Son dönemde İYİ Parti’de farklı seslerin daha çok duyulduğu, bir anlamda seslerin birbirine karıştığı bir dönem yaşanıyor. Farklı sesler benzetmesini özellikle belirttim.
Zira önceki yazılarımda belirli bir ivmeyi yakalayan, sorunları tespit eden, çözüm önerileri sunan ve bu şekilde devam ederse merkeze doğru adım adım yürüyen bir İYİ Parti resminin güçlendiğini belirtmiştim. Ayrıca, Akşener, Anadolu’yu karış karış gezerken güçlü bir rüzgâr da yakalamıştı. Önemli olan, özellikle liderin çabasıyla yakalanan bu rüzgârın kadrolarla, politikalarla daha da ileri bir noktaya taşınmasıydı.
Diğer taraftan, çoğu konuda sorunların tespit edilmesi ve çözüm önerilerinin sunulması elbette önemli… Örneğin Kalkınma kongreleri… Kongrelere katıldığım için rahatlıkla söyleyebilirim, titizlikle hazırlanılmış toplantılardı.
Demem o ki, İYİ Parti iyi bir rüzgâr estirmişti. Ama gördüğüm kadarıyla bu rüzgârın üzerine istenilen sıçrama yakalanamadı. Açıkçası rüzgâr estiğiyle kaldı ve hatta rüzgâr giderek cılızlaştı.