16 Mayıs 2014 Cuma günü akşam saatlerinde, İzmir’de yaklaşık 500 kişilik bir grup Soma faciasını protesto etti. Doğan Haber Ajansı’nın haberine göre polis bir çocuğu da gözaltına almak isterken çevredekiler tepki gösterdi. Diğer polislerin de araya girmesiyle çocuk kısa sürede bırakıldı. Ajansın haberine göre çocuk bu sırada korkudan altını ıslattı. Üç gün sonra İzmir Valiliği yazılı bir açıklama yaptı. Bu uzun açıklamadan hareketle İzmir Valiliği’ne bazı sorular yöneltmek istiyorum:
– Çocuğun eylemlere iki gün boyunca sürekli olarak katıldığını ve aktif rol aldığını belirtmişsiniz. 13 yaşındaki bir çocuk bu tür eylemlerde nasıl “aktif rol“ alabilir?
– Hem çocuğu aktif eylemci olarak tanımlayıp, hem “zarar görmemesi için grubun içerisinden uzaklaştırılmasıdır ve burada gözaltı işlemi kesinlikle uygulanmamıştır” demenize inanmamızı nasıl beklersiniz?
– Çocuğun “eylem sonrası Çocuk Şube Müdürlüğü ekiplerince takiple, gece sokakta yalnız dolaşırken kimliğinin tespiti amacıyla muhafaza altına alındığını” söylüyorsunuz. Gözaltı söz konusu değilse kimlik tespiti ihtiyacını neden duydunuz?
– Açıklamanızda çocuğun emniyet kayıtları hakkında bilgi veriyorsunuz. 13 yaşındaki bir çocuk hakkında neden kayıt tutuyor ve bunları neden kamuoyu ile paylaşıyorsunuz?
– Şu cümleyi olduğu gibi aktarıyorum: “Şortunda olduğu ifade edilen ıslaklığın TOMA’ların eylemci gruplara su ile müdahalesi sırasındaki ıslanmadan dolayı olduğu değerlendirilmekte, zaten kamera kayıtlarının incelenmesi sonucunda da müdahalenin öncesi ve sonrasında çocukta herhangi bir korku emaresi görülmediği gibi eylemci grupların etki ve yönlendirmesiyle hareket ettiği anlaşılmaktadır.” TOMA’nın 13 yaşındaki bir çocuğun şortunun sadece belli bir bölümünü ıslatması nasıl mümkün olabilir?