Saldırıya uğrayan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, “Mafya bozuntuları ranttan yararlanmak istiyor” dedi.

Fotoğraflar: DHA
Büyükerşen, Yenibağlar mahallesinde bir kafenin önündeki masa ve sandalyelerin kaldırılmasını isteyince işletmecilerle tartışma çıkmıştı.
Tartışma sırasında daha önceden sabıkası da bulunduğu öğrenilen emekli polis Mahfuz Banlı ve beraberindekiler başkana yumruk atmış, sonra da silah çekmişti.
Çevredekilerin tepkisi üzerine kaçan Banlı ve üç kişi, bir kurusıkı tabancayla yakalanmıştı.
‘Mafya bozuntuları’
Belediye binası önünde bugün Büyükerşen’e destek gösterisi düzenlendi.
Burada bir araya gelen Eskişehirliler, ‘Hak, hukuk, adalet’ ve ‘Hocaya kalkan eller kırılsın’ sloganları atarak ‘Adı: YILMAZ, kendi: YILMAZ, Bizi kimse yıldıramaz’ yazılı pankart açtı.
Burada konuşma yapan Yılmaz Büyükerşen, yerel yönetimler ve merkezi hükümetin kentlerde yaptığı yatırımların yanındaki taşınmazların değer kazandığını, yeni işyeri imkanları doğduğunu söyledi.
Büyükerşen, “Dolayısıyla şehrin diğer kesimlerine, yatırım yapılamayan kesimlerine rantın kaydırılmasına belediyeler gayret edip çalışıyorlar. Bu olay da aslında bir rant kavgasıdır. Mafya bozuntuları doğan ranttan kanunsuz yararlanmak istiyor” diye konuştu.
‘Kira rantı’ vurgusu
Büyükerşen, saldırganların daha önce Ankara ağır ceza mahkemesinden ömür boyu hapis cezası aldığını, bu kişilerin nasıl serbest bırakıldığını bilemediklerini belirterek, çeteleşmenin ve mafyalaşmanın önüne geçmek gerektiğini kaydetti.
Belediye başkanı, yerin altına alınan ve yürüyüş yolu olarak düzenlenen tren yolu hattının temizliği ve bakımı işinde gelir kaynağı yaratmak amacıyla 100 metre mesafede 20 metrekarelik beş büfe yapıldığ bilgisini vererek şunları anlattı: “O büfeler kiraya verildi. Kiraya verilince dünkü saldırının muhatabı olan, daha doğrusu beni muhatap alanlar ve etrafı ayda 30 bin liraya DDY’den ( Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları) kiralıyor, Eskişehir’de ikinci bir alt kiracıya 60 bin liraya yakın bir paraya kiraya veriyor. Görüyorsunuz aradan rant nasıl çıkartılıyor. Bu çok açık ve çıplak. Büfede sakız, su, gazoz, bisküvi satılır. DDY’nin isteği doğrultusunda biz de numarataj verdik. Tepebaşı belediyemiz de ruhsat verdi, büfe ruhsatı verdi. Ama bölgeye kilometrelerce uzunlukta yüzlerce masa koyarak, hatta görmeyenler için yapılan yola bile masa ve sandalyelerini koydular. Bugün gelirken gördüm, çadırlarını söküyorlardı. Apar, topar masa ve sandalyelerini toplamışlardı. Kanunsuzluklarının ya farkındalar ya da yaptırtıyorlar. Elbirliğiyle kanunlardaki boşluğu kapatmamız lazım.”
‘Bulvar yapamadık’
DDY’nin bölgeyi “Kendi mülküm” diye kapattığını, kendilerininse 30 yıllık trafik sorununu çözmek için bulvar yapmak istediklerini ancak yapamadıklarını dile getiren Büyükerşen, şöyle devam etti: “Mülk kendilerinin olduğunu ve böyle yapacaklarını söylediler. Sonunda kabul ettik, plana da öyle geçti. İhaleye çıkartıyor Eskişehir’e sormadan. Eskişehir’in planlarına uygun yaptıkları yeri uygunsuz bir şekilde kullanılması nereden bilecek, Ankara’dakiler nereden bilecek? Halbuki bize sor, değil mi? Kime vereceksin, ne yapacaksın? Buradan kira alacağını artık ne kadarsa, ‘Gel belediye olarak sen işlet veya Eskişehir için uygun insanları sen bul’ demesi lazımdı. Bu güvenli şehrin huzurunu bozmayacak kimselere ihale çıkartmamı veya birlikte çıkartmamızı teklif etmesi gerekli.”
Saldırgana ait kafelerin ruhsatlarının iptal edildiğini ve masa, sandalyelerini toplamaya başladıklarını aktaran Büyükerşen, “Bu olayda büfe diye aldıkları ruhsatın iptal edilmesini sağlayan Tepebaşı belediye başkanı kardeşim Ahmet Ataç’a teşekkür ediyorum. 15 gün tahliye süresi verilmişti. Ama bugün gördük ki bizim yediğimiz yumruk ile ve beni tehdit ile gördük ki apar, topar kaldırılıyor. Ne yapalım oluyor böyle şeyler. Ama ben sizlere güveniyorum” diye konuştu.