Belli ki Erdoğan’ın “Yeni Türkiye” dediği şey gerçekte “eski eski Türkiye”; Davutoğlu’nun “restorasyon” dediği şey de gerçekte “eski eski Türkiye”nin, yani tek parti, tek adam yönetiminin ihyası, yeniden tesisi anlamına gelmekte.
Mustafa Kemal Paşa da, bütün toplumu kucaklayan, bütün kimliklere saygılı, özgürleştirici, demokratikleştirici üslup ve uygulamalarıyla Türkiye’yi işgal ve boyunduruktan kurtarmayı, yeniden inşayı başardı.
Tek parti – tek adam yönetimiyle özdeşleşen “Ulu önder Atatürk” ise bugün geride bırakmayı hâlâ başaramadığımız köklü sorunların, yani otoriterliğin, buyrukçuluğun, güce tapmanın, militarizmin, sivil topluma tahammülsüzlüğün, farklılığa, kimliklere, inançlara saygısızlığın temellerini attı. “Ulu önder Erdoğan” da ancak başımıza yeni yeni çoraplar örebilir.