Günümüzün imece dijital ansiklopedisi Wikipedia’da yazdığına göre: “Yangın, maddenin ısı ve oksijenle birleşmesi sonucu oluşan yanma reaksiyonlarının neden olduğu doğal bir afettir. Yangınların, oluştukları coğrafî alanda maddi hasarlara neden olmasından ziyade, orada yaşayan canlılar ve ekolojik denge üzerinde de büyük derecede olumsuz etkileri vardır.
Güzel, basit ama bir o kadar da açıklayıcı bu tanımda, ülkecek takıldığımız yegane nokta, “doğal afet” kısmı.
Yangın deyince herkesin ilk cümlesi doğal afet oluyor. Afet tarafı doğru da, her şeyin yapay olduğu bu çağda bir tek yangın mı doğal? Hadi oradan, insanın ağzını bozdurmasınlar!
İmece ansiklopediden okumaya devam edelim. Sıradaki bölüm “yangınların nedenleri”. Bu bölümün sadece ilk üç başlığını okumak bile çağımızın gerçek hastalığını anlamamıza yeter sanıyorum.
Bunlar; koruma önlemlerinin alınmaması, bilgisizlik ve ihmal. Yok canım! Ne alakası var? Neyse, diğer başlıkları da okuyayım da aklınızda kalmasın: kazalar, sabotaj, sıçrama ve doğa olayları.
Hiç şaşırmadınız değil mi? Hepsini yakinen tanıyoruz. Kaza dediğin zaten tüm branşlarda milli sporumuz sayılır. Sabotajlar keza aynı. Onlar olmasa turistler nerede konaklayacak değil mi?
Eh, yangın zaten bir sıçrar, iki sıçrar, üç sıçrar, dört sıçrar, beş sıçrar… Yok, o çekirge hakkındaki atasözünden dem vurmuyorum.
Yangın, ülkemizde çekirgeden daha başarılı bir kariyere sahiptir. Son madde olan doğa olayları ise bu başlıklar arasında sığındığımız tek liman. Hepsini iyi biliyoruz ama nedendir bilinmez, suçu bir tek doğada arıyoruz.