Suriye’nin kuzeyinde ABD ile mutabakata varılan ‘güvenli bölge’ anlaşmasının, ABD’den gelen üst düzey askeri yetkililerle yapılan görüşmeler sonrası hayata geçirilmesi beklenirken, sınırın öte yanında, YPG/YPJ güçlerinin omurgasını oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) ‘başkomutanı’ sıfatını taşıyan Mazlum Abdi, ABD’nin Türkiye ile görüşmelerinde, kendi önerilerinin Amerikalılar tarafından gündeme getirildiğini öne sürdü.
DW Türkçe’nin haberine göre Abdi, Türkiye ile ABD arasında yürütülen görüşmelerlerde Amerikan tarafı aracılığıyla kendi önerilerini gündeme getirdiklerini, görüşmelere dolaylı olarak dahil olduklarını söyledi. YPG, Türkiye tarafından ‘PKK’nın Suriye uzantısı ve terör örgütü’ olarak kabul ediliyor.
Abdi, bu yılın başından beri süren ‘güvenli bölge’ görüşmelerinde Türk tarafının ve kendi görüşlerinin ele alındığını belirterek şöyle dedi: “Amerikalılar arabulucu rolü oynuyor. Bize Türk devletinin görüşlerini iletiyorlar, Türkiye’ye de neyi kabul ya da ret ettiğimizi söylüyorlar. Aynı zamanda bizim vizyonumuzu Türk devletine anlatıyor, Türkiye’nin neyi kabul edip neyi etmediğini bize iletiyorlar. Bu şekilde gidiyor. Son görüşmelerde müzakerelerin süreceği garantisi verildi.”
Abdi: ‘Güvenli bölge’ anlaşması, ilk olarak Resulayn ve Tel Abyad arasında uygulanacak
ABD ile Türkiye’nin kamuoyuna açıkladığı üç maddenin, tüm tarafların üzerinde mutabık kaldığı bir temel olduğunu söyleyen Abdi, ancak çok sayıdaki detay üzerinde görüşmelerin sürdüğünü söyledi.
Mazlum Abdi, anlaşmanın ilk etapta Ceylanpınar’a komşu Serekaniye (Res’ul Ayn) ve Akçakale’ye komşu Tel Abyad arasında uygulanacağını, daha sonra Kobani (Ayn el-Arab), Kamışlı ve Derik‘e (El Malikiye) genişletileceğini belirtti.
‘Güvenli bölge’nin sınır boyunca Fırat ile Dicle arasındaki tüm sınır bölgesini kapsamasını istediklerini, belirli bölgelerin dahil edilmesine sıcak bakmadıklarını belirten Abdi, şöyle dedi: “Bir anlaşma olacaksa tüm Kuzey Suriye’yi kapsamalı. Kuzey ve Doğu Suriye tek bir bölge ve aralarında bir fark yok. Serekaniye ile Tel Abyad arasında çoğunluğu Arap nüfusun oluşturduğu doğru, ama yine de Suriye’nin bir parçası. Belirli bir bölge üzerinde bir anlaşma olacaksa bunu kabul etmeyiz.”
YPG’nin sınırın beş kilometre ötesine çekilmesini, yerini yerel güçlerin almasını ve koalisyon güçleriyle birlikte çalışmasını önerdiklerini belirten Abdi, ‘kentlerin güvenli bölge dışında tutulacağını’ söyledi. Abdi, güvenli bölgenin derinliğiyle ilgili soruya ise şu yanıtı verdi: “Tüm bölge beş kilometre derinliğinde. Ancak Serekaniye ile Tel Abyad arasındaki bazı bölgelerde derinlik dokuz kilometre. Ve bazı çok küçük alanlarda derinlik 9 ila 14 kilometreye yükseliyor. Yani 5,9, 14 arasında diyebiliriz.”
Türkiye’nin bölgenin hava sahasını kullanma önerisini kabul etmediklerini ve etmeyeceklerini söyleyen Abdi, bu durumda diğer bölgelerin de tehlike altında olacağını, bunu kendi askeri güçlerine karşı tehdit olarak gördüklerini söyledi.
Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların ve kuzeydoğu Suriyelilerin dönüşüne karşı olmadıklarını ve bunun anlaşmanın bir parçası olduğunu belirten Abdi, şöyle dedi: “El Nusra, IŞİD ve terör çetelerinin saflarındaki kişiler ise yargılanmak üzere dönebilir ve yasal statüleri belirlendikten sonra hayatlarına devam edebilir.”