MESUDE ERŞAN
@mesudersan
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık Bakanlığı’nın genel bütçeden aldığı yüzde 6.6 payı az buldu. TTB Merkez Konseyi üyesi Doç. Dr. Deniz Erdoğdu, pandemi koşullarında bütçenin genel bütçeye oranının en az yüzde 10 olması gerektiğini söyledi.
Bütçeden tedavi edici hizmetlerin payı olan 74,5 milyar liralık ödeneğin önemli bir kısmının 13 şehir hastanesine gideceğini belirten Doç. Dr. Erdoğdu, “Bu yaklaşık 22 milyar lira demek. Beş şehir hastanesi daha önümüzdeki yıl gelecek. Dolar üzerinden ödeme yapılacağı için sağlık bütçesi açık da verecektir” dedi.
Hastalıktan korumaya daha az kaynak
Koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan ödeneğin 38.7 milyar lira olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Erdoğdu, şu eleştirilerde bulundu:
“2021 bütçesinden de salgına yönelik yatırım yoktu. 2022 bütçesinde de yok. Oysa salgın, birinci basamağın güçlendirilmesiyle bitirilebilir. Birinci basamağı oluşturan aile sağlığı merkezlerinin (aile hekimlikleri) güçlendirilmesi gerekiyordu. Binaları ve tıbbi cihazları kötü. Yine onlara yönelik planlar yapılmamış, kaynaklar aktarılmamış. Birinci basamağın güçlendirilmesi ve sevk zincirinin uygulanması, üçüncü basamak olan üniversite hastaneleriyle eğitim ve araştırma hastanelerine hastaların yığılmasını önler. Maliyetleri düşürür. Tedavi edici hizmetlere ayrılan 74,5 milyar liralık ödeneğin bütçedeki payı yüzde 64. Koruyucu hizmetlere ayrılan ödenekse sadece 38,7 milyar lira, yani bütçenin yüzde 33’ü. Bütçeden aslan payı ‘hizmet alımı’ ve ‘yatırım kullanım bedeli’ adları altında yine şehir-şirket hastanelerine, birkaç patronuna aktarılıyor.”
Bakanlık kendi hastaneleri arasında ayrım yapıyor
SGK’nın sağlık hizmeti süreçlerinde hastalardan her kalemde katılım payı alındığını vurgulayan Doç. Dr. Erdoğdu, buna karşılık kurumun üniversite hastanelerine muayene, tetkik ve ameliyatlar için zamanında ödeme yapmadığını söyledi.
Üniversite hastanelerin borç batağı içinde olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Erdoğdu, şöyle anlattı: “Oysa ki en zor, en komplike vakalar orada. Ama bilinçli bir şekilde çökertildiler. Eğitim ve araştırma hastaneleri de öyledir. Çok zor vakaları alır, en ekonomik faturayı SGK’ya çıkarırlar. Bunlara ayrılan pay da 6.2 milyar lira dolayında. Bu da yetersiz. Şehir hastanelerine ayrılan payın 22 milyar lira olduğunu düşününce ne kadar orantısız ve eşitsiz bir kaynak aktarımı olduğunu görüyoruz.”
Personelin adı yok
Bütçede sağlık çalışanların düşünülmediğini ve ihmal edildiğini belirten Doç. Dr. Erdoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Oysa sağlık çalışanları, salgında aşırı bir yük altında, çok tehlikeli ve riskli bir iş yaparak, bulaş riski yüksek, ölümcül bir hastalıkla mücadele etti. Ama bütçeye bakıyoruz, sağlık çalışanlarına destek anlamında bir şey yok. 2003’de bakanlık bütçesinin yüzde 70’ini personele aktarıyordu. O payın yüzde 30’lara düştüğünü görüyoruz. Performans sisteminin kaldırılmasını istiyoruz. Onun yerine hekimlerin ve sağlık çalışanlarının hak ettiği, yoksulluk sınırının altında olmayacak şekilde (Güncel veriye göre dört kişilik aile için 10 bin lira) aylık tek ücret verilmeli. Bununla ilgili bütçede çalışma yapılmalıydı.”