Bakan Mehmet Şimşek; kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik, verimli kullanılmasına dair “tasarruf tedbirleri” konusunda, 30 Haziran’da Cumhurbaşkanlığı Genelgesi yayınladı. İyi de yaptı.
Peki, buna uyan herhangi bir kamu oldu mu dersiniz? Ne gezer. Harcamalarına doludizgin devam eden kamudan herhangi bir geri bildirim gelmediği gibi, daha fazla harcama talep edildi. Müeyyidesi var mıydı? Yoktu tabii ki… Bir bakıma; “arkadaşlar, artık göze batıyoruz, biraz yavaşlayın” önerisiydi.
İçeriğine bakıyoruz; yurt içi ve dışı harcamalar ile taşınır ve taşınmazların kullanılması talimatlandırılmıştı. Kamu hizmetleri bütçe sınırları içinde kalacak, ayrılan kaynağın dışına taşılmayacak, “azami tasarruf anlayışı” içinde devletin her kuruşu insafl ı ve israfsız harcanacaktı.
Ayrıca bütçeye ilave yük getirecek faaliyet genişlemesine, iş artışına gidilmeyecek, yandaşa candaşa harcama taahhüt edilmeyecekti. İhale şartname sözleşmelerine ilgisiz ilaveler yapılmayacak, düşük maliyet için ortak alımlara gidilecek ve devlet malını kendi malıymış gibi kollayıp gözeteceklerdi.