilemiyor ve veya şeffaf bir şekilde kullanılmıyorsa, bu durum yeni para girişlerini caydırabilir. Yatırımcılar ve diğer finansal destekçiler, kendi kaynaklarını riske atmadan önce bunların güvenli ve verimli yerlerde kullanıldığından emin olmak istiyor.