Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere devletin önde gelenlerinin de her fırsatta PKK ile (IŞ)İD’i eşitlediklerini, Kobani için ‘düştü düşecek’, hatta ‘sıra diğer kantonlara da gelecek’ diye konuştuklarını düşünürsek gidişatın hiç de parlak olmadığı anlaşılır.
Halbuki çok büyük bir yanılgı söz konusu: (IŞ)İD Kobani’de galip gelmiyor, gelemiyor, kenti ele geçirebilse bile galip gelmiş sayılmayacak. Yaşı müsait olanlar Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 30 yılı aşkın savaş boyunca defalarca PKK’yı zor durumda bırakmış, mevzilerinden püskürtmüş, Irak’taki kamplarına girmiş olduklarını hatırlayacaktır. Ama mutlak bir galibiyet olmadı, olamadı, olması da mümkün değildi.
Dolayısıyla bariz bir ağır silah üstünlüğüyle günlerdir Kobani’yi kuşatan (IŞ)İD’in ayartmalarından sıyrılıp, şu birkaç gün içinde çok ağır yara almış olan kardeşliği, barışı tesis etme yolunda bir seferberlik başlatmak gerekir. Bunu yapması gereken öncelikle siyasi iktidardır. Ankara’nın bu bağlamda Kobani’nin (IŞ)İD’in eline geçmemesi için yapabileceğini yapması, en azından direnişçilere yardım etmek isteyenlere engel çıkarmaması gerekiyor.