Önceki gün Ankara’nın girişinde yaşanan olaylar sırasında bazı baro başkanlarının polisin kötü muamelesine maruz kalmış olması, bir grup meslektaşımızın da bundan payını alması toplumsal hafızamızda kalıcı bir yer edinecektir.
Yargı sürecinde her vesileyle kutsallığına atıf yapılan savunma hakkını üstlenmiş olan baroların tepe yöneticilerine reva görülen bu muamele ve yapılan engellemeler her bakımdan rahatsız edicidir. Görüntüler karar vericileri de uygulamayı gözden geçirmeye yöneltmiş olmalı ki, dün bulunan bir formülle baro başkanlarının Anıtkabir’e gitmelerinin önü açılmıştır.
Aslında baro başkanlarının bu eylemleriyle -baroların seçim esaslarına ilişkin yasa hazırlıkları konusunda- vermek istedikleri mesajın önünün kesilmesi, bu mesajın etkisiz hale getirilmesi amaçlandıysa, başvurulan yöntemin tam tersi bir sonuç yarattığını söylemek mümkündür. Muhtemelen baroların yola koyulurken hedeflediklerinden daha kuvvetli bir etki ortaya çıkmıştır.